Saffet Çerçi : “Yaptığınız İşi Benimsemeli, Sevmeli Ve O İşi Yukarıya Taşımanın Yollarını Aramalısınız”

Saffet Çerçi : “Yaptığınız İşi Benimsemeli, Sevmeli Ve O İşi Yukarıya Taşımanın Yollarını Aramalısınız” Saffet Çerçi : “Yaptığınız İşi Benimsemeli, Sevmeli Ve O İşi Yukarıya Taşımanın Yollarını Aramalısınız”

Asaş Group Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Çerçi, Asaş Group’un Yatırımlarını Ve Başarıya Nasıl Ulaştığını Klass’a Anlattı “Sanayi sektöründeki başarılı çalışmaları ve girişimleriyle Türkiye’ye birçok önemli marka kazandıran ve Asaş Group adı altında gerçekleştirdiği üretimle ekonomiye değer katan Saffet Çerçi, çok yönlü yatırımlarıyla iş dünyasında herkesin takdirini kazanmış ve örnek olmuş bir isim. Asaş Filtre, Kuzeyden, Gürpınar Su Kaynağı gibi markaların yanı sıra Bostancı ve Akatlar’da bulunan Club Sporium tesisiyle de adından söz ettiren Saffet Çerçi, doğrudan insana hizmet veren yatırımlar yapma anlayışıyla farkını ortaya koyuyor. Başarısının sırrını “Bu işi dünyada ve Türkiye’de en iyi yapanların stratejilerine bakarak üzerine kendi stratejilerimizi koyduk.” olarak açıklayan Asas Group Yönetim Kurulu Başkanı Saffet Çerçi ile faaliyet alanlarını, İstanbul’un en donanımlı spor tesislerinden birisi olan Club Sporium’u, başarısının sırrını ve gelecek planlarını Klass okurları için konuştuk.”  

Saffet Bey, Asaş Group olarak yaptığınız işlerde hep en iyisi olmak gibi bir iddianız var. Öncelikle Asaş Group’un firmaları nelerdir ve her biri kendi sektöründe nasıl konumlanıyor?
Asaş Group’un lokomotifi Asaş Filtre’dir. Asaş Filtre ile dünyadaki beş büyük firmadan birisiyiz. Türkiye’de ilk sıradayız ve Türk otomotiv sanayi filtre ihtiyacının % 70’ini biz karşılıyoruz. Bosch gibi dünyaca ünlü birçok markanın da ihtiyacına Asaş Filtre olarak cevap veriyoruz. Bunun dışında Club Sporium tesislerimiz var ki, şu an iki taneler ve biri Anadolu yakasının diğeri de Avrupa yakasının en iyi tesisleri olma özelliği taşıyor. Mesela Akatlar Club Sporium’un bir benzerini daha kimse yapamadı. Gürpınar Su’yu da inşallah bir numaraya taşıyacağız.

“YILLARDIR DÜZENLİ SPOR YAPAN BİRİSİYİM VE İYİ Kİ BUNU YATIRIMA DÖKTÜM”
Bir sanayici olarak Club Sporium’u hayata geçirdiniz ve alanının lideri durumuna getirdiniz. Clup Sporium’ları kurmaya nasıl karar verdiniz?

Açıkçası spor işine tesadüfler eseri başladım. Yıllarca da çok önemsediğim bir iş olmamıştı. Ama her yurt dışına çıktığımda insanlarda spor bilincinin ne kadar gelişmiş olduğunu ve spor yapmaktan başka bir şansları olmadığını gördüm. İnsanlar 8-10 saat bilgisayar başında çalışıyorlar ve yaptıkları iki üç minik hareket var bu esnada. Hormonlu yiyecekler yiyorlar. Yürüyüş yok, hareket yok, oksijen yok. Peki, bu insanları ne kurtarabilir diye sordum kendime. Ve sonunda sporun kurtarabileceğine karar verdim. Spor yaparak en az bir-iki saat hareketliliği vücuduna sağlaman lazım. Kanı pompalayıp hücrelere vermen lazım. Aslında günümüzde spor insanların olmazsa olmazıdır ama farkında değiller. Yıllardır düzenli spor yapan birisiyim ve iyi ki bunu yatırıma dökmüşüm. İnsanlar rahatsızlıklarından dolayı doktora gidiyorlar ve doktor onlara düzenli spor yapmalarını söylüyor. İlaç kazandığın hastalığı iyileştirmiyor çünkü. Sadece seyrini yavaşlatıyor ya da geçici çözümler sunuyor. Eğer bu halk spor konusunda bilinçlenirse spor salonuna ihtiyaç duyar. Biz de bu konuda elimizden geleni yaptık. İstedik ki gelen kişi, sabah geldiği spor merkezinde akşama kadar durabilsin, içinde her şeyi bulabilsin. Mesela tenis oynayabiliyor ama havuzu yok. Ya da fitness yapıyor ama sauna-hamam yok. Bizim sadece fitness içinde ayrı ayrı stüdyolarımız var. Kinesis, pilates, yoga, Tai-chi gibi birçok aktivite var. Bunları da barındırabilmek için büyük kompleksler gerekliydi. İnsanlar geldiklerinde kafesinden, SPA salonuna kadar her şeyi bir arada görebilmeli. Biz bunların hepsini yaptık.

