Atilla Zorlu : “Dubai, Gelecekte Dünyanın Merkezi Haline Gelecek”

Atilla Zorlu : “Dubai, Gelecekte Dünyanın Merkezi Haline Gelecek” Atilla Zorlu : “Dubai, Gelecekte Dünyanın Merkezi Haline Gelecek”

Atilla Property Ve Rayan Group Yönetim Kurulu Başkanı Ünlü İş Adamı Atilla Zorlu, Gayrimenkul Ve Arsa Geliştirme Alanındaki Projelerini Ve Başarı Sırlarını Klass’a Anlattı Türkiye ve Dubai’de önemli gayrimenkul projelerine imza atan ve arsa geliştirme projeleriyle de yatırımcılara cazip fırsatlar sunan başarılı İran asıllı İş İnsanı Atilla Zorlu, kurucusu olduğu Atilla Property ve Rayan Group ile İstanbul ve Dubai arasında adeta bir ticari köprü kurmayı başardı. Geniş networkü ve müşteri portföyü sayesinde kısa sürede büyüyen Atilla Zorlu, özellikle Dubai’ye olan hakimiyeti ve sektördeki tecrübesiyle alanında fark yaratan başarılı bir isim. Atilla Property ve Rayan Group Yönetim Kurulu Başkanı Atilla Zorlu ile Dubai’de yatırım yapmanın avantajlarını, bölgenin en önemli özelliklerini ve ayrıcalıklarını, Türkiye’nin yurt dışındaki yatırımcılar için neden hala bir cazibe merkezi olduğunu ve gelecek hedeflerini Zekeriyaköy’de bulunan muhteşem villasında Klass okurları için konuştuk.  

Atilla Bey, “Zorlu” gibi Türkiye’de çok ünlü olan bir soy isme sahipsiniz. Bu durum sosyal yaşantınızda karışıklığa neden luyor mu?
Bu konuda çok fazla soruyla karşılaşıyorum. Zorlu ailesi Türkiye ve dünyada elbette çok saygıdeğer bir aile. Ancak bizim o aile ile bir alakamız söz konusu değil. Yalnızca soy isimlerimiz aynı. Durum aslında bundan ibaret. Biz İran kökenli bir aileyiz.

Hem Dubai’de hem de Türkiye’de gayrimenkul sektöründe önemli projelere imza atıyorsunuz. Öncelikle Dubai’de neler yaptığınızı öğrenebilir miyiz?
Ben ilk olarak Türkiye’ye 1997 yılında geldim. Dubai’deki firmamızı ise 2003’te açtık. Ben daha önce ithalat ve ihracat üzerine çalışıyordum. 5 yıldır emlak sektöründe faaliyet gösteriyorum. Daha önce emlak işlerine bu denli ağırlık vermemiştim. Şu anda gayrimenkul sektöründe büyük bir potansiyel görüyorum. Türkiye’yi yurt dışındaki yatırımcılar için bir cazibe merkezi haline getirebiliriz. Dubai de bu anlamda cazip bir nokta. Bizim orada bu alanda çok güçlü bir networkümüz ve iş partnerlerimiz var. Oradaki arkadaşlarımız alanının en iyileri. Atilla Property şirketiyle Dubai ile Türkiye arasında bir köprü kurduk. İki tarafta da ciddi bir müşteri portföyümüz var.
“DUBAİ’DE İNSANLARA GÜVEN VEREN EN ÖNEMLİ NOKTA DÖVİZ FAKTÖRÜDÜR”

Türkiye’de ve Dubai’de yatırım yapmanın avantajları nelerdir?
Türkiye ve Dubai’yi bu anlamda kıyaslamak çok doğru olmaz. Türkiye bambaşka bir yer. Adeta bir cennet diyebilirim. İnsanların Dubai’yi tercih etmesinin en önemli sebebi ise ödeme kolaylığı. Bir daire almak istediğinizde bankadan çok düşük bir faizle kredi çekebiliyorsunuz. Bazı firmalar da size faizsiz taksit imkânı sağlıyorlar. Bunun yanı sıra kira geliriniz de çok yüksek oluyor. 10 yılda ödediğiniz parayı amorti edebiliyorsunuz. Dubai’de insanlara güven veren en önemli nokta döviz faktörüdür. Ben 21 yıldır Dubai’deyim. Dolar kuru 21 yıldır 3.67. Devletin kuru sabit tutması ülkeye yatırımcı çekiyor. Yatırımcı sayısının artması da bu politikanın devamı için ihtiyaç duyulan ekonomik gücü sağlıyor.

