Oyuncu Değil, Rol Alacağın Karakterin Kendisi Olmalısın

Oyuncu Değil, Rol Alacağın Karakterin Kendisi Olmalısın Oyuncu Değil, Rol Alacağın Karakterin Kendisi Olmalısın

Başarılı Oyuncu Hande Arısoy, kariyer çalışmalarını ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattı..

Yıllarca gayrimenkul sektörünün içinde bir beyaz yakalı olarak başarıdan başarıya koşan ve ardından içinde aradığı mutluluk sırrını sanatta bulan Hande Arısoy, filmlere konu olacak hayata yeniden başlama hikayesiyle tüm kadınlara örnek olmaya hazırlanıyor. Aldığı sanat eğitimleriyle tiyatro sanatçılığı, yazarlık ve dublaj seslendirmeleri yapan Hande Arısoy, çalışkanlığı, sıcakkanlılığı ve güzelliğiyle dikkatleri üzerine çekiyor. Sanatın birçok alanında çalışmalar gerçekleştirip güçlü kadını temsil eden bir tiyatro sanatçısı olmayı hedeflediğini belirten başarılı Oyuncu Hande Arısoy, sanat kariyerindeki çalışmalarını, gelecek hedeflerini ve gerçekleştireceği projelerini Klass’a anlattı.

 

“Tüm geçmiş hayatımdan vazgeçip sanat için çalışmalarıma adım attım. Şimdi ise hedefimde tiyatro başta olmak üzere sanatın birçok alanında olmak var.”

Hande Hanım, uzun yıllar gayrimenkul sektöründeki başarılı çalışmalarınızın ardından şimdi sanat çalışmaları içindesiniz. Bize kendinizden bahsederek sanat ile nasıl tanıştığınızı anlatabilir misiniz?

20 yaşında üniversiteden mezun olduktan sonra gayrimenkul sektörüyle tanıştım. 12 sene bu alanda çalıştım. Asistanlıktan satış ve pazarlama koordinatörlüğüne kadar yükseldim. Türkiye’nin en önemli gayrimenkul şirketlerinde yer aldım. Bulunduğum her pozisyonda da adım adım yükseldim. Gayrimenkul seköründeki çalışmalarımda yaklaşık 6 bin konut satışı yaptım. Bu arada 2-3 senelik bir evlilik hayatım oldu. O süreçte işten ayrılmıştım. Evliliğim bitince tekrardan gayrimenkul sektörüne geri döndüm ama sonrasında düşündüm ve bu şekildeki çalışma hayatımın beni mutlu etmediğini fark ettim. Hayatımda hep 30 yaşına gelene kadar bir şeyleri oturtma isteğim vardı ama alttan gelen hep bir eksiklik hissiyatı oluyordu ve kendimi mutsuz hissediyordum. Aklıma hep üniversitede aldığım tiyatro eğitimi geliyordu. Ve ben hem tiyatro izlemeyi hem de içinde rol almayı çok seviyordum. Okuduğum kitaplar da hep tiyatro temalı kitaplardı. Bir gün ne yapmam gerektiğini düşünürken tamamen yön değiştirip iş alanımı değiştirmeye karar verdim. Hemen kendimi sanat kurslarına verdim; yazarlık ve oyunculuk kurslarına başladım. Sanat yolculuğumun ilk eseri ise kitap oldu. Şu an Yeşim Aybar ile beraber “Dejavu Etkisi” adlı kitabımın incelemelerini gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda tiyatro için Vahide Perçin ve Altan Gördüm’den sahne ve tiyatro sanatları eğitimleri aldım. Sadece oyunculuk eğitiminin yeterli olmayacağını düşündüm ve kamera önü eğitimi almaya da başladım. Bunu da yeterli görmedim üstüne birebir oyunculuk dersleri ile dublaj eğitimi aldım.

 

“KORKMADAN YENİDEN BİR HAYATA BAŞLAYABİLMELİ”

Böylesine önemli bir karar vermek zor olmadı mı?

İnsan iyi bir iş bulduğu zaman yöneticisiyle kavga da etse, o iş ona uymasa bile ayrılamıyor. çünkü hayatını ve standartlarını düşürmemek adına korkuyor. Ya da iyi bir standartlara sahip evliliği varsa kocasından dayak da yese küfür de yese aldatılsa da yeniden başlayabilmekten korktuğu için bırakamıyor. Böylece kendini istemediği o hayata mahkum ediyor. Ben de bu korkuları yaşadım. İnşaat sektöründe çok iyi paralar kazanırken bir sonraki işimde bu kadar kazanamazsam hayatım ne olur diye düşündüm ya da iyi standartlara sahip evliliğim varken ben artık bu standartlara alıştım bunun aşağısında yapabilir miyim diye de düşündüm. Ama hayallerim hepsinin önüne geçti. Para kazanamasam da bir daha evlenemesem de hiçbir şey umurumda değil diyerek ben bu işe baş koydum. Bu da bence birçok kadının ortak problemidir. Korkuları var ve korkuları yüzünden yeniden hayallerine başlayamıyor. Yeni bir başlangıç yapamıyor. Bu yüzden ne olursa olsun korkmadan yeniden bir hayata başlayabilmeli.

Röportaj: Erdi Kartal

Fotoğraflar: Mert Can Alşahin

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Mayıs sayısında..