1984 yılında İstanbul Beşiktaş’da küçük bir mağazada ticaret hayatına başlayan Ercem Tekstil, 2001 yılında Giovane Gentile markasıyla birlikte hem yurtiçi hem de yurtdışı toptan moda ve hazır giyim sektöründe faaliyetlerini yürüten çok güçlü bir firmaya dönüştü. Perakende sektöründe edindiği bilgileri kalite anlayışını ve müşteri beklentilerini tasarladığı dünya trendlerine uygun koleksiyonlarla birleştiren Ercem Tekstil, 2005 yılında Giovane Gentile markasına entegre Giovane G. Designers markasını da üretimine katarak tüm erkek trendlerini tek çatı altında, mağazalarında birleştirdi. Mağazalar zincirini ise Aqua Florya Avm’de yer alan halka ile daha da güçlendiren, perakende mağazacılık konusunda günün konseptlerini koleksiyonları ile büyük bir başarıyla birleştirip perakende tüketicisine en iyi mekanlarda sunan Ercem Tekstil A.Ş.’nin Yönetim Kurulu üyesi Cüneyt Mutkan ile başarılarının sırrını, merakla beklenen 2017 yaz koleksiyonlarını ve farklı mağazacılık anlayışlarını Klass okurları için konuştuk.
- “Her zaman bir değişimin içinde olmak zorundasınız, her zaman inovatif ürünleri koleksiyonunuza katmak zorundasınız. Perakende müşterisine hep yenilikleri sunmak zorundasınız ve biz de bunu yapabilen firma olduğumuzu düşünüyoruz. çünkü koleksiyonumuzun içinde yeni teknolojiler, yeni inovatif ürünler var ve bunları da doğru bir şekilde doğru müşteriyle buluşturmaya gayret gösteriyoruz.”
- “Marka olmanın birinci kuralı mutlu ve sağlıklı müşteri profili oluşturabilmek. çok şükür bizim markamız da hakikaten böyle. Biz ortalama 10 müşteriden 7’sinde geri dönüş sağlıyoruz. Bu aslında dünya normlarında çok ciddi bir başarı.
- “Hem giyinmeyi bilen hem temsil kabiliyeti kuvvetli; hafta sonu da hafta içi de o şıklığı taşımak isteyen bir kitleye hitap ediyoruz. Ve bunlarla birlikte sunduğunuz mekanın da buna uygun olması gerekiyor. Bundan sonraki açacağımız mağazalarda da bu hep ön planda olacak.”
Cüneyt Bey, Giovane Gentile 2016 yılında hızlı bir büyüme trendi yakaladı. Size göre 2016 yılı nasıl geçti?
2016 yılı için büyüme odaklı planlarımız vardı. Fakat ülkece 15 Temmuz’da çok üzücü bir darbe girişimi olayı yaşadık. Bu işlerimize etki yaptı mı? Şirketimiz adına bundan çok fazla etkilendiğimizi düşünmüyorum. Biz 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da yatırımlarımıza devam ettik. Dört mağaza açılışı gerçekleştirdik. 2017’ye çok umutlu bakıyoruz. Şu an 18 tane kendimize ait mağazamız var, Franchiselarımızla beraber 24 olduk. önümüzdeki yıl kendi mağaza sayımızı 25’e çıkarmayı planlıyoruz. 2018 yani uzun vadeli planlarımızda da bu sayıyı 35’e çıkarmak var. Yurtdışı satışlarımız 2016 yılında çok etkilendi. Rusya bölgesine yaptığımız kuvvetli satışlarımız vardı. Rusya’da yaşanan ekonomik krizden ötürü orada işler çok ciddi bir şekilde azaldı. Biz de tabii ki bundan yara aldık. Oradaki distribütörümüzle yollarımızı ayırmak zorunda kaldık. Bu durum biraz daha iç pazara odaklanmamız gerektiğini bize hissettirdi ve biz de bu yönelimi doğru bir şekilde yaptık. Açıkçası ülkemiz adına ekonomimizi kötü günlerin beklediğini düşünmüyoruz. Fakat dünyadaki konjonktür sıkıntılı gibi görünüyor. Amerika’da yapılan seçimlerden sürpriz bir sonuç çıktı; Avrupa’daki birtakım ülkelerde yine sağa kayış var. Trump’ın yaptığı açıklamalar aslında baktığınız zaman Ortadoğu’daki şu an olan sıkıntıların biraz daha yavaşlayacağına işaret ediyor ama ne ölçüde yaptırım gücü olacağı meçhul. Bunu ancak önümüzdeki dönemlerde görebileceğiz. Ve tüm bunlardan dolayı iç pazardaki hedefimiz büyük.