Gayrimenkul sektörü Dubai’de büyümeye devam edecek mi?
Bence daha da iyi bir konuma gelecek. Çünkü Dubai’de eğlence sektörü de giderek gelişiyor. Casinolar açılmaya başlıyor. Çok fazla insan yeni açılacak gazinonun çevresindeki daireleri şimdiden satın almaya başladı. 2026’da Uber fiyatında Air Taksi’nin geleceği konuşuluyor. İnsanların Dubai ile ilgili akıllarındaki tek soru işareti coğrafyası ve iklimi. O konuda bile bazı değişimlerin yaşandığını size söyleyebilirim.  Kanunlar da devlet tarafından çok sıkı bir şekilde uygulanıyor. Bölgedeki huzuru bozacak, güven ortamını zedeleyecek hiçbir eyleme müsamaha gösterilmiyor. Tüm bunlar Dubai’deki gayrimenkul sektörünün daha da büyüyeceğinin habercisi. Bu anlamda Dubai huzur ve mutluluk şehri diyebiliriz. Bundan dolayı ben de Dubai’deki projelerime ağırlık verdim ve bu şehri Türkiye’de insanlara tanıtmak için ciddi çalışmalara başladım. Yatırımcılara her türlü konuda danışmanlık yapmaya hazırız.

Peki, Dubai’deki yatırımcılara Türkiye’nin avantajlarını nasıl anlatıyorsunuz?
Pandemi döneminden önce Türkiye’ye daha çok yatırımcı geliyordu. Bu dönemden sonra döviz kuru ve ona bağlı olarak fiyatlardaki dalgalanmalardan dolayı piyasa durgunlaştı. Buna rağmen insanlar Türkiye’nin doğal güzelliklerini, insanlarını, misafirperverliğini ve kültürünü çok seviyor. Sırf bu yüzden gelip koşa koşa Türkiye’ye yatırım yapıyor. Biz de bu sayının artması için çabalıyoruz.

Gayrimenkul dışında arsa geliştirme ile de ilgileniyor musunuz?
Gayrimenkul dışında arsa satışı da yapıyoruz. Zekeriyaköy’de, Arnavutköy’de ve Göktürk’te çok avantajlı arsalarımız var. Onların satışını da yurt dışından gelen yatırımcılara gerçekleştiriyoruz. Arsa almak onlara daha cazip geliyor. O alanları çok güzel bir şekilde değerlendiriyorlar.

“DUBAİ ŞU ANDA ASYA’NIN MERKEZİ. BENCE GELECEKTE DÜNYANIN MERKEZİ HALİNE GELECEK.”

Sizce Dubai ve Türkiye’de hangi bölgeler yatırım bakımından daha avantajlı?
Dubai özelinde bakacak olursak insanların birçoğu Emaar’ı tercih ediyor. Ancak onun dışında da çok güzel projeler var. Emaar bünyesinde yer alan “Creek Harbour” dünyanın en büyük kulesi olmaya aday. Onun çevresindeki bütün rezidanslar yatırım için çok avantajlı. Bu bölgedeki konutların fiyatı gün geçtikçe artıyor. Dubai’de gayrimenkul sektörü zaman zaman durağan bir hale gelse de bölge gelişmeye devam ediyor. Dubai şu anda Asya’nın merkezi. Bence gelecekte dünyanın merkezi haline gelecek.

Siz hayatınızı buradan sonra nerede sürdürmeyi düşünüyorsunuz?
Ben hayatımı bundan sonra Dubai, Londra ve İstanbul’da devam ettirmeyi düşünüyorum. Yazın İstanbul ve Londra’da, kışın ise ağırlıkla Dubai’de olacağım.

Bu üç şehri kıyasladığınızda ortaya nasıl bir tablo çıkıyor?
Her şehrin kendisine göre farklı özellikleri var. Nerede para kazanırsanız orası sizin için cennet olur. Dubai, benim benimsediğim bir şehir. Gençliğim orada geçti. Bu nedenle orayı çok seviyorum. Türkiye’den de vazgeçemem çünkü ailem burada yaşıyor. Aynı zamanda Türk vatandaşlığım var. Eğer bir sıralama yapmam gerekirse birinci sıraya Dubai’yi, ikinci sıraya İstanbul’u, üçüncü sıraya da Londra’yı koyarım. Londra da benim için çok önemli bir şehir. Ticari hayatım açısından çok önemli. Orada da Atilla Property şirketimizi açmayı düşünüyoruz. Ben kozmopolit şehirleri ve insanlarla diyalog halinde olmayı seviyorum. 2011 yılında Kanada’da ikamet aldım. Oraya gittim ancak kalamadım. Kanada çok güzel bir ülke ancak ben sosyalliğe daha çok alıştığım için oraya uyum sağlayamadım.
Bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?
Önümüzdeki dönemde emlak sektörüne yoğunlaşmayı düşünüyorum. Reklam ve tanıtım çalışmalarımıza ağırlık vereceğiz. Dubai ile Türkiye arasında mekik dokuyacağız. Bu iki bölge arasında ticareti geliştirmeye çalışacağız. İyi bir networke sahibim. Bunu en iyi şekilde kullanmak istiyorum.