Oğuzhan Akgül : “Kök Hücre,Vücudun Kendi Tamir Gücüdür”
Oğuzhan Akgül : “Kök Hücre,Vücudun Kendi Tamir Gücüdür”
Dr. Oğuzhan Akgül, Kök Hücre Tedavilerini Klass’a Anlattı Ünlü Dr. Oğuzhan Akgül, kök hücre tedavisinin son zamanlarda estetik dünyasında büyük ilgi gördüğünü ve devrim yarattığını belirterek, kök hücrenin vücudun kendi yenilenme gücü olduğunu vurguluyor ve bu tedavinin en büyük farkının doğallık olduğunu belirtiyor. Uygulamanın kişiye özel planlanması gerektiğini, hastanın kendi kanı veya yağ dokusundan elde edilen kök hücrelerin cilde enjekte edilerek hücresel yenilenmeyi tetiklediğini de sözlerine ekliyor. Yüz, boyun, dekolte, eller ve saç dökülmesi gibi birçok alanda etkili olduğunu söyleyen Oğuzhan Akgül, tedavinin hem gençleştirici hem onarıcı sonuçlar verdiğini ifade ederken ilk etkilerin birkaç hafta içinde görüldüğünü, asıl yenilenmenin ise birkaç ay içinde ortaya çıktığını ve ortalama iki yıl sürdüğünün altını çiziyor. Kök hücre tedavisinin diğer estetik yöntemlerden farkının, cildin sadece görünümünü değil, sağlığını da iyileştirmesi olduğunu vurgulayan Akgül, gelecekte kişiye özel hücre bankacılığının yaygınlaşacağını öngördü. Son olarak, tedavinin mutlaka uzman hekimler tarafından yapılması gerektiğini söyleyerek, estetiğin sadece güzel görünmek değil, kişinin kendine olan saygısını ve iyi hissetme halini yansıttığını ifade eden Ünlü Dr. Oğuzhan Akgül ile kök hücre tedavilerine dair merak edilen detayları Klass okurları için konuştuk.
Oğuzhan Bey, son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz kök hücre tedavisi estetik dünyasında adeta bir devrim yarattı. Sizce kök hücre neden bu kadar konuşulur hale geldi?
Aslında çok doğal bir nedeni var. Kök hücre, vücudun kendi tamir gücü. Yani en basit haliyle, bizi biz yapan, iyileştiren, yenileyen hücreler. Bilim ilerledikçe, bu hücrelerin sadece iç organlarımızda değil, ciltte de mucizeler yaratabileceğini fark ettik. Artık yaşlanmayı durdurmak değil, yaş alırken genç kalmak mümkün. Bence kök hücre tedavisinin en büyük farkı, “doğal gençleşme” sağlaması. Dışarıdan bir madde eklemiyoruz, vücudun kendi kaynaklarını harekete geçiriyoruz. Bu da onu çok özel kılıyor.
‘KÖK HÜCRE UYGULAMASI KİŞİYE ÖZEL PLANLANMALI’
Peki kök hücre tedavisi nasıl bir süreç? Hastalar kliniğe geldiğinde onları neler bekliyor?
Öncelikle hastayı çok iyi değerlendiriyoruz. Herkesin cilt yapısı, yaşam tarzı hatta genetik özellikleri farklı. Kök hücre uygulaması da kişiye özel planlanmalı. Genellikle hastanın kendi kanından veya küçük bir yağ dokusundan özel yöntemlerle kök hücreler ayrıştırıyoruz. Bu hücreleri laboratuvar ortamında çoğaltmadan, saf halde alıp uygulama bölgesine enjekte ediyoruz. İşlem ortalama 30–45 dakika sürüyor, lokal anesteziyle yapıldığı için neredeyse ağrısız. Sonrasında kişi hemen günlük hayatına dönebiliyor. Yani aslında hem konforlu hem de etkisi derin bir uygulama diyebilirim.
“KÖK HÜCRE TEDAVİSİ YÜZ, BOYUN, DEKOLTE, ELLER GİBİ YAŞLANMA BELİRTİLERİNİN YOĞUN OLDUĞU BÖLGELERDE KULLANILIYOR AMA SAÇ DÖKÜLMESİ TEDAVİSİNDE DE MÜTHİŞ ETKİLİ”
Hangi bölgelerde kullanılabiliyor? Sadece yüz gençleştirmede mi etkili?
