Hibrit Akademi İle Eğitimde Fırsat Eşitliğini Sağlamayı Amaçlıyoruz

Hibrit Akademi İle Eğitimde Fırsat Eşitliğini Sağlamayı Amaçlıyoruz Hibrit Akademi İle Eğitimde Fırsat Eşitliğini Sağlamayı Amaçlıyoruz

Atölye Eğitim Kurumları Kurucu Ortakları Cem Kaya ve Onur Meynioğlu uyguladıkları eğitim modelini ve kendilerini farklı kılan noktaları Klass’a anlattı.

Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra üniversite döneminde eğitimci ruhlarını keşfederek yola çıkan ve Nişantaşı’nda Atölye Eğitim Kurumları’nı hayata geçiren Cem Kaya ve Onur Meynioğlu yıllar içerisinde büyüyerek 7 şubeye ulaştı. Eğitimde dijital dünyanın modellerini kullanan, öğrencilerin çözdüğü her soruyu veri olarak depolayan yapay zekâ destekli Atölyem Online sistemini hayata geçiren Atölye Eğitim Kurumları kurulduğu günden bu yana sayısız öğrencinin ilk yüze girerek İstanbul ve Türkiye’nin en önemli üniversitelerini kazanmasını sağladı.  Atölye Eğitim Kurumları Kurucu Ortakları Cem Kaya ve Onur Meynioğlu ile Atölye Eğitim Kurumları’nın kuruluş hikayesini, eğitimde kullandıklarını dijital modelleri, öğrencilere sağladıkları avantajları ve Atölyem Online’ı bütün ayrıntılarıyla Klass okurları için konuştuk.

Cem Bey, öncelikle sizi daha yakından tanıyarak eğitimcilik kariyerinize nasıl başladığınızı sorabilir miyiz?
İsmim Cem Kaya, Galatasaray Lisesi mezunuyum. Üniversite yıllarımda özel ders veriyordum. Özel ders vermeyi çok sevdim ve 2001 yılında kendime ait ilk dershanemi Nişantaşı’nda kurdum. YGS grupları ile çalışıyordum. 2009 yılında Onur Bey ile tanıştım. O da Galatasaraylı bir kardeşim. O yıl Nişantaşı’nda Atölye Eğitim’in imzasını beraber attık. O zamana kadar yapılmamış bir şey yapmak istedik. Dijital dünyanın eğitim modellerini de kullanmaya karar verdik. 2016 yılına kadar Nişantaşı’nda bir kat, iki kat ve üç kat şeklinde büyüdük. Sığmamaya başlayınca Esentepe’deki ana binamıza geçmiş olduk. 2016’dan günümüze gelen süreçte 7 tane şube açtık. İstanbul’da üniversite hazırlığına yönelik eğitimde çok başarılı olduğumuzu düşünüyorum. İlk 100’e sayısız öğrenci soktuk.




Onur Bey sizleri de tanıyarak Cem Bey ile yolunuzun nasıl kesiştiğini sorabilir miyiz?
Ben Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra Boğaziçi Üniversitesi’ni kazandım. Kazandığım yıl itibariyle de ders vermeye başladım. Bir süre sonra eğitmenliği sevdiğimi fark ettim ve yönümü tamamen o tarafa doğru çevirdim. 23 yaşındayken ilk butik dershanemi açmıştım. Süreç benim açımdan çok hızlı gelişmişti. Öğrenci sayım hızla arttı. Eğitimciliği büyük bir keyifle yaptım. 2009 yılında Cem Hoca ile tanışıp bir araya gelmeye karar verdik. Başka bir dershanede hiç çalışmadık. Kendi imkanlarımızla bir şey yarattık. Bence bizi farklı kılan detaylardan biri de bu.


