Emir Ateş : “Amacım Dinleyiciyi Hem Düşündürmek Hem De Şarkıyı Gerçekten Hissederek Dinlettirmek”

Emir Ateş :  “Amacım Dinleyiciyi  Hem Düşündürmek Hem De Şarkıyı Gerçekten Hissederek Dinlettirmek” Emir Ateş : “Amacım Dinleyiciyi Hem Düşündürmek Hem De Şarkıyı Gerçekten Hissederek Dinlettirmek”

Başarılı Sanatçı Emir Ateş, Müzik Dünyasına Giriş Hikayesini Ve Parmedya İle Çalışmanın Avantajlarını Klass’a Anlattı Rap müzik dünyasında başarıya ulaşan genç ve başarılı sanatçı Emir Ateş, genç yaşta başarıya ulaştığı kariyerinde birçok önemli yapıta imza atmış bir isim. Parmedya ile çalışan ve şöhret basamaklarını çıkarken profesyonel bir ekiple çalışmanın birçok faydasını gördüğünü dile getiren Emir Ateş şarkılarıyla ilgiliyse “Ben bir şarkı yazınca gerçekten içimdeki dünyayı benimseyip, o an kendi benliğimden çıkıp, içimdeki farklı biri yazıyormuş gibi hissediyorum” diyerek sanatın, rap müziğin ve üretmenin kendisi için ne kadar önemli olduğunun altını çiziyor. “Dopaminsel” ve “Gece karanlık” gibi önemli hitleriyle dikkat çeken Emir Ateş, müzik dünyasına nasıl adım attığını, idol olarak gördüğü isimleri, Parmedya ve Özgür Fevzioğlu ile çalışmanın avantajlarını Sheraton istanbul Ataköy Hotel’in muhteşem ambiyansında Klass’a anlattı.  

Emir Bey, müziğe nasıl başladınız?
Bu yolculuk sizin için ne zaman ciddileşti?

Çok fazla müzik dinliyordum ve genelde çoğu Türkçe rap müziğiydi. Aynı zamanda yurt dışında yapılan işlere de çok fazla merakım vardı. Öte yandan da rap müziğe başlamadan önce sürekli olarak artık içimde tutamadığım birçok duygu ve düşüncelerimi şiir yazarak içimden atmamla başladı. Sonrasında Youtube üzerinde bir beat açtığım esnada o beat’te kendimi hissettiğimi ve şiir gibi rap müziğe de duygularımı dökebileceğimi fark ettim. Bu birden olan bir şeydi. Sonrasında telefonumla aldığım kayıtları arkadaşlarıma, çevreme dinlettiğimde gerçekten yaptığım esere çok olumlu tepkiler aldım. Bu sayede hem şiir yazıp hem de rap yazmaya devam ettim ve bundan sonra gerçekten kendimi daha da çok geliştirmeye başladığımı fark ettim. Aslında en başından beri ciddi bir şekilde yapıyordum çünkü ben bir şarkı yazınca gerçekten içimdeki dünyayı benimseyip o an kendi benliğimden çıkıp içimdeki bir farklı kişi yazıyormuş gibi hissediyorum. Öte yandan böyle yapmasaydım şu an ki ben olmazdı ve iç dünyamı dinleyicilere duyuramazdım. Tek yaptığım şey her zaman bir basamak üste çıkıp kendimi bu konuda çok daha iyi bir konuma getirmek oldu. Hala daha öyle ve her gün kendime yeni şeyler katarak kendimi olabildiğince hem kişisel, kültürel hem de müzik olarak geliştirmeye çalışıyorum ve her gün bir basamak daha atladığımı hissediyorum.

“ŞARKI ÜRETMEM SADECE BELİRLİ TEK BİR DUYGUMA BAĞLI DEĞİL, ANBEAN GELİŞEN BİR ŞEY VE İSTEDİĞİMDE DE YAZABİLİYORUM”

Şarkılarını üretirken en çok hangi
duygudan besleniyorsun?

Şarkı üretmem sadece belirli tek bir duyguma bağlı değil, anbean gelişen bir şey ve istediğimde de yazabiliyorum. Fakat bu genelde benim yazarken ki ruh halime bağlı oluyor. Sözleri yazarken aslında bir nevi tüm duygularımdan besleniyorum diyebilirim.