Hayır, çok daha geniş bir kullanım alanı var. Kök hücre tedavisi yüz, boyun, dekolte, eller gibi yaşlanma belirtilerinin yoğun olduğu bölgelerde kullanılıyor ama saç dökülmesi tedavisinde de müthiş etkili. Saç köklerini canlandırıyor, yeni saç oluşumunu destekliyor. Ayrıca yara izleri, sivilce skarları, hatta bazı yanık izlerinde bile cilt dokusunu onarmak için kullanılabiliyor. Medikal estetiğin en doğal ama en güçlü silahı diyebilirim.
Peki kök hücre uygulaması kimler için uygun? Her yaşta yapılabilir mi?
Evet, genellikle 25 yaşından itibaren herkes için uygun. 25 yaş sonrası vücudun kolajen üretimi yavaşlamaya başlıyor, cilt daha kuru ve mat hale geliyor. Bu dönemde yapılan kök hücre uygulamaları “koruyucu estetik” etkisi yaratıyor; yani yaşlanmayı geciktiriyor. Daha ileri yaşlarda ise amaç, hücre yenilenmesini aktive ederek cildi canlandırmak, elastikiyeti artırmak ve sarkmayı önlemek oluyor. Yani aslında hem önleyici hem onarıcı etkisi var. Erkek hastalar da artık bu tedaviyi sık tercih ediyor, özellikle saç ve yüz bölgesinde.
Sonuçlar ne kadar sürede fark ediliyor ve kalıcılığı ne kadar?
İlk etkiler 2–3 hafta içinde fark ediliyor. Ciltte bir parlaklık, nem artışı, daha canlı bir görünüm oluşuyor. Ancak asıl etki hücresel yenilenme sürecine bağlı olduğu için 2–3 ayda belirginleşiyor. Etkisi ortalama 1,5–2 yıl kadar sürüyor. Tabii bu süreyi uzatmak mümkün; sağlıklı beslenme, düzenli uyku, cilt bakımı ve sigara gibi olumsuz faktörlerden uzak durmak çok önemli.
‘KÖK HÜCRE, CİLT DOKUSUNU DERİNDEN YENİLER. YANİ SADECE GÖRÜNTÜYÜ DEĞİL, CİLDİN SAĞLIĞINI DA DEĞİŞTİRİR’
Kök hücre tedavisini diğer gençleştirme yöntemlerinden ayıran en büyük fark nedir sizce?
En önemli fark doğallık. Dolgu, botoks gibi işlemler daha hızlı sonuç verir ama etki sınırlıdır. Kök hücre ise cilt dokusunu derinden yeniler. Yani sadece görüntüyü değil, cildin sağlığını da değiştirir. “Dışarıdan genç görünmek” değil, “içeriden gençleşmek” diyebiliriz. Ben hastalarıma hep şunu söylüyorum: “Estetikte hedef, yüzü değiştirmek değil, kişinin enerjisini geri kazandırmak olmalı.” Kök hücre tam da bunu yapıyor.
Sizce kök hücre tedavisi medikal estetiğin geleceğinde nasıl bir yer tutacak?
Bence geleceğin değil, aslında bugünün en önemli başlığı haline geldi bile. Tüm dünyada estetik anlayışı “doğal, sağlıklı, kişisel” yönde evriliyor. Artık insanlar yüzlerinde donuk bir ifade istemiyor, kendi gibi ama tazelenmiş görünmek istiyor. Kök hücre bu ihtiyaca mükemmel yanıt veriyor. Benim vizyonum her zaman “bilimi güzellik hizmetine sunmak” oldu. Teknoloji geliştikçe kök hücre uygulamaları da çok daha rafine hale gelecek. Önümüzdeki yıllarda kişiye özel hücre bankacılığı bile standart hale gelebilir.
Son olarak, kök hücre tedavisi yaptırmak isteyenlere ne önerirsiniz?
En önemli şey, doğru hekim ve doğru yöntem. Bu tür uygulamalar mutlaka deneyimli, tıbbi altyapısı güçlü merkezlerde yapılmalı. Çünkü burada estetikten öte, biyolojik bir süreç yönetiliyor. Ayrıca hastaların beklentilerini doğru anlamak çok önemli. Herkesin cilt yapısı farklı; kök hücre bazen tek başına, bazen PRF, mezoterapi veya lazer gibi tedavilerle kombine edildiğinde en iyi sonucu verir. Ve şunu özellikle vurgulamak isterim: Kök hücre, sadece “güzel görünmek” değil, kendine iyi bakmanın en doğal yolu. Estetik bence bir lüks değil, kişinin kendine duyduğu saygının yansıması. Estetik sadece aynada değil, insanın kendini nasıl hissettiğinde başlıyor. Bilim bize artık bunu mümkün kılıyor, doğallıktan ödün vermeden, ışığımızı geri kazandırarak.