Clubsporium, Türkiye’deki en büyük spor tesislerinden bir tanesi. Biri Bostancı Clubsporium, diğeri de 30.000 metrekare alanıyla Türkiye’nin en büyük spor merkezi Akatlar Clubsporium. Sizce insanlar burayı neden tercih etmeliler? Buranın en büyük farkı nedir ve neden bu kadar büyük bir tesis yaptınız?
Spor tesisleri sosyalleşmenin en önemli merkezlerinden. İnsanlar şehir hayatlarında sosyalleşmek için parklar, bahçeler arıyorlar. Ama artık o kadar güvensiz ki ortamlar… Ama spor kulüplerinde biz güvenlikleri için üyelerimizin bir aşama sonrası belki de GBT’sini bile isteyeceğiz. Çünkü bu sosyal kulüplerde insanlar gelip sosyalleşiyor ve en büyük arkadaşlıklar burada doğuyor. Benim burada şahit olduğum yüzlerce evlilik var. Kendi personelim de dahil kulüp üyeleri de dahil yüzlerce evlilik hikayesinin başlangıç noktası oldu burası. İnsanlar Clupsporium’da bıkmadan usanmadan büyük bir zevkle spor yapıyorlar. Çünkü diğer spor kulüpleri genelde alışveriş merkezlerinin içinde, merdiven altlarında, rezidansların en üst katlarında, ama Clubsporium’a sadece Clubsporium olduğu için geliyorsunuz. Yani burası bir spor köyü gibi. Sadece Clubsporium’un yolu var. Sadece buraya ait otopark var. Başka yerlerdeki gibi alışveriş merkezine gelen kişilerle aynı yerde arabalar karışmıyor. Bir süre sonra insanlar fitnesstan bıkabiliyorlar ama burada fitness yapılan alanlar çok ferah olduğu için bıkmıyorlar. Çünkü 1500-2000 metrekare tek bir alan var ve her tarafı açık. Deprem, yangın gibi bir güvenlik problemi olsa bir adım sonra dışarıdasın.

Peki, girdiğiniz her alanda birinci sıraya oturmanızın sırrı nedir?
Bu bir sır değildir. Yaptığınız işi benimsemeli, sevmeli ve o işi yukarıya taşımanın yollarını aramalısınız. Bu işi dünyada ve Türkiye’de en iyi yapanların stratejilerine bakarak üzerine kendi stratejilerimizi koyduk. O işi istediğimiz noktaya taşıyana kadar konsantre oluyoruz. Zaten önemli olan hedefe kilitlenmektir. Zaten bir hedef koymuşsan o hedefin yarısına ulaşmışsın demektir. Uzun vadede sağlam bir şekilde ilerleyecek ve arkanızda kötü bir iz bırakmayacaksınız.

“İŞİNİZİ DÜZGÜN YAPTIĞINIZ ZAMAN BİR NUMARA OLUYORSUNUZ”
Yapmış olduğunuz yatırımlarda lider konuma ulaşmanın dışında bir de ilkleri gerçekleştiriyorsunuz. Önümüzdeki dönemde yapacağınız yine bu tipte öncü bir yatırım var mı?
Herkes klasik olarak enerji ve sağlık yatırımlarını geleceğin yatırımı olarak görüyor. Ama bir yerde bir iş kolu trend olduğunda herkes oraya gidiyor ve bir anda o işte bir arz-talep dengesizliği oluşuyor. Herkes elektrik üretmeye başlıyor, herkes sağlık yatırımı yapıyor, tabii bunlar ölümsüz yatırım ama benim hedef kitlemde ve ticari anlayışımda bu yok. Ben önümüzdeki dönemlerde yapacağım yatırımlarda doğrudan insana hizmet eden yatırımlar yapacağım. Spor, sağlık ve gıda üzerine eğilmek istiyorum. Bir de yaptığınız işi düzgün yapıyorsanız o iş sizin için trenddir zaten. En iyiyi yaparsanız problem yok demektir.  Gürpınar Su kaynağını aldığımız zaman, “Türkiye’de 360 tane su firması var ve hepsi çok büyük rekabet içindeler” dediler. “O zaman benim için iş kolaylaştı” dedim. Çünkü anormal rekabet olan işlerde dengeyi ve ticareti bozan çok fazla kişi çıkıyor. Siz işinizi düzgün yaptığınız zaman diğerlerinin arasından sıyrılıp bir numaraya oturuyorsunuz.

Bu kadar iş temposu olan bir iş adamı olarak spor dışında kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
Paylaşımı biliyorsanız kendinize zaman ayırabilirsiniz. Ticarette paylaşımı bilmek önemlidir. Ticarette paylaşım; şirketlerde veya ortaklıklarda ilgili kişiye yetki ve sorumluluğu vermek demektir. Bunun beraberinde de maddi paylaşımı sağlamak önemlidir. İyi ekip kurduğunuz sürece hem işinize olan konsantrasyonunuz iyi olur hem de kendinize vakit ayırabilirsiniz.  Vehbi Koç kitabında yazmıştı, “Şirketlerimde ne zaman hisse dağıtmaya başladım, geceleri rahat uyudum.”