Anne Olmak Demek "İnsan Endişeden Yaratılmıştır" Sözünün Hakkını Vermektir

Anne Olmak Demek "İnsan Endişeden Yaratılmıştır" Sözünün Hakkını Vermektir Anne Olmak Demek "İnsan Endişeden Yaratılmıştır" Sözünün Hakkını Vermektir

Kain Anonim Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Mali Müşavir Ebru Kain, yaşamını çocuklarından önce ve sonra olarak ikiye ayırıyor. Çocuklarıyla müzik festivallerine, ralli yarışlarına ve konserlere giden, onlara yalnızca bir anne değil aynı zamanda iyi bir arkadaş olmak için çabalayan başarılı iş kadını kızı ve oğlunu kendi annesinden gördüğü sıcaklık ve sevgiyle büyütüyor. Bir yandan çocuklarıyla ilgilenirken diğer yandan kişisel ve mesleki gelişimini de ihmal etmeden sürdüren Ebru Kain ile anne olduktan sonra hayatında nelerin değiştiğini, kızı ve oğlunu annesinin hangi özelliklerini örnek alarak yetiştirdiğini ve çocuklarıyla ilgili gelecek hayallerini Klass okurları için konuştuk.  

Ebru Hanım dünyanın en kutsal duygularından biri olarak görülen annelik duygusunu iki kez yaşadınız. Anne olduktan sonra hayatınızda neler değişti öğrenebilir miyiz?
Anne olmak demek, William Shakespeare'in, "İnsan endişeden yaratılmıştır" sözünün hakkını vermektir. Anne olmak; ergenliğe yeni giren kızınızla ve oğlunuzla müzik festivallerinin veya ralli yarışlarının hakkında daha çok bilgi sahibi olmak ve hiçbirisini kaçırmamak, dönem dönem değişen müzik zevkine göre konserden konsere koşuşturmak, kızımın ve oğlumun okulları arasında mekik dokurken bir yandan da mesleki alanımda kendime yatırım yapmak, yorulmak, ama asla şikâyet etmemek ve onlarla tekrar tekrar genç olup büyümek demektir. Onların en iyi eğitimi alıp birer dünya insanı olarak yetişmelerini ve her nerede olurlarsa olsunlar insanlığa hayırlı birer birey olmaları için rehber olmak benim en önemli meşgalem. Ben hayatımı iki bölüme ayırıyorum. Evlatlarımdan öncesi ve sonrası.

“ANNEMİZİN BİZE KATTIĞI NEŞE VE CANLILIK BİZİ ÇOK MUTLU EDİYOR”
Esra ve Tevfik Selim siz annenizi nasıl anlatırsınız?
ESRA KAİN: Annemizi birkaç satıra veya birkaç kelimeye sığdırmak çok zor, hatta imkânsız diyebilirim. Annemiz her konuda bir tanedir. Her bir yaşımızda, her günümüzde bize en iyi arkadaş ve de bir yoldaş olmuştur. Her ortamda her anımızı renklendiren ve bize neşe katan annemiz olmazsa olmazımızdır. Yıllar geçtikçe biz yaş alıyoruz ve değişiyoruz. Zaman geçse de bulunduğumuz mekanlar değişse de annemizin kalbindeki sıcaklık, bize karşı anlayışı her zaman aynı.

TEVFİK SELİM KAİN: Annemizin bize kattığı neşe ve canlılık bizi çok mutlu ediyor. Annemiz yanımızda değilken bile onun canlı ve renkli ruh hali bizim için bir ilham kaynağı. İlham kaynağı demişken, annem bugüne kadar geldiğimiz yerlere ve elde ettiğimiz başarılarımıza ulaşmamıza katkı sağlayan en büyük rol modelimiz oldu. Hedeflerimize giden yolda, heveslerimizin ve hırslarımızın durma noktasına geldiği anlarda bile annem her zaman azimle yolumuza devam etmemiz gerektiğini bize göstermiştir. İyi ki böyle çalışkan, istekli, capcanlı bir ruha ve renkli bir karaktere sahip sıcak kalpli bir annemiz var.

Ebru Hanım, sizin anneniz nasıl bir anneydi? Siz onun hangi özelliklerini örnek alarak çocuklarınızı yetiştirdiniz?
Benim annem tanıyabileceğiniz en çalışkan, eşi ve evlatları için her şeyin en iyisini isteyen, bunun içinde mücadeleden asla yılmayan birisidir. Güçlü biri olmayı annemden öğrendim ve annem hayatımda görebileceğim en güçlü kadındır. Hayata karşı dik duruşumu ve olaylara karşı pozitif yaklaşımımı annemden aldım sanırım. Daima önüne bakıp yaşamayı seçmek bizim ailenin kadınlarının genel özelliği.

Ebru Hanım çocuklarınızın geleceğiyle ilgili hayallerinizi paylaşabilir misiniz?
Benim ve birçok annenin en büyük hayali çocuklarının en iyi eğitimi alıp en güzel mesleklere sahip olmasıdır tabii ki. Ben bu hayalin yanı sıra evlatlarımın insanlığa faydalı işler içinde olmalarını ve daima ülkemizi gururlandıracak işler yapmalarını isterim. Daima realist, yapıcı ve yardımsever birer insan olmaları en büyük dileğim.





 

Ebru Kain