Nazan Eke : En Büyük Hayalim Doğrudan Satış Sektörünü Türkiye’de Hak Ettiği Noktaya Taşımak”

Nazan Eke : En Büyük Hayalim Doğrudan Satış Sektörünü Türkiye’de Hak Ettiği Noktaya Taşımak” Nazan Eke : En Büyük Hayalim Doğrudan Satış Sektörünü Türkiye’de Hak Ettiği Noktaya Taşımak”

Alyalina Markasının Kurucusu Başarılı İş Kadını Nazan Eke, Doğrudan Satış Sektöründeki Hikayesini Klass’a Anlattı “Alyalina Kozmetik olarak ilk hedefim Türkiye’de büyümek. Alyalina’ya yurt dışından hatta beni çok mutlu eden Uzak Doğu’dan da talep var. İstanbul’dan sonra ikinci olarak İzmir’de de ofisimizi açtık. Güzel bir organizasyon kurduk. Hem sektörde olanlar hem de bu sektöre hiç girmemiş insanlardan talep alıyoruz.” Doğrudan satış sektöründe kurduğu “Alyalina” markası ile kısa sürede fark yaratmayı başaran Nazan Eke, uzman ekibi ile birlikte gıda takviyeleri ve kozmetik ürünlerinin satışını gerçekleştiriyor. Papatya, çörek otu ve ölmez otu içeriğine sahip bitkisel ürünleriyle oldukça zengin bir ürün gamına sahip olan Alyalina, kaliteli ve özel ürünleri ile de adından sıkça söz ettiriyor. Doğrudan satış sektörünü Türkiye’de daha üst bir noktaya taşımayı hedefleyen ve bu amaç doğrultusunda çalışmalarını sürdüren Alyalina Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Nazan Eke ile doğrudan satış sektörüne nasıl adım attığını, gelecek hedeflerini, ürünlerini farklı kılan detayları ve Alyalina isminin nereden geldiğini, Alyalina’nın nasıl yola nasıl çıktığını Delta Hotels By Marriot İstanbul Kağıthane’nin muhteşem atmosferinde Klass okurları için konuştuk.  

Nazan Hanım, Alyalina firması ile doğrudan satış sektöründe kısa bir sürede önemli bir başarı yakaladınız. Öncelikle bu alana nasıl adım attığınızı öğrenebilir miyiz?
Ben eski bir bankacıyım. Finans sektöründe uzun yıllar deneyimim var. Sonrasında sigortacılık sektöründe çalıştım. 2004 yılında ise doğrudan satış sektörüyle tanıştım. 2015 itibariyle sektörü daha çok yaşamaya başladım diyebilirim. Eşim Fatih EKE ile tanıştıktan sonra onun şirketinde birlikte çalışarak yurtiçi ve yurtdışı organizasyonlarında yer aldım. İlk zamanlarda bir şirket kurmak gibi bir düşüncem olmadı. Sonrasında ise bu işin derinlerine inmem gerektiğine karar verdim ve bu alanda eğitim almaya başladım. Önce aromaterapi, son olarak wellbeing uzmanlığımı işin uzmanlarından öğrendim ve sertifikalarımı aldım. Çörek otunda zaten araştırmalarımız tamdı. Bu ülkenin böyle bir velinimetten bu kadar az yararlanıyor olmasından zaten muzdariptik, kozmetikte de neden olmasın diye düşündük. Hangi ürünleri dahil edebileceğimizi planladık ve bunu Alyalina olarak insanların yararlanması için satışa sunmaya karar verdik. 2020 yılında Rusya ve Türki Cumhuriyetler ağırlıklı olmak üzere ihracat yapmaya başladık. 2023 Ekim ayında da ülkemizde doğrudan satış belgemizi alarak sektöre merhaba dedik.

“YURT DIŞINDA TÜRKİYE’NİN BAŞARI HİKAYELERİNİ ANLATALIM İSTİYORUM”

Doğrudan satış sektöründe nasıl bir vizyon ile yola çıktınız?
“Alyalina Kozmetik olarak ilk hedefim Türkiye’de büyümek. Alyalina’ya yurt dışından hatta beni çok mutlu eden Uzak Doğu’dan da talep var. İstanbul’dan sonra ikinci olarak İzmir’de de ofisimizi açtık. Güzel bir organizasyon kurduk. Hem sektörde olanlar hem de bu sektöre hiç girmemiş insanlardan talep alıyoruz. Türkiye’de bu sektör aslında çok hafife alınıyor. Yurt dışında insanlar bunu ana işleri olarak görüyorlar. Sabah saatlerinde ofislerine gidip orada düzenli olarak bulunuyorlar. Dünyada bu işten çok büyük paralar kazanan insanlar var. Benim en büyük isteğim ve hayalim Türkiye’de doğrudan satış sektörünü hak ettiği noktaya taşımak. Türkiye’deki şirketler birbirine rakip olup sektörü negatif anlamda etkiliyorlar. Zaten Türkiye’de çok az sayıda şirket var. Keşke hepsi büyüse ve sektörü de büyütseler. Önce kendi ülkemizde bu pazarı oturtursak diğer ülkeler de bize gelecektir. Genelde Türkiye’ye yurt dışından konuşmacı gelir. Ben, benim şirketimde yüksek kariyer yapan insanlar diğer ülkelerde konuşmacı olsun, dünya bizi tanısın istiyorum. Yurt dışında Türkiye’nin başarı hikayelerini anlatalım istiyorum. Yurt dışında insanlar bunu çok daha büyük ve profesyonel bir şekilde yapıyorlar. Başka ülkelere gidip çok büyük organizasyonlar yapıyorlar.