Sizi diğer eğitim kurumlarından ayıran özellikleriniz nelerdir?
CEM KAYA: Eğitim sistemimizde en önemli noktalardan biri beraber çalıştığımız iş arkadaşlarımız. Çeşitli dershanelerin yıllardır zümre başkanlıklarını yapmış, yayın kurumlarında çeşitli yayınlar çıkarmış, İstanbul’un en iddialı ve ilgili öğretmenlerinden oluşan bir kadroya sahibiz. Bizi tercih eden öğrenciler LGS sınavında çok yukarılarda yer alan öğrenciler. İstanbul’da Kabataş, İstanbul Erkek, Robert Koleji, St Joseph, Işık Lisesi gibi eğitim kurumlarında eğitim alan, iyi bir öğrenci kitlesi ile çalışıyoruz. İyi bir mühendisliğimiz ve takip programımız var. Rehberlik öğretmeni sayımız çok fazla. Butik dershanecilik anlayışını devam ettiriyoruz. Öğrencileri çok yakından takip ediyoruz. Dijital reformumuz ve yeni yazılımımızla beraber öğrencilerimizi daha somut verilerle takip etmeye başladık.

Atölyem Online’dan da bahsedebilir misiniz? Bu sistem neyi amaçlıyor?
ONUR MEYNİOĞLU: Atölyem Online’ın nihai hedefi yıllardan beri süregelen vaatler üzerine kurulmuş eğitim sisteminin bundan sonraki süreçte daha somut çıktılar üzerine kurgusunu gerçekleştirmek. Öğrencilerin sadece deneme sınavlarında çözdüğü soruları veri haline getirmek yerine onların üniversite hazırlık sürecinde çözdüğü tüm soruları veri haline getirdik. Öğrencinin çözdüğü bütün soruları analiz ederek eksilerini ve artılarını tespit ettik ve bunun üzerine öğrenciye yardımcı olmaya çalıştık. Sistemimizin içinde öğrencinin o güne kadar yaptığı tüm soruların video çözümleri var. Öğrenci bir soruda takıldığı zaman onun detaylı videosuna gidebiliyor. Sistem o öğrencinin orada takıldığını görüyor. Ona özel online yardım dersi açabiliyor. İçerisinde bir yapay zekâ modelimiz var. Öğrenci akıllı atölye fasiküllerinde ödevlerini çözerken bir testte sekizde sekiz doğru yapıyorsa yapay zekâ öğrenciye daha zor sorular çıkarmaya başlıyor. 8’de 4 yaparsa diğer soruların videolarını izlemesini istiyor ve bunu takip ediyor. Daha sonrasında da antrenman sorularını onun karşısına çıkarıyor. Bu açından öğrencinin gelişim sürecinde bir öğretmenin yapabildiğinden çok daha fazlasını yapıyoruz.


Gerçekleştirdiğiniz dijital reform size nasıl bir başarı getirdi?
CEM KAYA: Yaptığımız tüm bu dijital reformlar Türkiye’de bir ilk. Bu programların yazılımlarını da biz yaptırıyoruz. Herhangi başka bir kurum bu noktaya gelmek isterse bu durum en az iki üç yılını alır. 2016’da başlayan yükseliş trendimizde birçok Türkiye derecesi çıkardık. İstanbul’un ve Türkiye’nin en önemli üniversitelerine öğrenciler soktuk. Bu öğrencilerin verilerini tutmaya başladık. Bizimle bir sene ya da iki sene geçirecek öğrencinin hedefi eğer bu doğrultudaysa geçmiş dönemde başarılı olmuş öğrencilerin verilerini kullanarak o öğrencinin bir sene sonra nereye gidebileceğini çok daha somut örneklerle veliye veriyor olacağız. Bugün Cerrahpaşa Tıp isteyen bir öğrencinin hangi öğrenme modeliyle, hangi dönemde, ne kadar net yapması gerektiği veya ne kadar soru çözmesi gerektiğini gösteren çok net veriler sunuyoruz. Gerçekleştirdiğimiz dijital reform ile çocukları daha somut verilerle hedefe ulaştırıyoruz. Burada önemli olan sadece somut bir veri vermek değil çocukları duygusal olarak da desteklemek. Bunun için de çok ciddi bir rehberlik servisimiz ve ölçme değerlendirme birimimiz var. Bu ikisini beraber güzel bir kompozisyon haline getirirsek çocuklarımızı daha iyi hedeflere ulaştıracağımıza inanıyoruz.

