Yeşim Demircan : “En Büyük Motivasyonum, İnsanlarin Yaşamlarinda Gerçekleşen Olumlu Değişimleri Görmek”

Yeşim Demircan : “En Büyük Motivasyonum,  İnsanlarin Yaşamlarinda Gerçekleşen Olumlu Değişimleri Görmek” Yeşim Demircan : “En Büyük Motivasyonum, İnsanlarin Yaşamlarinda Gerçekleşen Olumlu Değişimleri Görmek”

Aile Ve Bağimlilik Danişmani Yeşim Demircan, Sadakatsizlik Ve Aldatma Arasindaki Farki Klass’a Anlatti Danışanlarına sunduğu psikolojik danışmanlık hizmeti ile alanının en başarılı isimlerinden biri olan Aile ve Bağımlılık Danışmanı Yeşim Demircan, ilişkideki çıkmazlar ve ilişki için problem olan davranışlar üzerine çalışarak değişim ve gelişimi sağlamak adına, aileler ve çiftler arasındaki yakın ilişkileri gözetmeye devam ediyor. Çiftlerde ve evliliklerde yaşanılan duygusal tıkanıklık, uyumsuzluk ve sorunların aldatma ve sadakatsizlik ile sonuçlanabileceğini ifade eden Demircan, bu problemlerle baş edemeyen tüm çiftlerin, ilişkilerinin devamını sorgulamak veya olumsuz gidişi durdurmak için profesyonel destek almaları gerektiğini söylüyor. Sadakatsizliğin boşanma nedenleri arasında ilk üç sırada yer aldığını ve eşler arasındaki sorunlar arasında sevgi bağı kaybı ve alkol bağımlılığından sonra en çok zorlayan sorun olduğunu ifade eden Yeşim Demircan ile aldatma ile sadakatsizlik arasındaki farkı, bağımlılığın aile içi dinamiklerle olan ilgisini ve sağlıklı ilişkinin ne olduğunu Fairmont Quasar İstanbul’un şık ambiyansında Klass okurları için konuştuk.  

Yeşim Hanım, siz alanınızdaki başarılar ile dikkat çeken başarılı bir aile danışmanısınız. Öncelikle okuyucularımız için sizi tanıyabilir miyiz?
Lisans eğitimimi İstanbul Üniversitesi Sosyoloji bölümünde, yüksek lisans eğitimimi ise Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık Danışmanlığı ve Rehabilitasyon bölümünde tamamladım. Yine Üsküdar Üniversitesi’nde, uzun bir eğitim sürecinden sonra ‘Aile Danışmanlığı’ unvanını aldım. Şu anda bireysel ve çift danışmanlığı vermekteyim.

Bireylerin bağımlılık sorunlarını ele alırken aile içi ilişkilerin önemi ne derece büyüktür? Bağımlılıkların aile bağları ile bir ilgisi var mıdır?
Bağımlılık denince akla gelen ilk şey, genellikle ailemizle olan ilişkilerimizdir. Ben de aile ve bağımlılık danışmanı olarak çalışırken, bu ilişkiyi göz ardı etmemeye özen gösteriyorum. Çünkü bağımlılıkların kökenlerini araştırırken, aile içi dinamiklerin ne kadar önemli olduğunu görüyorum. Aile, hayatımızın temel taşıdır diyebiliriz. Çocukluk deneyimlerimiz, kimlik ve ilişki kurma becerilerimizi şekillendirir. Dolayısıyla, ailede yaşananlar sonraki ilişkilerimizi ve davranışlarımızı derinden etkiler. Özellikle, anne ve babamızla olan ilişkiler, bizi en temel düzeyde şekillendiren etkenlerdir. Ben de bu gerçeği göz önünde bulundurarak, bireylerin bağımlılık sorunlarını ele alırken aile içi ilişkilerin ve geçmişin önemini vurguluyorum. Bağımlılıklar sadece dışarıdan görülen semptomlar değildir, genellikle derinlerde yatan nedenlerin bir yansımasıdır. Bu yüzden, danışmanlık sürecimde bireyin ailesiyle olan ilişkisini anlamak ve bu ilişkinin bağımlılık üzerindeki etkilerini değerlendirmek çok önemlidir.