“BİZİM AMACIMIZ DOĞRU CİROLARI YAKALAYABİLECEĞİMİZ DOĞRU AVM’LERDE OLABİLMEK”
Koleksiyonlarınız çok beğeniliyor. Bunun sırrı nedir?
Konseptimiz her geçen gün gelişiyor; mağaza konseptimiz ve koleksiyonlarımız da gelişiyor. Tekstil ve modanın içindeyseniz her zaman bir değişimin içinde olmak, her zaman inovatif ürünleri koleksiyonunuza katmak zorundasınız. Perakende müşterisine hep yenilikleri sunmak zorundasınız ve biz de bunu yapabilen firma olduğumuzu düşünüyoruz. çünkü koleksiyonumuzun içinde o kadar çok yeni teknolojiler, yeni inovatif ürünler var ki ve bunları da biz doğru bir şekilde doğru müşteriyle buluşturmaya gayret gösteriyoruz. Şu an 18 mağazamız var. Bunun haricinde 24 toplam franchise konsept satış noktamız var. Ayrıca 30 tane Türkiye genelinde corner’larımız bulunuyor. Bu sadece iç pazarla olan satışımız. Keza İran’da da dokuz tane konsept mağazamız oluştu. Bu bölgelere franchise veriyoruz. Kazakistan, özbekistan, Türkmenistan, Güney Afrika, Yeni Zelanda, İngiltere gibi ülkelerde butik müşterilerimiz var. Katıldığımız fuarlarda bize gelip sipariş veriyorlar. Birçoğu Türkiye’ye geliyor ve burada koleksiyon açıyoruz ve siparişlerini veriyorlar. önümüzdeki günlerde iç pazarda; perakende müşterisine, inovatif ürünlere yatırım yapan, hizmet kalitesini en iyi şekilde perakende müşterisine sunabilen, bu koleksiyonu da mağazadaki görsellikle birleştirebilip fiyat avantajlarıyla beraber sunabilen markaların ön plana çıkacağını düşünüyorum.
Son zamanlarda mağazalaşma sürecine hız verdiniz. Yeni mağazalarınızı nerelerde açtınız?
Aqua Florya AVM, Samsun Piazza AVM, Urfa Piazza AVM, Erzurum’da Cumhuriyet Caddesi’nde, Malatya’da İnönü Caddesi’nde, Adana’da Ziyapaşa Caddesi’nde mağazalarımız açıldı. Bu ay sonu İzmir Gaziemir Optimum Alışveriş Merkezi’nde bir mağazamız açılacak. Bursa’da Markapark Alışveriş Merkezi’nde sözleşmemiz bitmek üzere. Orası da açılacak büyük ihtimalle ve bununla birlikte görüştüğümüz birçok alışveriş merkezi var. 2017’de planladığımız alışveriş merkezleri, İstanbul’da da Palladium Alışveriş Merkezi ve yakında Ataşehir’de açılacak olan Metropol Alışveriş Merkezi ve Emaar Square Alışveriş Merkezi ile de görüşme halindeyiz. Mall Of Antalya Alışveriş Merkezi’nde de olma ihtimalimiz yüksek. Bizim amacımız doğru ciroları yakalayabileceğimiz doğru AVM’lerde olabilmek. Bu da tecrübe işi tabii ki. Bunu yeni açılan sıfır bir AVM’de test etmeniz çok zor. Ancak açıldıktan ve biraz zaman geçtikten sonra görebiliyorsunuz. Ama bazı AVM’ler var ki bunlar açılmış, ciroları ve efektif ciroları belli. İşte biz bunları kullanmaya, bu durumu avantaja çevirmeye çalışıyoruz.