Alyalina ürün gamında hangi ürünler bulunuyor?
Aile boyu kullanılabilecek bir ürün grubu hedefliyoruz. Gıda takviyesi alanında 8 yıllık, kozmetik alanında ise 4 yıllık bir deneyimimiz var. Çörek otu bizim hayatımızın olmazsa olmazı. Çörek otunun yanına hammadde olarak papatyayı ve ölmez otu çiçeğini ekledik. Ölmez otu, son yıllarda çok bilinir oldu. Kadınlar için anti-aging özelliği olduğu için çok tercih ediliyor. Artık makyaj çok erken yaşlardan itibaren yapıldığı için cilt bakımına daha çok ihtiyaç duyuluyor. Şu an 30 yaş üstü insanlar bile anti-aging ürünler kullanabiliyor. Ürün kullanımı açısından çok kaliteli ve faydalı ürünler çıkardığıma eminim. Kullananların bizden ürün almaya devam edeceğini düşünüyorum. Benim amacım her insanın evine girebilmek. Herkesin evinde en az bir Alyalina ürünü olmasını istiyorum.

“DÜNYADA BİR İLK OLARAK ÖLMEZ OTLU KAHVEYİ ÇIKARDIK”

Peki, öne çıkan ürünleriniz nelerdir?
Her ürünüme aşığım, hepsi benim ve benimle birlikte bu ürünlere emek verenlerin gözbebeği. En çok önemsediklerim kadınlar ve tabi ki onların gözbebekleri çocukları. Çocuk ürünlerimiz yakında gelecek. Satışa çıkarttığımız bazı krem grupları bebeklere de uygun. Dünyada bir ilk olarak ölmez otlu kahveyi çıkardık. Hitap ettiğim alıcıların damak zevkine yepyeni bir lezzet eklemiş olduk.Kullananlardan çok olumlu geri dönüşler aldık. Kozmetikte serum grupları çok öne çıkmaya başladı. Güneş koruyucumuzun piyasada bir benzeri olmadığına eminim. Ölmez otlu bakım serimiz de çok önemli. Papatyalı ürünlerimiz de var. ‘Bizim papatyalarımız hep seviyor çıkar’ diye bir slogan oluşturduk. Onunla ilgili şu anda bir reklam çalışması yaptırıyorum. İnsanların aklına sevgi ile kazınmak istedik. Niyetimiz bu yönde...

“KADINLARIN CİLDİNE FAYDA SAĞLAYACAK BİTKİSEL İÇERİKLERİ KULLANIYORUZ”

Bildiğimiz kadarıyla yakın zamanda ev temizlik ürünlerinizi de müşterilerinize sunmaya hazırlanıyorsunuz. Temizlik ürünlerinizin içeriğinde neler olacak?
Temizlik kadınların olmazsa olmazı. Rutin bir ihtiyaç. Her evde mutlaka temizlik malzemesi var. Neden bizimkini kullanmasınlar. Leke çıkarıcılar artık her yerde. Şu anda ayakkabıdaki lekeleri bile bir fısfıs ile çıkarabiliyoruz. Bu konuda teknolojiyi de takip etmek istiyoruz. İçerik olarak da doğru yağları kullanarak, kadınların cildine zarar vermeyecek bitkisel içerikleri kullanmaya özen gösteriyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız da devam ediyor.

Alyalina ismi nereden geliyor?
Hayatım boyunca kız çocuklarının okumasına büyük bir önem verdim. Bununla ilgili hep bir hayalim vardı. Hatta bu alanda faaliyet gösterecek bir vakıf kurmak niyetindeyim Bu yüzden de şirketime bir kız ismi koydum. İsimlerin analizine bakarken birkaç isim buldum. Alya ve Lina isimleri arasında kaldım. Bu kararsızlığımı eşimle paylaştığımda Eşim de neden ikisini koymayasın diye fikir verdi. Böylece iki ismi de kullanmaya karar verdim ve şirketimin ismi Alyalina oldu. Ben mavi aşığı bir insanım. Alya’nın “sema”, “gök” gibi anlamları var. Lina da Yunan kültüründe zeytin yapraklarından yapılan bir taç. Ben bu anlamı bizim sektörümüze uyarladım. Zaten bizim amacımız lider çıkartmak. İnsanları yükseklere taşımak. Şu an bizim ekibimizde öğretmen, güzellik uzmanı, girişimciler ve bu sektörde çok uzun süre deneyimleri olan insanlar var. Biz bu alanda tecrübeli insanları bir araya getirerek insanların aradığı bir şirket haline gelmeyi hedefliyoruz. Etik kurallara bağlı kalarak, her şeyi hazırlayıp kurumsal bir şirket olarak sahaya çıktık.
“İNSANLARIN İLAÇTAN ÇOK VİTAMİNLERE İHTİYACININ OLDUĞU YADSINAMAZ BİR GERÇEK”

Doğrudan satışın hangi konularda avantaj sağladığını düşünüyorsunuz?
Günümüzde bir işletme açmak maddi anlamda çok büyük bir külfet. Doğrudan satış sektöründe ise bir yatırım yapmadan satış yapıp kazanç elde edebiliyorsunuz. Tek yapmanız gereken şey o ürünleri kullanmak, inanmak ve inandıktan sonra tavsiye etmek. Ben insanların inanacağı ürünler ürettiriyorum. Günümüzde sağlıklı beslenme çok ön plana çıktı. Özellikle korona virüs’ten sonra insanlar gıda takviyesi konusunda çok bilinçli bir hale geldi. Herkes mutlaka bir vitamin kullanıyorlar. Eczaneler ilaçtan çok kozmetik ve vitamin satıyorlar. Biz de her zaman doğru ürünle doğru satış alanında yer almak istiyoruz.