Murat Bey iş dünyasında oldukça yoğun bir tempoda yer almanıza rağmen profesyonel olarak bisiklet sporunu da hayatınızdan eksik etmiyorsunuz. Özellikle bisiklete bu kadar tutkuyla bağlı olmanızın nedeni nedir? Nasıl başladı bu tutku?
Bisiklet herkesin olduğu gibi benim de çocukluktan kalma bir tutkumdu. Öğrencilik hayatımda amatörce kullandım. Fakat üniversite yıllarında daha profesyonel bir hale geldi bendeki bu tutku. Çalışma hayatına girdiğimde bir müddet ara vermek zorunda kaldım ama aklımdan silemedim. Uzun yıllardır profesyonel anlamda bisiklet kullanıyorum. Özellikle yurt dışında Ukrayna ve Odesa’da kaldığımda daha fazla kullanıyordum. Gerçi Türkiye’de de bu spor artık daha yaygın hale geldi. Sadece hala bazı insanlar bisiklet kullananlara trafikte zor anlar yaşatabiliyor. Ama her şeye rağmen bisiklet ile yeni yerler keşfetmek ve kendini rüzgârın dinlendirici ahengine bırakmanın keyfi çok harika.
İlk profesyonel bisikletinizi ne zaman aldınız?
Üniversitede iken bölgesel bisiklet kulüplerine üye olarak başladım. Elimdeki bisikletler ile birçok gezi ve yarışa katıldım. Daha sonra federasyona üye oldum. Üye olduktan sonra da daha fazla organizasyona katıldığımdan ilk profesyonel bisikletimi İngiltere’den getirmiştim. 2006 yılında ilk profesyonel bisikletimi aldım diyebilirim.
Kaç bisikletiniz var? Genelde nerelerde bisiklete biniyorsunuz? Haftanın belli günleri uyguladığınız özel bir bisiklet idmanı var mı?
Bisikletler binildiği ortamlara göre çeşitli fonksiyonlara sahip oluyor. Mesela bir yarış bisikletini dağda kullanamazsınız. Onun için profesyonel bisikletçilerin birden fazla bisikleti vardır. Benim de 3 tane yarış bisikleti, 2 şehir bisikleti, 2 dağ bisikleti ve 1 ileri düzey dağ bisikleti olarak da adlandırabileceğimiz crossbike denilen bisikletim var. Ayrıca yurt dışındaki evlerimde de farklı modellerde bisikletim mevcut. Yarış veya şehir bisikletlerimi genelde İstanbul içindeki Bebek, Arnavutköy, Kuleli, Çengelköy, Sarayburnu sahillerinde, şehir dışında ise Muğla, Antalya, Denizli, Tekirdağ, Çanakkale ve Yalova gibi sahillerde kullanıyorum. Dağ bisikletini ise İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin birçok şehrinde dağlara ve doğaya çıkarak kullanıyorum. Bunun yanında Dubai ve Ukrayna’da kaldığım zamanlarda buralarda da çok fazla bisiklet turlarına çıkıyorum. Dubai’de genelde asfalt olduğu için yarış bisikletini kullanırken, Ukrayna ve Moldova’da ise şehir bisikletlerimi kullanıyorum.
Bisiklet dışında hangi sporlarla ilgileniyorsunuz?
Spor salonunda vakit geçirmek oldukça keyifli benim için. Olabildiğince yürüyüş yapıyorum doğada. Sahil dışında ormanlık alanlarda trekking yürüyüşleri de yaparım. Spor çalışma hayatımda üretkenliğimi arttıran en önemli unsurlardan biridir, bu sebeple sporun hemen hemen her dalı ile ilgileniyorum.
Bir sporcu olarak yaşam düzeninizi nasıl sağlıyorsunuz? Özel diyetler ya da formunuzu korumak için özel kurallarınız var mı?
Doktor kontrolü dahilinde sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum. Özellikle pandemi döneminin herkeste kilo konusunda olumsuz etkileri oldu. O dönemlerde de oldukça sağlıklı beslenmeye ve spor yapmaya özen gösterdim. Böylelikle o zor süreci sağlıklı ve fit şekilde geçirmiş oldum. Yemeklerim gün içinde taze ve sağlıklı şekilde özel aşçımız tarafından yapılıyor. Kendim gibi personelimin de sağlıklı beslenmesini sağlıyorum böylelikle.
Bisikletçiler ile sporcuların beslenme düzenleri benzer özelliklere sahip ama özellikle uzun bisiklet turlarına çıkmadan önce vücudun sıvı dengesini koruyacak şekilde gıdalar alıyoruz. Tura başlamadan en az 1-2 saat önce hafif şekilde yemek yiyorum. Uzun turlarda mola esnasında genellikle protein ağırlıklı hafif gıdalar alıyorum. Zaten ben yapı olarak çok değişik lezzetleri tatmayı seven ama çok yemek yemeyi sevmeyen birisiyim.
Bugüne kadar sizi en çok heyecanlandıran bisiklet yarışı ya da turu hangisi oldu?
Ben Bisiklet Federasyonu’na kayıtlı profesyonel bir bisikletçiyim. Elbette ben de birkaç derneğe üyeyim ama daha çok turlara özellikle sosyal medyadan organize olan profesyonel gruplar ile katılıyorum. Bu gruplar farklı kişilerle tanışmama ve yeni dostluklar kazanmama da imkân sunuyor. Bugüne kadar gerek üniversitelerin gerekse belediye veya diğer kamu kurumlarının ve en önemlisi de Bisiklet Federasyonu’nun organize ettiği birçok yarışmaya katıldım. Bu yarışmalarda dereceye girip ödül aldığım da birçok organizasyon var tabi. 2006 yılında İstanbul Bisiklet Yarışması’nda birinci olmuştum.
Spor hayatınızdaki hedefleriniz nelerdir?
Bisiklet insanı stres aleminden uzaklaştırıp, kendini tanımasına imkân veren ve yeni yerler yeni dostluklar kurmasını sağlayan sağlık dolu bir spor dalı. Bisiklet spor dalının ülkemizde gelişmesi ve özellikle de gençlerin bu alana ilgi duyması benim çok arzu ettiğim bir şey. Bunun için önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin ilk “Profesyonel Bisiklet Sürücü Kursu” projemizi hayata geçirmek istiyoruz. Tamamen ücretsiz olacak şekilde, federasyon bünyesinde yapmayı düşündüğümüz proje ile gençlerin bu spora ilgisini artırmayı ve profesyonel şekilde yapmalarını amaçlıyoruz. Ülkemizde belediyeler ile görüşüp asfalt kenarlarına bisiklet yolları yapılması için çeşitli derneklerimiz aracılığı ile çalışmalar yapıyoruz. Bir de dezavantajlı ve engelli gençleri de bu spora teşvik edecek bir plan üzerinde çalışıyoruz.
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