Sadakatsizlik ve aldatma arasındaki
fark nedir?

Sadakatsizlik, iki partner arasındaki ilişkiyi tehdit edecek nitelikte başka bir ilişkinin varlığı olarak tarif edilir. Başka bir deyişle mevcut partner dışında ikinci bir kişiyle kurulan duygusal ve /veya cinsel her türlü bağdır. Aldatma ise sadakatsizliğin bir sonucu olarak ortaya çıkan çeşitli yalanlar ya da dürüstlük sınırları dışında kalan söylem ve davranışlardır.

‘SADAKATSİZLİĞİN BOŞANMA NEDENLERİ ARASINDA İLK ÜÇ SIRADA YER ALDIĞI GÖRÜLMEKTEDİR’

Boşanma nedenleri arasında sadakatsizliğin oranı nedir?
Sadakatsizliğin boşanma nedenleri arasında ilk üç sırada yer aldığı görülmektedir. Eşler arasındaki sorunlar arasında sevgi bağı kaybı ve alkol bağımlılığından sonra en çok zorlayan sorundur. Boşanmış erkeklerin yüzde 40’ı, boşanmış kadınların yüzde 44’ü evlilikleri sırasında cinsel sadakatsizlik yaptıklarını belirtmişlerdir.

Yeşim Hanım, peki sağlıklı ilişki nasıl olur?
Sağlıklı ilişki, kendimizi güvende hissettiğimiz, yargılanmayacağımızdan korkmadan, kendimizden utanmadan kendimizi ifade edebileceğimiz, diğerinin anlattıklarını yargılamadan ve korkmadan dinleyebileceğimiz ve aradaki bağı yaratabildiğimiz ölçüde psikolojik ihtiyaçlarımızı karşılayabileceğimiz bir alandır. Bu alan içerisinde, zamanla hayatın getirdiği zorluklar; örneğin, kayıplar, aileye yeni bireylerin katılımı, geçim zorlukları, cinsel problemler, anlaşılamıyor olmak, yeterince değerli hissetmemek, kötü muamele gibi durumlar yaşanabiliyor. Kişi, ihtiyaçlarını karşılayamıyor ve bu problemlere rağmen yaşadığı ilişkiyi bitirmeye hazır değilse, ilişkisini bir zorunluluk olarak görüyorsa, bitmemesi gerektiğini düşünüyorsa o zaman bu ihtiyaçlarını karşılamak için yan yollara başvurabiliyor. Bir vazife haline dönen evlilik ya da ilişkiyi sürdürme motivasyonu sağlamak için aldatma, ihtiyaçların karşılandığı bir yan yol haline geliyor.

Aldatmanın ortaya çıkmasıyla aldatılan
kişinin yaşadığı duygular nelerdir?

Artık eski ben değilim. Onun için özel biri olduğumu sanıyordum şimdi kolayca gözden çıkarılabilir biriyim. İlişkimi devam ettirebilmek ve onun, eşimi elimden almasını engellemek için gereken her şeyi yapacağım. Nasıl bu kadar aptal olabilirim. Onun yalanlarına kolaylıkla inandım. Bu düşüncelerden nasıl uzaklaşabilirim. Aynı şeyleri düşünmekten kendimi alamıyorum. Düşüncelerimi kontrol edemiyorum Sürekli partnerimi kontrol etmek istiyorum. Bunu yapmamam gerektiğini biliyorum ama engel olamıyorum. Yaşam artık anlamlı gelmiyor. Hiçbir şey ve hiç kimse güvenilir değil. Aldatma eylemi gerçekleştiren partnerin çoğu zaman göz ardı edilen duyguları ise; nasıl bu duruma geldim şaşkınlığı, çaresizlik (özür dilemek ve üzüntümü dile getirmek dışında ne yapabilirim ki), belirsizlik (yaşanan bu olay ne zaman geride kalacak), öfke (olayın tek sorumlusu ben değilim. Evet sadakatsizliği ben yaptım ama ilişkimizde çok sağlıklı değildi), yalnızlık, suçluluk ve utanç (benimle her konuştuğumda kendimi duyarsız, değersiz, ahlaksız, sahtekâr gibi hissediyorum), umutsuzluk. Aldatılmanın ortaya çıkmasıyla birlikte bu ilişki burada bitecek mi yoksa devam mı edecek, edecekse hangi koşullarda devam edecek, nasıl iyileşecek, tekrar güven inşa edilebilecek mi sorularının cevapları gündeme geliyor.

