Şans Bana Fısıldadığında Hazırdım ve Her Şey Sonrasında Daha Güzel Olmaya Başladı

Şans Bana Fısıldadığında Hazırdım ve Her Şey Sonrasında Daha Güzel Olmaya Başladı Şans Bana Fısıldadığında Hazırdım ve Her Şey Sonrasında Daha Güzel Olmaya Başladı

Ünlü Sunucu Zahide Yetiş, başarılarının sırlarını ve kendisine dair merak edilenleri Klass’a anlattı..

Televizyon ekranlarının samimi ve başarılı sunucusu Zahide Yetiş, yıllardır yaptığı programlar ile birçok kişinin problemine çözüm bularak halkın sevgisini kazanmış bir isim. “Zahide Yetiş’le” programında sunduğu güvenle bir danışma merkezi haline gelen Zahide Yetiş, insanların hayatına yaptığı ufak dokunuşlarla onlara katkıda bulunmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğunu belirtiyor. Yakın zaman içinde tattığı annelik duygusu ile örnek alınacak bir aile hayatına sahip olan ekranların sevilen yüzü Zahide Yetiş, başarılarının sırlarını ve hayatına dair merak edilenleri Klass’a anlattı.

 

 

“Bize başvuran izleyicilerimizle programın da üstünde farklı çalışmaları ele alıp onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Farklı hastalıklarla bize çok fazla başvurular geliyor. Onlardan birçoğunu ameliyat yaptırıyoruz veya tüp bebek tedavisiyle bebeklerimiz oldu. Bunlar güven unsurunun beraberinde getirdiği güzel olaylar ve bizi de çok mutlu ediyor.”

 

“Hayat tesadüflerle dolu ama ben o tesadüflere inanmıyorum. Hayat bence şanslarla dolu. Şans size fısıldıyor hatta bazen bağırıyor. Ama sizin duymanız için hazır olmanız gerekiyor. Şans bana fısıldadığında hazırdım ve her şey sonrasında daha güzel olmaya başladı.”

 

“Beni babaannem büyüttü. Hep insanlara çok yakındı. Biz sarılmayı çok seven bir aileydik. Annem inanılmaz sıcak kanlı bir insandı. Bizi sevgisi ile büyüttü. öyle bir ortamda büyüyünce zorluklarla da sevgiyle mücadele ediyorsunuz. Bir şekilde insandır yapar deyip pek çok kişinin sırtını dönmesini, kazık atmasını aldırmamışımdır. İyi olanlar başımın tacıdır, kötü olanlar da zaten beni kaybederek en büyük cezayı almışlardır diye düşünüyorum.”

 

Hafta içi her gün gündüz kuşağında “Zahide Yetiş’le” programınız güvenilir olanı sunuyor ve bir nevi danışma merkezi gibi oldu. İnsanlar programınızdan çok şey öğreniyorlar. Bu program size neler deneyimletti ve öğretti?
Her şeyden önce fiziksel görüntünün dışında ruhsal bütünlüğün çok daha kıymetli olduğunu öğretti. Eğer ruhunuz güçlü, beyniniz doğru düzgün ve keyifli ise vücudunuzun direnci inanılmaz yükseliyor. Beynimi rahatlatmak ve düşüncelerimi daha doğru yönde olumluya çevirmek aslında farkında olmadan yaptığım bir şeymiş. Bunun ne kadar gerçek ve gerekli olduğunu bu programımla birlikte öğrendim. Gerçekten insanlar bize çok fazla güveniyorlar. Programda söylenen pek çok şeyi uyguluyorlar. Gelen doktorlar işinin ehli, son derece kaliteli ve güvenli. Ben de onlara aklıma gelen her soruyu sormaya gayret ediyorum. İzleyici ile interaktif bir program yapıyoruz. Onlar da çok rahat her şeyi sorabiliyorlar. Ekibim bir taraftan sosyal medya takibi ile canlı olarak birebir gelen soruları da sormamı sağlıyor.

 

“ZAMANLA İZLEYİCİLERİMLE AİLE GİBİ OLDUK”

Sağlık ve güven kelimeleriyle özdeşleştiniz adeta. Bu durum size ne hissettiriyor ve ne gibi sorumluluklar getirdiğini düşünüyorsunuz?

