Elvan Bayraktar : “Vücudumuzdaki Yağ Altın Değerindedir”

Elvan Bayraktar : “Vücudumuzdaki Yağ  Altın Değerindedir” Elvan Bayraktar : “Vücudumuzdaki Yağ Altın Değerindedir”

Dr. Elvan Bayraktar, Genç Kalma Sırlarını Ve Kök Hücrenin İnsan Vücudundaki Mucizevi Etkilerini Klass’a Anlattı Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Doktoru Elvan Bayraktar, Nişantaşı’nda bulunan kliniğinde hastalarına estetik cerrahi alanında kaliteli bir hizmet sunuyor. İnsanın vücudundan alınan yağların çeşitli yöntemlerle tekrar değerlendirilerek vücudun deforme olan bölgelerinde kullanılmasına dayanan anti-aging uygulamalarını da başarıyla gerçekleştiren Dr. Elvan Bayraktar, özellikle kök hücrenin burada kilit rol oynadığını söylüyor. “İnsan için en uygun kök hücre aslında kendi yağının içindedir. Biz liposuction ile aldığımız yağı değerlendirip kişilerin yüzüne, sarkan deri kısımlarına uyguluyoruz. Vücudumuzdaki yağ altın değerindedir” diyen ünlü Doktor Elvan Bayraktar ile genç kalmanın sırlarını tüm ayrıntılarıyla Klass okurları için konuştuk.  

Elvan Hanım, genç kalma ve genç görünme tüm insanların en büyük arzusu ve hedefi. Sizde anti-aging uygulamalar ile danışanlarınıza destek oluyorsunuz. Bize günümüzde trend olan anti-aging uygulamalarından okuyucularımız için bahsedebilir misiniz?
Günümüzde yaş almaya karşı adeta bir savaş var. Herkes genç ve sağlıklı görünmek istiyor. İnsanlar bana hep nasıl bu kadar genç göründüğümü soruyorlar. Ben ise ilk önce daima vücuduma ve hücrelerime şu sinyali veriyorum. “Ben Benjamin Button etkisi ile hücrelerim yaş aldıkça gençleşeceğim.” Çevremizde yaşlanmaya sebep olan çok fazla etken var. Şu anda bütün bilim adamları yaşlanmaya sebep olan genleri tamir eden enzimleri iyileştirme yolunda bir arayış içerisinde. 2030 yılında da gençlikle ilgili yeni bir buluş bekliyoruz. Bilim adamları 6 sene daha sabretmemiz gerektiğini söylüyor. Şu anda bu amaç doğrultusunda kök hücre çalışması gibi birçok çalışma yapılıyor. Plasenta gibi kök hücrenin çok olduğu yerlerden sağlanan maddelerin insan vücuduna gerek damar yoluyla, gerek enjeksiyon yoluyla verilerek gençliğin devamlılığı sağlanmaya çalışılıyor. Günümüzde tanıdığım ünlü insanların hepsi şu anda bunları kullanıyor. Türkiye’deki laboratuvarlarda da bu konuda yoğun çalışmalar yapılıyor. Aslında en çok istenen ve önerilen şey kök hücreler. Tabii ki bunların bir takım kontraendikasyonları da var. Bunları yaptırmadan önce mutlaka vücudumuzda taramalar yaptırmak gerekiyor. Örneğin vücutta bir kanser hücresi olmaması gerekir. Çünkü kök hücrenin ona ne yaptığını bilemiyoruz.

“BEN ENERJİYE ÇOK
İNANAN BİR İNSANIM”


Peki, sizin genç kalma sırrınız nedir?
Ben tüm bu tedavileri bilmeden yıllar önce telkin yoluyla vücuduma bu sinyali gönderiyordum. Ben enerjiye çok inanan bir insanım. Allah’ın bizlere bahşettiği bir beyin var. Biz bu beynimizi kullanarak sinir sistemimiz sayesinde bunu gerçekleştirebiliriz. Bizim astrometafizik dediğimiz bir kavram var. Hepimiz elektron, proton ve nötronlardan oluşuyoruz. Düşünce gücümüzle burada yarattığımız titreşim evrende eşi olan titreşimi bularak bizi olmak istediğimiz şeye evrimleştiriyor. İnsanların bu yolla kendi vücutlarındaki tümoral oluşumları yok ettiği ispatlanmış şeyler. Bu konudaki çalışmalar da devam ediyor.

“İNSAN İÇİN EN UYGUN
KÖK HÜCRE ASLINDA
KENDİ YAĞININ İÇİNDEDİR”


Kliniğinizde bu alanda ne tür
uygulamalar gerçekleştiriyorsunuz.

Ben daha çok ameliyatlarla ilgileniyorum. Bu ameliyatlarda da en çok yağ transpozisyonu işlemini kullanıyoruz. İnsan için en uygun kök hücre aslında kendi yağının içindedir. Biz liposuction ile aldığımız yağı değerlendirip kişilerin yüzüne, sarkan deri kısımlarına uyguluyoruz. Vücudumuzdaki yağ altın değerindedir. Obez hastası olmadıktan sonra insanın vücudunda mutlaka bir miktar yağ olmalıdır. Bütün hormonal dönüşüm yağ sistemi üzerinden oluyor.

Yağın insan vücuduna ne gibi
faydaları var?

Liposuction bölgesel fazlalıkları alma işlemidir. Aldığımız o yağları da kişinin vücudunda kullanıyoruz. Biz bu yağları da kapalı sistem dediğimiz özel bir sistemle alıyoruz. Bu şekilde onun kaliteli kısmına ulaşıyoruz. Orada kök hücreler de aktifleştiği için hastanın yüzüne bir ışıltı geliyor. Bunu hastanın kalçasında kullandığımız zaman oradaki derinin iyileştiğini görebiliyoruz. Selülitler kayboluyor. Bu yağın kalıcı olması için de protein almak çok önemli. Ben hastalarıma diyet yaptıklarında proteini değil karbonhidratı kesmelerini söylüyorum. Belki 30 yıl sonra altın insan dönemine girmiş olacağız.