Burcu Tokgönül : “Avukatlık, Kadınların Oldukça Başarılı Ve Etkin Olduğu Bir Meslek”

Burcu Tokgönül :  “Avukatlık, Kadınların Oldukça Başarılı Ve Etkin Olduğu Bir Meslek” Burcu Tokgönül : “Avukatlık, Kadınların Oldukça Başarılı Ve Etkin Olduğu Bir Meslek”

Ünlü Avukat Burcu Tokgönül, Gelecek Hedeflerini Ve Avukatlığa Olan Aşkını Klass’a Anlattı Tokgönül Hukuk ve Danışmanlık Bürosu kurucu Avukatlarından Burcu Tokgönül, 2007 yılında Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuş, Galatasaray Üniversitesi’nde Avrupa Birliği Hukuku Eğitim programına katılmış ve Ekonomi Hukuku alanında yüksek lisans eğitimini tamamlamış başarılı bir isim olarak ön plana çıkıyor. Başarılı Avukat, Tokgönül Hukuk Bürosu olarak; farklı sektörlerde mevcut özel ve tüzel kişilere hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmeti verdiklerini belirtirken, büronun temel çalışma prensibinin, danışan ve müvekkillerine profesyonel ve yüksek kalitede hukuk hizmetini hızlı ve sonuç odaklı çözüm stratejisi ile vermek olduğunun altını çiziyor. Avukatlığın, kadınların oldukça başarılı ve etkin olduğu bir meslek grubu olduğunu ifade eden Tokgönül, Cumhuriyet tarihinde ilk defa, son dönem Baro başkanının bir kadın olduğunu ve bu durumun çok gurur verici olduğunu söyleyerek, kadınların güçlü duruşları ve çalışkan olmaları sayesinde her alanda başarılı olabileceğine inandığını sözlerine ekliyor. Tokgönül Hukuk ve Danışmanlık Bürosu Kurucu Avukatlarından Burcu Tokgönül ile Avukatlığa olan aşkını Ramada Hotel&Suites Şişli by Wyndham’da Klass okurları için konuştuk.  

Burcu Hanım, uzun yıllardır hukuk alanında sunduğunuz hizmetlerle ön plandasınız. Öncelikle sizi daha yakından tanıyabilir miyiz?
Hukuk Fakültesi’nden 2007 yılında mezun oldum, Avrupa Birliği ve Arabuluculuk eğitimi devamında Ekonomi hukuku alanında yüksek lisansımı tamamladım. İstanbul Barosu’na bağlı Hukuk Büromuzda; bireysel, kurumsal orta ve büyük ölçekli şirketlere, yerli ve yabancı müvekkillerimize danışmanlık ve hukuk hizmetleri vermekteyiz. Ofisimizde yoğunluklu olarak Sözleşmeler Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Gayrimenkul Hukuku ve Aile Hukuku alanlarında ekibimle beraber çalışmaktayız. Yoğun iş temposu ile beraber, kadın hakları ile alakalı kadın koordinasyon merkezlerinde ve sosyal sorumluluk projelerinde yer almaktayım. ‘Adalet Savaşçısı’ olmamın yanında zor ve kutsal bir meslek olan annelik mesleğini icra ediyorum. Bütün dünya üzerinde bir tek “en güzel çocuk” vardır ve bütün anneler ona sahiptir. Her anne gibi dünyanın en güzel evladına sahibim. Vicdanlı, huzurlu, merhametli ve etik değerleri olan, kadına değer veren başarılı ve mutlu bir insan olması için çabalıyorum.

‘CUMHURİYET TARİHİNDE İLK DEFA, SON DÖNEM BARO BAŞKANIMIZ BİR KADIN VE GURUR DUYUYORUZ’

Hukukçu olmak istemenizin özel bir sebebi var mı?
Kendimi bildim bileli hep adalet savaşçısı olmak istemişimdir. Çocukluk hayalimdi. Mağdur insanların hak arama sürecinde yardımcı olmak, problem çözmek, yargıda adaletin sağlama mücadelesini ve sonunda mağdura hakkını teslim etmeyi içtenlikle seviyorum. Avukatlık, kadınların oldukça başarılı ve etkin olduğu bir meslek grubu. Cumhuriyet tarihinde ilk defa, son dönem Baro başkanımız bir kadın ve gurur duyuyoruz. Kadınların güçlü duruşları ve çalışkan olmaları sayesinde her alanda başarılı olabileceğine inanıyorum.
‘AVUKATLIK DİNAMİK BİR MESLEK, SOSYAL OLARAK DA YOĞUN TEMPODA OLMAYI VE HER AN ENERJİK OLMAYI GEREKTİRİYOR’

İş ve sosyal yaşantınızda sizi öne çıkaran yönleriniz nelerdir?
İş ve sosyal yaşantımda sorumluluk duygum çok yüksektir. Aldığım sorumlulukları ve işleri profesyonel olarak ele alırım. Zamanı iyi kullanır ve işin zamanında yapılmasına önem veririm. İşimde planlı ve programlı olmak temel prensiplerimdendir. Hukuk uçsuz bucaksız, geniş bir alan, bu sebeple çok iyi ve derin araştırma yapar, güncel gelişmeleri yakından takip ederim. Avukatlık dinamik bir meslek, sosyal olarak da yoğun tempoda olmayı ve her an enerjik olmayı gerektiriyor.

Yoğun iş temposunun yanında kendinize nasıl zaman ayırıyorsunuz?
Büyük şehirlerde teknolojinin gelişmesi ve modern çağ dinamiği ile beraber çok hızlı bir tempo içerisindeyiz. Hep bir yerlere, hep bir işe yetişme kaygısı ve koşturma, telaş içindeyiz. Yaşam denen sonsuz değil bu bilinçle yaşamalı. Bununla ilgili bir hikâye var. Bir gün Amerikalı bir grup Kızılderililerle bir vadide yürürken, bir süre sonra Kızılderililer oturmuş ve başlamışlar beklemeye. Amerikalılar bu duruma şaşırmış, “ne oldu, neden durduk” demişler. Kızılderililer; “çok hızlı gittik, ruhlarımız geride kaldı, ruhlarımızı beklemeliyiz” demişler. Hayatta her konuda denge çok önemli. Bazen otomatik pilottan çıkıp frene basmak gerekiyor. Herkes gibi benim de kendime göre deşarj yöntemlerim var. Zihnimi yağlıboya resim yaparak, doğa ve portre fotoğrafları çekerek dinlendiriyorum. Farklı kültürleri, toplumları keşfetmeyi, yurt içi ve yurt dışına seyahat etmeyi ve doğa yürüyüşlerini çok seviyorum.

Geleceğe dair hedefleriniz neler?
İnsan hayal ettikçe yaşıyor. Ben hep hayal ettim ve çok çalışarak hayallerimi yaşamaya devam ediyorum. 17 yıllık meslek hayatımda karşılaştığım olayları, durumları ve yaşanan bazı olaylarda mağdurların ve özellikle kadınların ne şekilde hak arayabileceği, nerelere başvurabileceği konusunda bilgilendirilmesi amacıyla rehber nitelikli bir kitap yazmaya başladım. Ayrıca bir diğer hayalim, anne veya babasını kaybetmiş maddi ve manevi olarak yardıma ihtiyacı olan hukukçu öğrencilerimizin eğitimlerine destek olabileceğim bir vakıf ve dernek yönetiminde bulunarak gönüllü olarak bu hizmetlerde yer almak.