İhanet ile neticelenmiş bir ilişki veya
evlilik nasıl kurtarılır?

Unut ve bağışla öğüdü en yanlış tedavi biçimlerinden biridir. Doğru bir müdahale olmadan evlilik sürebilir ama sadece kâğıt üzerinde. Bu tür durumlarda çiftlerin paralel yaşamlar sürmeleri ve hiçbir zaman yakın bir bağ kuramamaları olağandır. Kendilerini yalıtılmış ve son derece yalnız hissederler. Aldatılan partnere denetleyici davranışlarda bulunmamasını öğütlemek de sık rastlanan hatalardan biridir. Yaralı kişiye bitmek bilmez kuşku içindeyken, iyileşmenin önünde bir engelmiş gibi partnerini kontrol etmek ya da ondan bu arzusunu bastırmak söylenebilir. Burada ilişkinin ayakta kalmasının temel unsuru, aldatan kişinin, bu ihtiyacına hoşgörü ile bakması, bunu ihanetin yarattığı travma sonrası stresin bir semptomu olduğunu anlaması gerekir. Aldatan eşin anlayış yerine savunmaya geçmesi iyileşmeye en büyük darbe vuran davranış şeklidir. Aldatan taraf bahane üretmeden ya da savunmaya geçmeden sorumluluğu üstlenmedikçe ilişkide iyileşme başlayamaz. Biz neden eskiden beraberdik sorusunu birbirlerine sormaları önemli olmaktadır. Aldatma davranışını ilişkide bir semptom olarak değerlendirip, bu semptoma neyin sebep olduğunu bir danışmanla birlikte yol alarak ilerlemeleri sağlıklı olacaktır. İnsan kendi eksik yanlarını tek başına görmekte ve iyileştirmekte zorlanabilir. Bireysel danışmanlık, aldatmanın nedenlerinin arkasındaki nedenleri anlamınıza ve çözüm üretmenize yardımcı olur. Çift danışmanlığı ayrıca sizin ve eşinizin ilişkiyi birlikte yeniden kurmasına yardımcı olabilir. İşleri yoluna koyma konusunda istekliyseniz sadakatsizlik gibi yaralayıcı duygusal bir travmadan sonra her iki danışmanlık da mutlaka tavsiye edilir.

Bir kez aldatan, her zaman aldatır mı?
Sadık olmayan insanları tanımlamak için “Bir kez aldatan, her zaman aldatır” ifadesini duymuş olabilirsiniz. Ancak bu her insan için geçerli değildir. Bazı insanlar tekrar tekrar aldatmaya meyilli olurken, diğerleri için durum çok daha farklıdır. Hatta sadakatsizlik üzerine çalışmak bir ilişkiyi güçlendirebilir de. Burada dikkat edilmesi gereken hem sizin hem de eşinizin ilişkinizde neleri kabullenip iyileştirebileceğinizden ve neleri yapamayacağınızdan emin olmanızdır.

‘EN BÜYÜK MOTİVASYONUM İNSANLARIN YAŞAMLARINDA GERÇEKLEŞEN OLUMLU DEĞİŞİMLERİ GÖRMEK’

Gerçekleştirdiğiniz seanslarda gözettiğiniz hedefler nelerdir?
Danışmanlık seanslarımı genellikle bireysel olarak yapıyorum ama bazen çift danışmanlığı ve grup eğitimleri de düzenliyorum. Her seansın sonunda, bireylerin kendilerini ve ilişkilerini daha iyi anlamalarını, içlerindeki gücü keşfetmelerini ve sağlıklı değişimler yaşamalarını hedefliyorum. En büyük motivasyonum ise insanların yaşamlarında gerçekleşen olumlu değişimleri görmek. Her bir bireyin, kendinde fark yarattığı ve daha sağlıklı bir yaşam tarzı benimsediği anlar, beni bu işi yapmaktaki tutkumu daha da güçlendiriyor.