“YAZ KOLEKSİYONUNDA öZELLİKLE TAKIM ELBİSELERDE İTHAL SANTORE KUMAŞLARA çOK AĞIRLIK VERDİK”
Takım elbise ve ceketlere özel ihtimam gösterdiğinizi biliyoruz. Bu yaz sezonunda ürün kalitenizi belirleyen ne gibi farklılıklar yaptınız?
Biz önümüzdeki yaz koleksiyonunda özellikle takım elbiselerde İtalyan kumaşlara çok ağırlık verdik. Giovane G’yi Giovane Gentile Line olarak oluşturuyoruz. Bunlar limited edition üretilen ürünler. Bunların kaliteleri çok üst seviyede. Takım elbise kumaşlarında muline yünler kullandık. Muline yünler insan vücudunda çok termostatik davranış sergiliyor. Vücuttaki nemi özellikle yaz aylarında çok hızlı bir şekilde dışarı atıyor. Bu da tabii yaz aylarında çok daha rahat etmenizi sağlıyor. Ceketlerde yün keten karışımlar uyguladık. Bunlar daha çok hava alışverişini sağlayabilen ceketler. Yani bir ceket giyiyorsunuz hava sirkülasyonunu kumaş kendi içinde sağlayabiliyor. Trend takımlarda koton miks karışımlar kullandık, bunlar özellikle dar kesimli takımlarda kumaşa mukavemet kazandırdı. Dünyada slim fit takım elbiseler rağbeti var. Bunlarda çok yünlü ve çok hassas kumaşlar kullandığınız zaman deformasyonu çok daha hızlı oluyor. Bu tür koton miks karışımı ürünlerde mukavemeti arttırmış olduk. Yüzde 70 ceketlerimizi astarsız kullandık, bu da dediğim gibi yaz aylarına uyumlu hale geldi. Yazlık deri ceketlerimiz var, bu ceketlerin derileri çok özel. Afrika’da yetişen bir cüce keçinin derisinden yapılıyor, ipek gibi. Tabii yazın çok sıcak aylarında giyilmiyor ama ilkbahar aylarında rahatlıkla giyiliyor ve kuru temizleme yapılabiliyor; bu derinin öyle bir özelliği var.
“MARKA OLMANIN BİRİNCİ KURALI MUTLU VE SAĞLIKLI MüŞTERİ PROFİLİ OLUŞTURABİLMEK.”
Takım elbise dikmek çok zor değil mi? Sizin farkınız nedir?
Giovane Gentile ve Giovane G’nin en büyük artılarından bir tanesi içinde kullandığımız malzemeler. Biz, buna ayakkabı dahil, gömlek, özellikle takım elbise de tüm ürünlerimizde farklı ve özel malzemeler kullanıyoruz. Türkiye’de takım elbiseyi hakkıyla üretebilen birkaç firma vardır. Biz o kadar çok ince detayları işliyoruz ki; takım elbise de örneğin; yakalarını tamamen kıl teladan yapıyoruz, üst kalitede fermuar kullanıyoruz. Düğmeleri korozo düğme yani kemikten üretilen düğmeler kullanıyoruz. Takım elbiselerimiz yüzde yüz merserize iplerle dikiliyor. İçine kullanılan tela, omuzuna kullanılan vatkaya kadar tamamen natürel ve vücuda uyumlu malzemeleri kullanmayı tercih ediyoruz. Zaten bir Giovane Gentile’nin Sartoria grubundan bir takım elbiseyi giydiğiniz zaman kesinlikle daha giyer giymez fark edebiliyorsunuz. Hafifliğiyle, vücudunuza oturuşuyla, kumaştaki natürelliğiyle bunu hissedebiliyorsunuz. Marka olmanın birinci kuralı mutlu ve sağlıklı müşteri profili oluşturabilmek. çok şükür bizim markamız da hakikaten böyle. Ortalama 10 müşteriden 7’sinde geri dönüş sağlıyoruz. Bu aslında dünya normlarında çok ciddi bir başarı. Zaten dünya markası olabilmenin ya da yurtiçinde iyi bir marka olabilmenin en büyük kurallarından bir tanesi. Koşulsuz müşteri sadakati diyoruz buna. Biz de şahsen marka olarak da firma olarak da buna çok önem ve değer veriyoruz.