Sözlerini yazarken önce beat mi gelir,
yoksa hikaye mi?

Tabii ki de önce beat gelmeli çünkü ben o beat üstünde kafamda kuramadığım kendim içinde olan bir hikayeyi hissederek benimseyerek söylemek istediklerimi söyleyemem ritmin vuruş ve arkadaki melodinin bana nasıl hissettirdiği çok önemli ve o an hangi duyguyu yaşıyorsam o duyguyu yansıtabilecek bir beat olması hikayemi yansıtabilmem açısından hem dinleyici hem de benim için çok daha iyi olur.

“ŞARKILARIMI BEN HİSSEDİYORUM, BEN
YAZIYORUM VE BUNU
BEN SÖYLEMELİYİM DEDİM”


Kendi sesini bulma sürecin nasıldı?
Başlarda kimlerden ilham aldın?

Kendi sesimi bulma sürecim tam olarak babamın eskiden yazdığım birtakım şarkıları barlara satmamı istemesi üzerine başladı. Babam bu şekilde söyleyince ben neden kendi şarkımı kendim söylemeyeyim dedim. Sonuçta ben hissediyorum, ben yazıyorum ve bunu ben söylemeliyim dedim. Öncesinde “No.1” adlı sanatçının vokalini taklit etmeye çalışırken sonrasında kendimi buldum ilk başta birçok rap sanatçısını rap konusunda kendime çok örnek edindim. Sonrasında o zamanlar motiveyi tanımıyordum ve daha çok Amerikan kültürüne uygun bir şekilde yazıyordum ve yaptığım tüm işlerin motivenin yaptığı işlere benzer olduğunu gördüğümde bu sefer şarkılarımda motiveyi ilham aldım.

“Dopaminsel” ve “Gece karanlık” gibi şarkılarında dikkat çeken temalar var. Bunları işlerken neleri amaçlıyorsun?
İsmi geçen şarkılar aslında kendime ve dışa olan öfkemden geliyor ve bu temayı olabildiğince dinleyiciye hissettirmek benim söz yazarken ki en önemli arzularımdan biri… Bu temalar genelde bahsettiğim üzere içimde kurduğum bu vücuda sığmayan dünyadan geliyor. Kimse göremiyor fakat içeride bir kıyamet koptuğunun bir işaretini veriyor aslında şarkılarım. Bunları yaparken ki amaçladığım şey bu şarkıları sadece kendim için değil benimle aynı duyguları düşünceleri paylaşan insanlara da hissettirmek. Benim amacım dinleyiciyi hem düşündürmek hem de şarkıyı gerçekten hissederek dinlettirmek ve bundan haz almalarını sağlamak. Diğer yandan sürükleyici bir girdabıma sokmaktır.

“PARMEDYA’YI BİR ŞİRKET OLARAK DEĞİL BİR AİLE
OLARAK GÖRÜYORUM”


Sanatçıların çalıştığı şirketler de büyük önem taşıyor. Bu anlamda Parmedya ve Özgür Fevzioğlu senin için neler ifade ediyor?
Ben kendi adıma konuşmam gerekirse şirketi Parmedya olarak değil bir aile olarak görüyorum ve bu bana bir şirket olmasından çok daha önemli bir şey aslında. Özgür düşüncelerimi yazdığım bu kalem ve kağıda el atan bir büyüğümün olması ve her zaman benim daha iyilerine layık olduğumu görmeleri beni en çok mutlu eden şey aslında. Çünkü dediğim gibi Parmedya ve Parmedya Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Fevzioğlu’nu bir şirket olarak değil bir aile olarak görüyorum böylesine güzel bir ailede desteklenip el üstünde tutmak gerçekten bir şirketin hissettirebileceği en güzel duygulardan biri

Böylesine profesyonel bir kurum ile
çalışmak ne gibi avantajlar sağlıyor?

Her şeyin en iyisi elinizin altında oluyor ve çalışma süresince tüm yapılan işler gerçekten ünlü isimlerle çalışmış deneyimli ve başarılı insanlarla yapılıyor. Ayrıca işleri gerçekten tüm ciddiyetleriyle benimsedikleri aynı zamanda bu işten gerçekten zevk aldıkları için yaptığınız sanat Parmedya ekibinin elinden gerçekten mükemmel bir şekilde çıkıyor.