Çağla Kurt : “Müzik Ve Sahnede Olmak Benim En Büyük Ve Özel Aşkımdır”

Çağla Kurt : “Müzik Ve Sahnede Olmak Benim En Büyük Ve Özel Aşkımdır” Çağla Kurt : “Müzik Ve Sahnede Olmak Benim En Büyük Ve Özel Aşkımdır”

Genç, Başarılı Ve Güzel Şarkıcı Çağla Kurt, Müziğe Olan Aşkını Ve Tutkusunu Klass'a Anlattı "Orman" adlı teklisiyle kısa sürede müzikseverlerin ilgisini çeken genç şarkıcı Çağla Kurt, önümüzdeki bahar aylarında müzik dünyası ile buluşturacağı yeni şarkısının hazırlıklarını sürdürüyor. Beste yapma ve söz yazma yeteneğinin yanı sıra her tarza uygun sesiyle müzik dünyasında bir adım öne çıkan Çağla Kurt, müziği bir tutku haline getirip yaşamının merkezine yerleştirmiş bir isim. Her tarzdan geniş bir repertuvara sahip olan genç şarkıcı sahnede de oldukça başarılı bir performans sergiliyor. Çağla Kurt ile müziğe olan aşkını, sahip olduğu yetenekleri ve gelecek hayallerini Fairmont Quasar İstanbul’un muhteşem atmosferinde Klass okurları için konuştuk.  

Çağla Hanım, "Orman" adını verdiğiniz tekli çalışmanızla müzik dünyasında büyük bir beğeni topladınız. Öncelikle müziğe olan tutkunuzun ne zaman başladığını sorabilir miyiz?
Çocukluğumdan beri müziğe aşığım. Ben ilkokula giderken annem Nalan'ın bir CD'sini almıştı. Ben o zaman her gün Nalan dinlerdim. Elime kumandayı alıp sürekli aynanın karşısında şarkı söylemeye çalışırdım. Anneannemin anlattığına göre de küçük yaşlarda Kral TV'deki şarkıları da dinlemeyi çok severmişim. Doğduğum andan itibaren müzikle büyüyen bir çocukmuşum. Kendimi fark etmeye başladığım günlerden itibaren de şarkı yazmaya başladım.

 "MÜZİK HAYATTAN SIYRILMAK İÇİN GÜZEL BİR DUYGU"
Müzik sizin için nasıl bir anlam ifade ediyor?
Sabah güne başlarken müzikle başlıyorum. İşe giderken ve dönerken müzik dinliyorum. Yemek yerken bile müzik dinleyebiliyorum. Aslında müzik benim için bir tutku. Çünkü birçok duyguyu barındırıyor. Biz insanlar birçok duygumuzu aslında yansıtamıyoruz. Müzik doğduğum günden beri bana iyi geliyor.

Şarkıcı olmaya ne zaman karar verdiniz?
Şarkıcı olmaya lise yıllarında karar verdim. Ortaokul yıllarımda yaz tatilinde bir kampa gitmiştik. Orada spor, tiyatro, müzik gibi branşlar vardı. Koroda bir öğrenci eksikti. Ben de oraya girdim ve kendimi türkü söylerken buldum. Hocamız da benim sesimi çok beğenmişti. O gün şarkı söyleyebildiğimi anladım. Lise yıllarında da arkadaşımın bir gitarı vardı. Ben söylerdim, o çalardı. Tam anlamıyla sesimin güzel olduğunu 16-17 yaşındayken fark ettim. Bundan 7 sene önce de eksiklerimi fark edip profesyonel eğitim almaya başladım. Zamanla sahip olduğum birikimle bu işi profesyonel anlamda yapmaya karar verdim. Aşkın Nur Yengi'nin ablası Süheyla Yengi benim hocalığımı yaptı. Sesimin aslında geniş bir oktava sahip olduğunu eğitimle öğrendim. Pes ve tiz sesleri rahatlıkla okuyabiliyorum.

"ŞARKI SÖZÜ YAZIYORUM, BESTE YAPIYORUM VE SARKILARIMI SESLENDİRİYORUM. BU DURUM BANA BÜYÜK ÖZGÜVEN VERİYOR"
Hem şarkı sözü yazabilmek hem beste yapabilmek hem de şarkı söyleyebilmek çok az insanın sahip olduğu bir yetenek değil mi?
Bu üç özelliğe sahip olmak da çok güzel bir durum. Bunun farkına varıp bunu kullanabilmek de beni çok cezbeden bir şey. Bu durum bana büyük özgüven veriyor. Gündelik hayatta melodiler ve sözler bir anda aklıma geliyor. Ben de onları kaydedip üzerine söz yazıyorum. Bana göre sanatçı her şeye açık ve duyarlı olmalı. Ben de öyle bir insanım. Çevreme ve doğaya farkındalıkla bakıyorum. Buradan da besleniyorum. Şu ana kadar söz ve müziği bana ait olan 25 tane eserim var. Hepsi benim göz bebeklerim. Onları kendim kullanmak istiyorum ama yorumlamak isteyen bir sanatçı olursa paylaşmayı da düşünebilirim. Şu anda tekli çalışmalarıyla ilerliyorum ama ileride bir albüm çıkarmayı da çok isterim. Rahatlıkla 2 saat sahne alabilirim. Toplamda 150'ye yakın bir repertuvarım var. Konsepte göre repertuvarımı belirleyebiliyorum. Her tarza uygun bir sesim olduğu için ayrıca kendimi çok şanslı hissediyorum.

Bir şarkıcı olarak geleceğe dair nasıl bir hayaliniz var?
Benim en büyük hayalim Harbiye Açıkhava'da konser vermek. Bunun da olacağına çok inanıyorum. Bence Harbiye'nin büyülü bir atmosferi var. Orada bir konseri izlemek bana çok iyi geliyor. Çok farklı bir ambiyansı var. Çok eski bir şarkıyı alıp günümüze uyarlamayı da ayrıca çok seviyorum. Onları farklı tarzlara ‘cover’lamayı seviyorum. Bu yüzden belli bir kalıba girmeyi sevmiyorum. İkinci şarkımı önümüzdeki Mart ayında çıkartmayı düşünüyoruz. Söz ve bestesi bana ait olacak. En büyük destekçim dayım Nazmi Ersine ve hocam Süheyla Yengi.