Veri toplama işlemi nasıl gerçekleşiyor?
ONUR MEYNİOĞLU: Akıllı atölye fasiküllerimizde soruların cevap anahtarı yok. Öğrenci soruları çözdükten sonra barkodu okutarak sisteme giriş yaptıktan sonra cevapları görebiliyor. Ve hepsinin videosunu da görüyor. Sistem de bu verileri topluyor. Biz şu an sisteme giriş yaparak trigonometri kitapçığında içerideki tüm öğrencilerin yüzde kaç nete sahip olduğunu tek tuşla görebiliyoruz. Öğrencilerin yapamadığı bütün sorular birikiyor. Yeni nesil öğrenciler yapamadıkları soruları biriktirmiyorlar. Sistem yapamadığı soruları depolayarak öğrencinin karşısına ikinci bir görev olarak çıkarıyor. Öğrenci onları çözemediğinde de bizden yardım isteyebiliyor.

Atölye Eğitim Kurumları’nın öğrencilere sağladığı avantajlardan biri olan Hibrit Akademi’den de bahsedebilir misiniz?
CEM KAYA: Hibrit Akademi aslında çok özel bir ihtiyaçtan dolayı ortaya çıktı. Uzun yıllardan beri bunun farkındaydık. Üniversite sınavındaki bazı konular çok uzun. Bunları okulda da dershanede de özel hocayla yaptığınız zaman bir ay kadar zamanınızı alıyor. Öğrenciler bu bir aylık sürede konudan sıkılıyor ve kopuyorlar. Biz bunlara arkada bırakılan küçük tepecikler diyoruz. Bu tepeciklerin sayısı arttığı zaman öğrenci pes etmeye başlıyor. Hibrit Akademi öğrencin bu tepeleri kapatması için kamp modeliyle online eğitim veren bir sistem. Öğrenci sisteme girerek bir hafta boyunca belli saatlerde belli bir konuyu hızlandırılmış bir biçimde baştan sonra tekrar ediyor. Bu gerçekten eğitim sürecinde çok eksik olan bir şeydi. Öğrencilerin de çok sıkıntı yaşadığı bir durumdu. Hibrit Akademi Kamp Modeli bu sıkıntıya çözüm bulmak üzere geçen yıl kuruldu. Öğrenciler bundan çok pozitif şekilde faydalanıyorlar. Dışarıdan da öğrenci talepleri alıyoruz. Onları da kabul ediyoruz.

Bu modelin öğrenciye sağladığı faydalar nelerdir?
ONUR MEYNİOĞLU: Hem yeniden öğrenme ya da sene başında görülen bir dersi yıl sonuna doğru bir daha tekrar edilmesi açısından çok faydalı bir model. Atölyem Online yazılımıyla öğrencinin ihtiyaçları belirlendikten sonra Hibrit Akademi ile ikisini entegre ediyoruz. Öğrenciyi eksik olduğu konularda Hibrit Akademiye katılması için teşvik ediyoruz. Ancak başka şehirde dijital imkanları yeterli olan bir öğrenci de İstanbul’un en iyi öğretmenleriyle dijital bir platformda buluşarak dört günde zor konuları öğrenme becerisine sahip olabilir. Böylece eğitimi bütün ülkeye yaymış olacağız. Esas ulaşmak istediğimiz nokta bu. Herkese eşit fırsatta eğitim fırsatı sunabilmek istiyoruz ve Hibrit Akademi ile eğitimde fırsat eşitliği sağlamayı amaçlıyoruz. Bizim yayınlarımız imkanları kısıtlı olan öğrenciyle iyi öğretmenleri buluşturuyor. İlerde farklı şehirlerdeki öğretmen ve öğrencileri de buluşturmak istiyoruz. Belki de biz bu sistemi hayata geçirdikten sonra öğrencilerin dershaneye gitmelerine bile gerek kalmayacak. Bu sayede Pandemi süreci başladıktan sonra biz iki gün içerisinde dört tane profesyonel stüdyo kurduk. Pandemi başladıktan iki gün sonra kaldığımız yerden devam etme becerisi gösterdik.
 

Cem Kaya, Onur Meynioğlu