SON PERDE KAPANIRKEN …!

SON PERDE KAPANIRKEN …! SON PERDE KAPANIRKEN …!

Bilinmezliklerle dolu olan hayatımızı bir tiyatro sahnesine benzetirsek… Doğarken açılan sahnede, insan kendi gerçeğini aramaya başlıyor…Yaşadığı sürenin anlamını değerlendirebildiği ölçüde derinleşiyor…

Hayat sahnesi sürekli hareket ve değişim halinde devam ederken sahnelenen oyunda rolü biten gidiyor, yenisi geliyor…

Değişmeyen kural: gelen her oyuncu için perde bir gün son kez kapanıyor.

 

Bilirsiniz ki her başlayan yol biter…

Bitmeyen yalnız ‘o'nun sevgisidir ve bitmeyen yalnız bilgidir…

“Ne mutlu size ki böyle bir sevgi ile var edildiniz ve bilmek için yoldasınız.” sözleriyle gerçeği ne güzel özetlemiş dostumuz.

 

Evet sevgili okur, bir gün yol bitecek ve bizim için de son perde kapanacak…

Yaşamın telaşlı koşuşturması içinde savrulup giderken sonu pek düşünmüyoruz…

Ne zaman ki biz veya sevdiklerimiz ciddi bir sağlık sorunu ile karşı karşıya kaldığında şöyle bir duruyoruz…

Hayatımızı, o vakte kadar yaptıklarımızı geriye doğru düşünmeye başlıyoruz…

 

Hayatımı gözlerimde canlandırırken fark ettim ki gururlandığım şöhretim ve servetim ölümün karşısında ne kadar da manasızmış…

Aracınızı kullanması için veya size daha fazla para kazandırması için birilerini işe alabilirsiniz ancak hastalığınızı taşıması için kimseyi işe alamıyorsunuz…

Kaybedilen maddi şeyler bulunabilir veya yerine başkası konur fakat kaybedildiğinde bulunamayacak veya yeri doldurulamayacak tek şey var o da hayat…!

Hayatınızın hangi sahnesinde olursanız olun perdenin kapanması ile yüzleşeceksiniz

Bu sözler, 56 yaşında veda eden Apple ortağı ve CEO'su STEVE JOBS'un son yazısından…

Yazının tamamını mutlaka okumalısınız… Hatta bir kere değil, defalarca… Unutmamak için…

 

Kıymetli bir öğreti niteliğinde olan yazıdan bir başka pasajı da paylaşmak istiyorum: 

“Yaşlandıkça ve ümit ediyorum ki akıllandıkça fark ediyorsunuz ki 300 dolarlık saat de 30 dolarlık saat de aynı zamanı gösteriyor…

İç huzurun bu tarz şeylerle elde edilmediğini anlıyorsunuz…

İster “first class” ister ekonomi uçun. Bilin ki uçak düşerse sizde düşeceksiniz…

Çocuklarınızı zengin olması için değil mutlu olması için eğitin…

Böylelikle büyüdüklerinde, her şeyin fiyatını değil değerini bilirler…

İnsan ile insan olabilmek arasında çok büyük fark var ve bunu anlayan çok az insan var...”

 

İNSAN OLMAK!

Hani insan gibi insan, adam gibi adam deriz ya farklı gördüklerimiz için…

Onlar; var oluş amaçlarının farkında olarak yaşayan, gerçeği gören örnek insanlardır…

Sayıları fazla olmadığı için yaşanmaz hale gelen dünyaya evrenden ciddi bir uyarı geldi…

Pandemi ile hayata bakışımız değişmeye, farkındalığımız artmaya başladı…

Seviniyorum çünkü önceliklerimiz olumlu yönlere, iç huzura, gerçeğe eviriliyor artık…

Manevi dünyamızın derinliği artıyor. Dış değerlere ilgimiz hissedilir düzeyde azalıyor…

Doğadaki tüm canlıların, toprağın, suyun değerini çok daha iyi anlıyoruz…

Ailemize, dostlarımıza daha sıkı sarılıyoruz… İmkanlarımızı gönülden paylaşıyoruz…

Küsmek ve darılmak için sebep değil, sevmek ve sevilmek için çareler arıyoruz...

Yapabildiklerimizle ve yapamadıklarımızla yüzleşmeye önem veriyoruz …

Sevginin, birliğin, beraberliğin en temel güç olduğunu yaşayarak görüyoruz…

Özetle: İnsan ile insan olabilmek arasındaki büyük farkı anlayanlar çoğalıyor.

Şer gibi görünen Covid-19, insan olabilmemiz adına hayırlara vesile oluyor galiba…

Ne dersiniz …?