Belli dozlarda güneşlenmenin sedef hastalığı, atopik egzema, vitiligo, cilt lenfoması ve vitamin D eksikliği gibi hastalıklara olumlu bir etkisi olsa da güneşten yayılan ultraviyole ışınlarına maruz kalmak (UVA veya UVB) erken deri yaşlanması belirtilerinin yüzde 90’ından sorumludur. üstelik deri yaşlanmasının yanında güneş lekeleri de cabasıdır. Esteticium Dermatoloğu Uzm.Dr. Kiarash Ashrafi H. foto yaşlanmayı ve tedavilerini Klass okurları için anlattı.
Yaz geldi ve insanlar denize girip güneşlenerek dinlenmek eğlenmek istiyor. Güneş ışınları hem faydalı hem zararlı deniyor. Bize tam olarak ne tür bir zararı var anlatır mısınız?
Yazın gelmesiyle birlikte güneş ışığıyla ilgili sorunlarla daha çok karşılaşmaya başlarız. Güneş ışığının önemli olan kısmı Ultraviyole (UV) ışınıdır. Dalga boylarına göre UVC (200-280nm), UVB (280-320nm), UVA (320-400nm) olmak üzere üç tipi tanımlanır. UVC ozon tabakası tarafından absorbe edildiği için yeryüzüne ulaşmaz. UVB yeryüzüne ulaşan ışınların yüzde 0,5’inden azını UVA ise yüzde 90’ını oluşturur. Her iki dalga boyu DNA hasarı oluşturur ve kanserojendir. Geç dönem güneş hasarları leke ve deri kanserlerinden ibarettir. Yaşla ilgili kozmetik sorunların yüzde 90’ini bu ışıklara bağlı foto hasarlanma oluşturur. Foto yaşlanmanın klinik bulguları arasında kırışıklıklar, kılcal damar genişleme ve kanamaları, deri incelmesi, kabalaşma, açık veya koyu renkli lekeler, çiller, yaşlılık lekeleri, deri tümörleri ve elastikiyet kaybı vardır.
“DERİMİZDE UV YOĞUNLUĞUNU HİSSEDEBİLECEK HİçBİR ALGILAYICI YOKTUR”
Peki biz bu zararlar oluşmasın diye güneşe çıkarken ne tür tedbirler almalıyız?
Güneşten korunmada örtücü giysiler ve güneş koruyucularının önemi büyüktür. Şemsiye, geniş kenarlı şapka, sıkı dokunmuş renkli kumaşlar, sentetik giysiler UVB ve UVA’yı pamuklulardan daha az geçirir. Yeryüzüne ulaşan UV yoğunluğu sabah 11:00 ile öğleden sonra 14:00 arasında en yüksek seviyededir. Derimizde UV yoğunluğunu hissedebilecek hiçbir algılayıcı yoktur. Bu nedenle 10:00-15:00 arası güneşe çıkmamalıdır. Kişinin deri rengi, güneşten koruyucular içindeki kimyasal maddeler -mümkünse UVB ve UVA’ya etkili ve PABA içermeyen-, çevredeki ışık yoğunluğu -özellikle kar ve su kayağı yaparken nemlendiricilerle zenginleştirilmiş SPF değeri yüksek güneş koruyucular kullanılmalıdır-, meslek ve açık hava aktiviteleri dikkate alınmalıdır.
Güneşten zarar gören ciltlere, yaşlanma ve lekelenme gibi sorunlara karşı ne tür tedavi yöntemleri uyguluyorsunuz? Bu tedaviler yılın her döneminde uygulanabiliyor mu?
Foto yaşlanma ve lekelerin tedavisinde dermatolojik ve kozmetik ürünlerle birlikte başta PRP, Mezoterapi, Asit Peeling, Somon DNA ve lazer tedavileri yapılmaktadır. PRP, Mezoterapi ve Somon DNA tedavileri cilt yapısıyla uygun olduğu için yaz döneminde de uygulanabilir fakat lazer ve peeling tedavileri deri yüzeyinde hafif soyma ve hassasiyet artışı yarattığı için bu tip uygulamalara ancak güneşin etkisinin azaldığı sonbaharda başlanabilir.
“YAPILAN YANLIŞ TEDAVİLERİN SONUCUNDA LEKELERDE ARTIŞ VE BüYüME İZLENEBİLİR”
Uygulanan tedavi yöntemlerinin bir yan etkisi var mı?
Lekelerin normal görünümleri birbirine benzemesine rağmen hücresel yapı, doku ve tedavi yöntemleri açısından farklı türleri mevcuttur. Yapılan yanlış tedavilerin sonucunda lekelerde artış ve büyüme izlenebilir. Bu nedenle tedaviye başlamadan önce mutlaka uzman bir dermatolog tarafından detaylı dermatolojik muayene gerekir. Tüm tedavi yöntemleri sırasında ve devamında güneşten korunmak en önemli şarttır ve lekelerin tekrar etmesi açısından en önemli faktör sayılır.