Hande Nigiz : Son Projesiyle Yine Farkını Ortaya Koydu

Hande Nigiz :  Son Projesiyle Yine  Farkını Ortaya Koydu Hande Nigiz : Son Projesiyle Yine Farkını Ortaya Koydu

Tasarımlarıyla olduğu kadar girişimciliği ve vizyoner kişiliğiyle de tanınan Hande Nigiz, kurucusu olduğu Hande Sönmez İstanbul Tasarım Stüdyosu ile farkını ortaya koymaya devam ediyor. Son projesi olan ve aynı zamanda yakın dostu olan Hakan Turgut’un Kemerburgaz’da bulunan evinin içini tasarlayan Hande Nigiz, hem yaratıcı tasarımları hem de kullandığı malzemelerle muhteşem bir projeye imza attı. İhtiyaçlara odaklanan hızlı karar süreçleri ve iyi organize edilmiş imalat aşaması, sadece 28 gün gibi kısa bir sürede evin teslim edilmesini mümkün kıldı.  

Tasarım dünyasında hem yenilikçi projeleri hem de girişimci kimliğiyle tanınan Hande Nigiz, kurucusu olduğu Hande Sönmez İstanbul Tasarım Stüdyosu aracılığıyla yine adından söz ettirmeyi başardı. Hande Nigiz, son olarak yakın dostu Hakan Turgut’un Kemerburgaz’daki evini tasarladı ve ortaya yalnızca estetik değil, aynı zamanda işlevsel ve huzurlu bir yaşam alanı çıktı. Mekân sahibi ile tasarımcısının yıllara dayanan dostluğu, projeye güçlü bir iş birliği ruhu kazandırdı. İhtiyaçlara odaklanan hızlı karar süreçleri ve iyi organize edilmiş imalat aşaması, sadece 28 gün gibi kısa bir sürede evin teslim edilmesini mümkün kıldı. Bu yönüyle proje, yalnızca tasarım anlayışıyla değil, aynı zamanda profesyonel yönetim süreciyle de öne çıktı. Projenin çıkış noktası, ev sahibinin çocukluk hayali olan pilotluk mesleği ve gökyüzünde hissettiği özgürlüğü yaşam alanına taşımak isteği oldu. Nigiz, bu hayali mekânın kurgusuna yansıtarak, gökyüzünde yakalanan huzurun evin içinde de devam etmesini sağladı. Tasarımın her detayında, uçma hissi ve hafiflik kavramları minimalist bir anlayışla işlendi.

PROJEDEKİ TEMEL YAKLAŞIM, SADELİK, İŞLEVSELLİK VE MEKÂNSAL BÜTÜNLÜK
ÜZERİNE KURULDU


Hande Nigiz’in projedeki temel yaklaşımı, sadelik, işlevsellik ve mekânsal bütünlük üzerine kurulu. Minimalist tasarım felsefesi doğrultusunda gereksiz öğelerden arındırılmış, dinginlik ve ferahlık sağlayan bir yaşam alanı hedeflendi. Mekân şeması, açık ve akışkan bir düzen içinde kurgulandı. Oturma alanı, yemek bölümü ve mutfak arasında sınırlandırıcı duvarlar kullanılmadan, doğal ışıkla bütünleşen bir ana yaşam hacmi oluşturuldu. Böylece ev, nefes alan ve gün ışığıyla yaşayan bir atmosfere kavuştu. Özel alanlar olan yatak odası ve banyo ise yalın formlarla, mahremiyetin gözetildiği bir anlayışla tasarlandı. Bu alanlarda da doğallık öne çıktı; mermer ve masif ahşap detaylar mekanlar arasında tekrarlanarak bütüncül bir estetik sağlandı. Cephede kullanılan geniş cam açıklıklar sayesinde, gün ışığı iç mekânın ana unsuru haline getirildi. Yapay aydınlatmada ise gömme ve çizgisel LED armatürler tercih edilerek mekânın yalın kurgusu desteklendi. Aydınlatma sistemi, genel, vurgu ve atmosferik ışık olarak zonlara ayrıldı. Böylece mekân farklı kullanım senaryolarına uyum sağlayabilen, esnek bir aydınlatma düzenine kavuştu.
MOBİLYADA ÖZEL TASARIM
VE MİNİMAL ÇİZGİLER
TERCİH EDİLDİ


Mobilya seçiminde minimal çizgiler ve nötr renk paleti öne çıktı. Gereksiz dekoratif öğelerden kaçınılarak, her parçanın işlevsel ve estetik bir amaç taşımasına özen gösterildi. Az sayıda ama doğru ölçekli mobilya ile mekânın ferah yapısı korundu.
Mobilyaların tamamı özel olarak tasarlandı ve Just Evora Mobilya Grubu ile iş birliği içinde üretildi. Bu sayede mekâna özgü, bütünsel bir tasarım dili ortaya çıktı. Hande Nigiz, yalnızca mekân düzenlemeleriyle değil, aynı zamanda kendi seramik sanat işlerini de projeye dahil ederek tasarıma kişisel bir dokunuş kattı. Bu detay, mekâna hem sanatsal hem de özgün bir değer kazandırdı. Hande Nigiz, bu proje ile minimalist yaklaşımın sadece estetik bir tercih değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi olduğunun altını çizerken, tasarım sürecinde sadelik ve işlevselliği merkeze alarak, kullanıcıya görsel huzur ve konfor sunan bir mekân yaratmayı h