Irmak Budakoğlu: İşim Hayatım Oldu

Irmak Budakoğlu: İşim Hayatım Oldu Irmak Budakoğlu: İşim Hayatım Oldu

Dr. Nedim Budakoğlu Medikal Estetik Klinik Yöneticisi Irmak Budakoğlu, İşine Duyduğu Aşkı Klass’a Anlattı.  

Dr. Nedim Budakoğlu Medikal Estetik Kliniğinde baba-kız bir arada çalışarak birbirlerini tamamlayan ve kendilerini tercih eden hastalara mutlu olacakları işlemleri önermekten büyük bir keyif alan Dr. Nedim Budakoğlu Medikal Estetik Kliniği Yöneticisi Irmak Budakoğlu, çocukluğundan beri bu sektörle iç içe olduğu için çalışmanın kendisine mesai gibi gelmediğini dile getiriyor. Bir yerin idari kısmında olmak ve sosyal ilişkiler kurmanın kendisi için en doğru tercih olduğunu belirten Irmak Budakoğlu ile medikal estetik sektörüne giriş hikayesini, sektördeki unutamadığı anılarını ve işine olan aşkını Swissotel The Bosphorus İstanbul’da Klass okurları için konuştuk.

Irmak Hanım, öncelikle medikal estetik sektörüne giriş hikayenizden başlayarak bu tutkunun sizde nasıl oluştuğunu öğrenebilir miyiz?
Aslında giriş hikayem yok çünkü direkt içine doğdum. Babam 2002’de girdi bu işe bende o zamanlar ilkokula yeni başlamıştım. Babam botoks yaparken buzları ben tutardım, keyifli de oluyordu benim için. İnsan tabii merak da ediyor, her ne kadar 7-8 yaşında da olsam kadın her zaman kadındır o yüzden de ilgi çekici bir tarafı vardı. İlgi çekici diyorum ama benim normalimdi ve rutinimdi demek daha doğru olur. Ben doktor değilim, tıp okumadım. Okumak pek istemedim açıkçası, babamın çok nöbetlere gittiğini gördüm vs. derken çok çekici gelmedi doktorluk. Onun yerine bir şeyleri idare etmek, idari kısımda olmak daha çok hoşuma gidiyordu. Şu anda da babamla beraber çalışarak müşterilerle beraber sohbet etmek, onları mutlu edecek şeyleri önermek çok daha iyi benim için. Bu işte alaylı olduğum için bir doktor gibi değil de daha çok işlere hâkim bir kadın arkadaşı gibi konuşabiliyorum. Bu da açıkçası hastalarımızın hoşuna gidiyor.
Peki babanızla çalışmaya nasıl başladınız?
Üniversiteden mezun olduktan sonra kendi işimi yaptım bir süre. Zaten sürekli babamın yanına gidip geliyordum. En sonunda babam başka biriyle çalışmak istemediğine karar verdi. Tam o sırada Bağdat Caddesi’nde yer açmaya karar verdi, benim Antalya’dan İstanbul’a taşınmam söz konusu oldu derken dedik bir deneyelim. Bunu denemeden de önce iki yetişkin insan olarak oturup şartlarımızı konuştuk. Gayet profesyonel bir şekilde de çalışmalarımızı yürütüyoruz.

‘ERKEK BİR DOKTORUN İŞLEMLERİ YAPIP AMA İŞLEMİ ANLAYANIN KADIN BİR YÖNETİCİ OLMASI ÇOK AVANTAJLI’
Bu işin zorlukları nelerdir ve siz nasıl bu zorlukların üstesinden geliyorsunuz?

İnsanın olduğu her yerde ve insanla çalışılan her işte olduğu gibi insanı mutlu etmek çok zor bir şey. Kendi hemcinsim diye demiyorum kendimden de biliyorum kadınları mutlu etmek daha da zor. Bu işin zorluklarından biri de kişilerin istediği şeyi tam olarak algılayıp ona uygun olan şeyi anlatabilmek. Çünkü hasta geliyor bize fotoğraf gösterip ben tamamen bundan istiyorum diyor. Ama işte onun yağ dokusu o işleme uygun değil, genetik derken kemiğini kırıp baştan yaratmayacağız neticede. Bu yüzden bu gibi durumları anlatmak sıkıntılı olabiliyor, bu değil de şu size daha uygun olur gibi yaklaşım daha iyi oluyor. Tabi bu noktaya gelene kadar birazcık sancılı süreçler olabiliyor. Erkek bir doktorun işlemleri yapıp ama işlemi anlayanın kadın bir yönetici olması çok avantajlı. Bu zorlulukların üstesinden gelmem de işime aşk duymaktan öte işim benim realitem ve benliğim oldu. Ben öğretmenlik de yaptım, çok keyif aldığım başka işler de yaptım ama bu iş o kadar çok benim hayatım ki bana iş gibi gelmiyor. Klinik benim hayatım, benim işim. Küçüklüğümden beri bu sektörle o kadar çok iç içeyim ki çalışmak da mesai gibi gelmiyor. Rahatlıkla işim hayatım oldu diyebilirim.