“GIOVANE GENTILE’NİN öZüNDE DOĞALLIK VAR”
Anlaşılan tamamen doğal ürünlerden oluşan bir koleksiyon hazırlamışsınız. Peki birazda desen, renk ve aksesuarlardan bahsedebilir miyiz?
Giovane Gentile’nin özünde doğallık var. Bizim en büyük sloganımız tamamen doğal ve doğal ürünleri giyebilmek. Sağlık açısından, konfor açısından, rahatlık açısından… Koleksiyonda natürel ürünler var. Kareli ve toprak tonlarının hakim olduğu geniş bir ceket koleksiyonumuz var. Trikolar da petroller, yeşiller, siyahlar, lacivertler hakim; bunlara uygun özel iplerle dokunmuş trikolarımız var. Eskiden kalın kalın trikolar yapılırdı, artık yeni trend; insanların üstlerine koruyucu olarak giydiği teknolojik montlar. Moda artık yavaş yavaş ince iplikli, ince bükümlü trikolara döndü ve artık bu tercih ediliyor. Bizim koleksiyonumuzun da yüzde 70’ini bu tarzda trikolar oluşturuyor. çok özel aksesuarlarımız var; mendillerimiz, kravatlarımız, kemerlerimiz, ayakkabılarımız... El yapımı bu sene ayakkabılarımız çok trend. Bu ayakkabıların boyaları özellikle elle yapılıyor. Efektleri ve boya efektleri elle verilen özel el yapımı ayakkabılarımız var. Bunlar tabii Sartoria takım elbiselerin altında çok şık, çok asil ve çok güzel duruyor.
“HER KOLEKSİYONDA üRüNü GELİŞTİRDİĞİMİZ GİBİ HER YENİ MAĞAZA AçTIĞIMIZDA DA MAĞAZA KONSEPTİMİZ YENİLENİYOR”
Aqua Florya’da açtığınız yeni mağazanızın konsepti hepsinden farklı oldu, diğerleri de bunu takip edecektir mutlaka. Farklı mağaza konseptinizden de bahsedebilir miyiz biraz?
Her koleksiyonda ürünü geliştirdiğimiz gibi her yeni mağaza açtığımızda da mağaza konseptimiz yenileniyor. Bunun en son örneği Aqua Florya’da açtığımız mağazamız. İçine girdiğiniz zaman sizi çok rahat ettirecek, çok kaliteli detayların, özel ağaçların, taşların kullanıldığı, bizim aslında en şık mağazamız oldu. Her açtığınız mağazada bu konuda tecrübe olarak bir tık öne geçiyorsunuz ve o mağazanın hem kullanılabilir alanına hem perakendecinin gözüne hitap edebilecek en ergonomik şekilde kullanmaya çalışıyoruz. Ve bu konseptte her geçen gün kendini geliştiriyor. Tabii bizim segmentimizdeki markaların bütün mağazaları birbirinden farklı özellikler taşıyabiliyor. Biz özel bir markayız. Giovane Gentile’nin müşteri kalitesi çok yüksek ve çok özel müşteriye hitap ediyoruz. Hem giyinmeyi bilen hem temsil kabiliyeti kuvvetli; hafta sonu da hafta içi de o şıklığı taşımak isteyen bir kitleye hitap ediyoruz. Ve bunlarla birlikte sunduğunuz mekanın da buna uygun olması gerekiyor. Bundan sonra açacağımız mağazalarda da bu hep ön planda olacak. Her mağazamızın özel VIP bölümü var. Giovane Gentile markamızın Sartoria dikimi olan kumaşların servisini yaptığımız özel bölümlerimiz var. Bunlar artık bütün mağazalarımızda olacak. Biz bu ülkeyi seviyoruz, bu ülkeye güveniyoruz. Bu ülkenin insanına güveniyoruz ve dediğim gibi bundan sonraki yatırımlarımız da mağazacılık anlamında devam edecek.
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
