Çocuğun Doğduğu Andan Nefes Alana Kadar Geçen Süre Çok Kısa Olmasına Rağmen Babalara Bir Ömür Gibi Gelir

Çocuğun Doğduğu Andan Nefes Alana Kadar Geçen Süre Çok Kısa Olmasına Rağmen Babalara Bir Ömür Gibi Gelir Çocuğun Doğduğu Andan Nefes Alana Kadar Geçen Süre Çok Kısa Olmasına Rağmen Babalara Bir Ömür Gibi Gelir

Yrd. Doç. Dr. Ömer Faik Sağun, 20 yıllık meslek hayatının yanında aynı zamanda üç evlat sahibi bir baba. Sosyal kişiliği, seyahat tutkusu ve işine duyduğu sevgi ile kızları Alanur, Muallanur ve oğlu Ahmet Namık’a her zaman örnek olan ünlü doktor çocuklarıyla en çok beraber gittikleri Beşiktaş maçlarında unutulmaz anılar biriktiriyor. Meslek seçimlerinde Alanur, Mauallanur ve Ahmet Namık’ı özgür bırakan, onların başarılı olmasından ziyade iyi birer insan olarak yetişmesini önemseyen Yrd. Doç. Dr. Ömer Faik Sağun, her şeyden önce kızlarının ve oğlunun mutlulukla hatırlayacağı bir çocukluk geçirmesini istiyor. Başarılı Doktor Ömer Faik Sağun ile çocuklarını kucağına aldığında yaşadığı duyguları ve çocuklarıyla nasıl zaman geçirdiğini Klass okurları için konuştuk.  

Ömer Bey, doktor olarak elde ettiğiniz başarının yanında aynı zamanda bir aile babasısınız.  İki kızınız ve bir oğlunuz var. Babalık duygusunu tarif etmenizi istersek bize neler söyleyebilirsiniz?
Babalık tarif edilmesi çok zor bir duygu. Alanur ilk çocuğumuz olduğu için o duyguyu ilk kez onda tattım. Çocuklarımın üçü de sezeryanla doğdu. Ameliyatların hepsini izledim. Çocuk anne karnından çıktığı zaman ilk anda nefes alamaz, sırtına vurduklarında akciğerleri açılır, nefes almaya başlar. Çocuğun nefes alana kadar geçen süre çok kısa olmasına rağmen bana bir ömür gibi geldi. O ara sanki benim de nefesim durdu. Üç çocuğumda da aynı duyguyu yaşadım. Onları kucağıma aldığımda hayal ettiğim gibi olduklarını görünce de çok mutlu oldum. Çocuklarım birkaç senelik aralıklarla doğdu ve ben hepsinde farklı farklı duygular hissettim.

“ÇOCUKLARIMLA BEŞİKTAŞ MAÇLARINA GİDİP ORADAN GALİBİYET SEVİNCİYLE DÖNMEK DE BENİ ÇOK MUTLU EDİYOR”
Çocuklarla nasıl vakit geçirirsiniz, neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Benim dönemimdeki birçok anne-babanın en çok hoşlandığı şeylerden bir tanesi çocuklarıyla vakit geçirmek ama hepsinin de ortak bir derdi var. Onlar çocuklarıyla zaman geçirmek isterken çocuklarında aynı isteği göremiyorlar. Çocukların hepsi daha çok teknolojik aletlerin başında zaman geçirmeyi tercih ediyor. Biz çocukluğumuzda daha çok dışarıya dönüktük. Sokağa çıkar, insanlarla bir şeyler paylaşırdık. Birlikte bir dizi izlemek bile bir paylaşımdı. Şu anda herkesin kendi dizisi, kendi filmi var. Herkes kendi odasında cep telefonu ile baş başa bir hayat sürüyor. Biz ailecek tatil yapmayı daha çok seviyoruz, tatillerde hep beraber eğlendiğimiz anlar daha çok oluyor. Çocuklarımla Beşiktaş maçlarına gidip oradan galibiyet sevinciyle dönmek de beni çok mutlu ediyor. Kültürel geziler ve yurt dışı seyahatleri de sevdiğimiz aktiviteler arasında.