‘HASTALAR DOKTORUN KIZIYLA KONUŞTUKLARINDA DAHA ÇOK GÜVENİYORLAR’
Babanızla çalışmanızın avantajları ve dezavantajları nelerdir?

Açıkçası ilk etapta korktum babamla çalışmaya. İlk zamanlarda profesyonelliğe bürünmek biraz zor oldu, dediğim gibi profesyonelliği sağlayabilir miyiz diye endişelerim oldu. Ama sonrasında babam bana o kadar çok yaslandı, ben ona o kadar çok yaslandım ki gözümüz hiçbir noktada arkada kalmadı. Bu çok konforlu bir şey. Diyorlar ya babana bile güvenmeyeceksin, yani babana güvenmeyeceksin de kime güveneceksin? O yüzden herhangi bir hesap, kasa kapatma vs. olsun ne onun aklında bir soru işareti kalıyor ne de benim. Dolayısıyla bu çok büyük bir konfor. Aynı zamanda şehir dışına çıkacağım zamanlarda babam beni çok güzel bir şekilde idare ediyor. Başka bir işte olsa isteğime göre bunu yapamam, aynı şekilde bende babamı bazı durumlarda idare ediyorum. Ayrıca hastalar doktorun kızıyla konuştuklarında daha çok güveniyorlar, haliyle avantajlarını çok çok yaşıyoruz.


“GENELDE EN ÇOK BABAMLA GÜLDÜĞÜMÜZ SONRA DA BOZULDUĞUMUZ KONULARDAN BİRİ DE BİZİ EVLİ ZANNETMELERİ OLUYOR.”
Bu sektöre girdikten sonra unutamadığınız bir anınız var mı?

Covid sonrası çok bir sorunun olmadığı ve herkesin çalıştığı dönemde bizde kliniğimizi açmıştık. Bu süreçte hastalıktan fazlaca korkan bir kitle vardı. Şimdi kadınlar botokstan, estetikten vazgeçemiyor ama Covid’den de korkuyorlar. Bir gün şirket telefonu çaldı açtım bende. Covid ile ilgili ne gibi önlemler alıyorsunuz diye sordu, bende anlattım. Detaylıca anlatmamdan sonra bana ‘Antikor sayınız kaç?’ diye sordu. Şok olup bu soru karşısında kaldım. Sonra gayriihtiyari size kaç lazım demiş bulundum. Çünkü bilmiyorum gerçekten, cevabın doğrusunu da olması gereken cevabı da bilmiyordum. Bu olayda gerçekten çok şaşırmıştım. Sonra ‘Peki oraya nasıl geleceğiz?’ diye sordu, bende gayriihtiyari çok trafik oluyor, uzaktan geleceksiniz Marmaray ile gelin dedim. Ay ben Covid’den beri hiç Marmaray’a binmedim de toplu taşımaya binilir mi de gibi şeyler söyleyince dedim siz lütfen Covid geçince gelin. Bu inanılmaz bir andı benim için, bana hayatımda ilk defa antikor sayısı soruldu. Genelde en çok babamla güldüğümüz sonra da bozulduğumuz konulardan biri de bizi evli zannetmeleri oluyor. Babamın genç görünmesi, benim de herhâlde yaşımın gelmesinden kaynaklı hastalar bizi evli sanıyor. Bu durum babamın hoşuna gidiyor demek ki genç görünüyorum diye fakat benim hiç hoşuma gitmiyor bu zannedilme konusu. Babama diyorum ki ben senin yüzünden bekar kalacağım çünkü herkes beni halihazırda evli sanıyor. Artık babam benim ne zaman fotoğrafımı koysa kafamın üstüne kızım diye yazıyor büyük harf ve puntolarla ki yanlış anlaşılmalara yol açılmasın. Ama, sonuç olarak babamla çalışmaktan çok memnunum ve benim için çok anlamlı…

İnstagram: irmakbudakoglu 
 
Irmak Budakoğlu: İşim Hayatım Oldu Irmak Budakoğlu
Irmak Budakoğlu: İşim Hayatım Oldu Irmak Budakoğlu