Sağlık ve güven; hayatta çok zor elde edilebilecek ama çok kolay kaybedilebilecek şeyler… O yüzden doğru yatırımı güvene ve gerçekten hayatta vazgeçilmezim olan sağlığa yapmış oldum. Sağlık işi bazen genetik de olabiliyor. Aileden size geçen rahatsızlıklar olası riskler de barındırıyor. Ama pek çok doktorum genetiğin sadece yüzde 30 olduğunu söylüyorlar. Yani yaşaya yaşaya aldığınız pek çok sıkıntı sizi hasta ediyor. Aileniz çok sağlıklı ama siz vücudunuzu yıpratıyorsunuz ve sağlıksız oluyorsunuz. O yüzden ne bildiysem, ne gördüysem, ne yaşadıysam her şeyi izleyicilerimle paylaşıyorum. Kendi sağlığıma yaptığım yatırımlardan da bahsediyorum onlara. Böyle olunca da güvenilir oluyorsunuz. İçim dışım bir olarak her şeyimi seyircilerimle paylaşıyorum. Büyük sıkıntılar da yaşadım. çocuğum olmadı ve tüp bebek yaptırmaya çalışıyorduk. Bunları da izleyenlerimle paylaştım. Sonrasında hamile kaldım ve bunun sevincini de onlarla beraber yaşadık. Yani öyle bir hale geldik ki zamanla izleyicilerimle aile gibi olduk. Aile olunca güven de kendiliğinden geliyor bir şekilde. Ama her zaman ip üstünde yürüdüğümüzü, her gün canlı yayında olası bir riskin, yanlış anlaşılmanın ya da canlı yayın kazasının olabileceğinin farkındayım. O yüzden her zaman Allah mahcup etmesin diye dua ederim.


“HERKESİN DERDİNE çöZüM SUNMAYA çALIŞIYORUZ”

Programınızın içerik anlamında hazırlık aşamasında rolünüz nedir? Neler istiyorsunuz, nelere dikkat ediyorsunuz?

Yıllardır birlikte çalıştığım çok sağlam bir ekibim var. Prensiplerimi ve hassasiyetlerimi onlar benden daha iyi biliyorlar. Gelen doktorların uzmanlığı bizim için çok önemli ama şunu da fark ediyorum son zamanlarda bana ulaşmaya çalışan pek çok uzmanın da ne yazık ki ulaşamadığını görüyorum. O yüzden programın küçük bir bölümünde onlara da yer veriyoruz. Televizyonu bazen bilmeyen çok iyi doktorlarım da olabiliyor. Onların da anlatımında kolaylık sağlamaya çalışıyoruz. Onun dışında benim son derece profesyonel, yıllardır birlikte çalıştığım artık dostlukların da geliştiği doktor arkadaşlarım da benim için bir güven unsuru. İzleyicilerimiz neyi merak ediyorlarsa, hangi dertlerden mustariplerse izleyicilerimiz için bunları gündeme getirmeye çalışıyoruz. Bu dönem özellikle benim yaptığım eski programların tekrarlarını izliyorum. Hatta ben de bazen ne güzel programlar yapmışız diyorum. Ama biz artık farklı bir level’dayız. Bize başvuran izleyicilerimizle programın da üstünde farklı çalışmaları ele alıp onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Farklı hastalıklarla bize çok fazla başvurular geliyor. Onlardan birçoğunu ameliyat yaptırıyoruz veya tüp bebek tedavisiyle bebeklerimiz oldu. Bunlar güven unsurunun beraberinde getirdiği güzel olaylar ve bizi de çok mutlu ediyor. Herkesin derdine çözüm sunmaya çalışıyoruz. Tıbbın çözebildiği her şeyi programda ele alıp halletmeye çalışıyoruz. En büyük kazancımız da “Rabbim sizden razı olsun” denilmesi. Mesela kısa zaman evvel 5 yaşındaki cam kemik hastası olan kızımız ameliyat oldu. İyi haberi geldi şükürler olsun. çok zor bir ameliyattı. Doktor bulurken biraz zorlandım. çünkü herkes bu kadar zor ameliyatları ve riskli ameliyatları kabul etmek istemiyor. Doktorum yılların getirdiği dostlukla ve ismin verdiği güvenle bu teklifi kabul etti. Ve bu haber bizi çok mutlu etti. Daha da ötesi yok. Dünya güzeli bir çocuğun ışığı oluyorsunuz, onu mutlu ediyorsunuz, ailesinin hayatını değiştiriyorsunuz. Bundan daha güzel bir mutluluk olabilir mi?

Röportaj: özgün Kçükkahraman

Fotoğraflar: Yavuz Kaynar

Mekan: Crowne Plaza İstanbul-Florya

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Aralık sayısında..