Çocuklarınızı meslek tercihi konusunda yönlendiriyor musunuz?
Ben sağlık alanını seviyorum. Çocuklarımın da bu alanda bir meslek icra etmelerini tabii ki isterim. Büyük kızım Alanur, diş hekimi olma yolunda ilerliyor. Şu anda uzmanlık sınavına hazırlanıyor. El yatkınlığı çok iyi. Ona bu yeteneğinden dolayı mimar olabileceğini de söylemiştim. Kendisi diş hekimi olmayı tercih etti. Bir baba her zaman çocuklarının geleceğini hem maddi hem de manevi açıdan düşünür. Bizimle aynı mesleği yaparlarsa onlara daha iyi destek olabilir, yol gösterebiliriz. Kendi istedikleri bir mesleği seçerlerse de anne-baba olarak saygı duyarız. Benim için önemli olan terbiyeli ve ahlaklı birer insan olmaları. Onlara bunu hep söylerim. Öğretmenlerinden duyduğum kadarıyla hepsi çevresi tarafından çok sevilen çocuklar. İnşallah bundan sonra değişmezler. Topluma ve insanlara faydalı, örnek insanlar olmaları en büyük temennim. Bunun yanında bir mesleği başarılı bir şekilde icra etmeleri onlar adına bir artı olur.


Çocuklarınızla yaşadığınız, sizin için özel ve unutulmaz olan bir an oldu mu?
Oğlum Ahmet Namık, LGS sınavına girmişti. Çıkışta bizim elimizde cevap anahtarı onun elinde de sorular vardı. Biz ona hangi soruya hangi cevabı verdiğini soruyor önümüzdeki cevap anahtarından da doğru yapıp yapmadığına bakıyorduk. Tüm sorulara doğru cevap vermişti, ancak sonlara doğru bir soruda işaretlediği şıkkı bir an unuttu. Sonra şaşırdığını anlayıp işaretlediği şıkkı hatırladı. O soruyu da doğru cevaplamıştı. Bütün soruları doğru yanıtladığını görünce hep beraber büyük bir sevinç yaşamıştık. O sınavda Türkiye birincisi olmuştu.

“BABAMIN REKABETÇİ BİR RUHU VAR”
Alanur Hanım, siz babanızı nasıl anlatırsınız?
Babam çok eğlenceli ve komik biri. Kendisi gezmeyi de çok sevdiği için birlikte seyahatlere çıkarız. Evde bol bol masa tenisi oynarız. Biraz da rekabetçi bir ruhu var. Bizi hep yenmeye çalışır. Onun bu rekabetçiliği oyunu daha da zevkli hale getiriyor. Uno, okey gibi oyunlar da oynarız. Ailem beni meslek seçimi konusunda özgür bıraktı. Ben genel olarak sağlık ile ilgili branşları seviyordum. Babam ve annemi de bu konuda örnek alıyordum. Diş hekimliği ve mimarlık gibi el yatkınlığı gerektiren iki meslekten birisini seçmek istiyordum. Ailemiz de sağlıkçı olduğu için diş hekimliğine yöneldim. Babam beni çok küçükken Beşiktaş-Galatasaray maçına götürmüştü. Beşiktaş o maçta Galatasaray’ı yenerek 100’üncü yılında şampiyon olmuştu. Gol olunca herkes bağırmıştı, ben o an şaşkınlıkla babama bakarken beni sırtına aldı. Babamın en sevdiğim huyu eğlenceli ve sosyal bir insan olması.

Muallanur Hanım, babanızın en çok hangi özelliğini seviyorsunuz?
Babam dışa dönük, sosyal biri. Kardeşimle dışarı çıkmayı pek sevmememize rağmen bizi hep dışarı çıkmamız için teşvik eder. Bence babam bu konuda en doğrusunu yapıyor. Bizim sosyalleşmemizi ve hareketli bir yaşam sürmemizi istiyor. İşteyken günü kötü geçse de bunu bize hiçbir zaman yansıtmaz. Her şekilde bizimle eğlenmeyi ve güzel vakit geçirmeyi başarabiliyor. Ailecek gittiğimiz yat tatili benim en unutamadığım tatil oldu. Bol bol denize girip yüzme öğrenmiştik.

Ahmet, peki sana göre baban nasıl biri?
Babam ablamın anlattığı gibi çok enerjik biri. Bizimle vakit geçirmeyi çok seviyor ve bunun için sürekli fırsat yaratıyor. Babamla en çok Beşiktaş maçlarına gitmeyi seviyorum. Kendi sahamızda Fenerbahçe’yi 3-1 yendiğimiz, Vida’nın gol attığı maç benim için unutulmaz oldu. Babam gol sevincini büyük bir coşkuyla yaşamıştı. Onunla oyunlar oynamaktan da büyük bir zevk alıyorum.  


 

Mualla Nur-Alanur-Ahmet Namık-Ömer Faik Sagun