BİZİMKİSİ BİLDİĞİM, TATTIĞIM EN GÜZEL AŞK HİKAYESİYDİ

BİZİMKİSİ BİLDİĞİM, TATTIĞIM  EN GÜZEL AŞK HİKAYESİYDİ BİZİMKİSİ BİLDİĞİM, TATTIĞIM EN GÜZEL AŞK HİKAYESİYDİ

Mini, Ayşe'nin hayatının dönüm noktalarından birinde, en zor günlerinde geldi. Evladı, can yoldaşı, dostu, kahramanı, prensi, olmazsa olmazı, her şeyi oldu.Tüm samimiyetimle söylüyorum çocuğu gibi aşkla sevdi Mini'yi Ayşe'm...

öpülerek, koklanarak güne başlıyor, aynı şekilde uykuya dalıyordu geceleri. Sahibi tarafından bu kadar sevilen ve bakılan bir başka köpek görmedim. Dokuz yıl boyunca hayatının merkezinde Miniş aşkı vardı... Ayşe'm;

"Bizimki bildiğim, gördüğüm, tattığım en güzel aşk hikayesiydi" diye tanımlamıştı. Şahit olduğum, anlatılması mümkün olmayan büyük bir sevgi, bir aşktı onların ki..! Mini bambaşka bir dünyaydı… Her halden anlardı… Gözleri ile konuşurdu. Ayşe dışarıdayken görüntülü olarak aradığında kendi lisanında sitem ederdi. İkisinin arasında inanılmaz bir iletişim ve kimselerde görmediğim bir gönül bağı vardı...

Ayşe'nin hayatına güneş gibi doğdu, yine güneşli bir günde sessizce gitti Mini'miz. Benim de iki kedim bir köpeğim vardı... önce kedilerimi sonra köpeğimi kaybettim. O günlerde Ayşe'yi arayan bir hanım, köpekleri Diva'ya bakamadıklarını söyledi. Biz Diva'yı benim için almak istedik ama benim melek kalpli kızım Diva'ya da sahip çıktı. Güzelim Diva'mız, öyle zayıf çelimsiz ve ürkek bir halde bize bakıyordu ki. Ayşe bana bile vermeye kıyamadı.Ben onu sevgimle saracağım büyüteceğim dedi. Mini prensi, Diva prensesi oldular Ayşe'min.çokta iyi anlaştılar, arkadaş oldular. Mini'nin ani gidişi Diva'yı da sarstı... Şimdilerde Ayşe ile birbirlerini teselli ediyorlar...

Size samimiyetle söyleyebilirim ki hayvan sevmeyen, insan, olamaz. Görünüşü insana benzer! Hele ki onlara eziyet edenleri gözüm hiç görmesin! Hayvan haklarını koruma yasası -Neredesin??!!  çık artık...!.. Lütfen!

 

SEVGİNİN ATEŞİNİ SİZ YAKIN

Farkına varmalıyız ki; tüm canlılar arasında müthiş bir bağ ve etkileşim var. Ortak dil SEVGİ... Ruhlar arasında sevgi alışverişi başladığında mucizeler oluyor. Farkına varamayanlara, sevgi alışverişinin dışında kalarak, bu müthiş enerjinin manevi ve fiziksel gücünden mahrum olanlara ne yazık! Rahmetli anneciğim çiçeklerini sularken sevgi sözcükleriyle konuşurdu onlarla. Annemi kaybettikten sonra çiçeklerini eve aldım... Bir süre sonra hepsi soldu. çünkü onları asıl besleyen güzelleştiren annemin sevgisiydi. Annem çiçekleriyle konuşurken onların suyu, ışığı, güneşi oluyordu. Yaratılan her canlıya saygı duyarak ve sevgi gözüyle bakmak gerekiyor. Sevginizi gönülden ve hesapsız verdiğinizde dönüşü muhteşem oluyor. Seviyorum ama istismar ediliyorum (çoğunlukla da öyle olur!) diyenlerdenseniz eğer; Ben de o zaman size, henüz gerçekten sevmeyi öğrenememişsiniz diyeceğim...çünkü; sevgi öğrenilmesi gereken en zor sanattır ve lafla sevgi gemisi yol almaz. Seviyorum demekle olsaydı, ilişkilerimiz, hayatımız, dünyamız bu halde mi olurdu?

Saf sevgiye ulaşana kadar sevdim-seviyorum diyebilmek pek doğru değil. İçinde menfaat-beklenti olan anlayış-hoşgörü barındırmayan sevgi, sevgi değildir. Sevgi büyük emek ister... Bizim içinde kıymetli bir öğretidir aslında... Acı çektirir. Sabretmeyi, sivri taraflarımızı törpülemeyi, yargılamamayı, olduğu gibi kabul etmeyi öğretir. Ahh şu saf sevgiye bir ulaşabilsek... Ne büyük bir huzur bulacak ruhumuz. Sevgimizin evrende hayrımıza olan tüm iyilikleri harekete geçirdiğini, Herkesin "önce sen" dediği bir dünyayı hayal ediyor ve kuvvetle istiyorum. İnsan ilişkilerinde sevgiyi, ilgiyi, bağışlamayı hep karşımızdakinden bekleriz. öğrendiğim doğru yaşam bilgileri bana; sevgi ateşini ilk benim yakmamı öğretti. Yılmadan öğrenmeye çalışıyorum... Düşe kalka, ağlaya zırlaya devam ediyorum. "Yoksulluğa düşmekten korkmayınız, sevmemekten sevilmemekten korkunuz" bilgisi, önce siz sevmelisiniz demekte... Sevin korkmayın... Zorlansanız da sevin!!

Köşeye sıkıştığımda şartlar hırpaladığında hadi Oya diyorum, sevmeye devam et. Bana şunu yaptı, haksızlık etti diye yakınma... Aması maması yok! Sevgiyi öğrenme yolunda KALK VE YüRü... Yak SEVGİNİN ATEŞİNİ büyüsün. Yoksulluğa düşme hatta düşenleri kaldır... Şefkatinle... Sabrınla... Affediciliğinle...

En büyük yoksulluk ve ceza sevgisiz yaşamak değil mi Allah Aşkına??

Bir an sevgisiz yapayalnız kaldığınızı düşünün!! Yok yok ben düşünmek istemiyorum…!!