Cannes’daki Altın Palmiye Ödülleri’nden Hiçbir Farkımız Yok

Cannes’daki Altın Palmiye Ödülleri’nden Hiçbir Farkımız Yok Cannes’daki Altın Palmiye Ödülleri’nden Hiçbir Farkımız Yok

“Altın Palmiye Ödülleri” Kurucu Başkanı, Organizatör ve Spor Adamı Nedim Delibaş bu yıl 4.’sü gerçekleşecek olan etkinliğin detaylarını Klass’a anlattı...

Bu yıl 4.’sü gerçekleşecek olan Altın Palmiye ödülleri 8 Mayıs 2017 tarihinde İstanbul Raffles Hotel’de yapılacak. Geçtiğimiz yıl uluslararası boyuta da taşınarak ülkemizin marka değerini artırma başarısını gösteren Altın Palmiye ödülleri Kurucu Başkanı başarılı organizatör Nedim Delibaş’ın önderliğinde yapılıyor. Son hazırlıkları tamamlanmak üzere olan ve kültür, sanat, müzik, medya, ekonomi gibi yaşamın içerisindeki her alanı ödüllendiren Altın Palmiye ödülleri bu yıl da yerli ve yabancı ünlü konuklarını ağırlayacak. Asıl amaçlarının ülkedeki toplumsal barışa katkı da bulunmak olduğunu söyleyen ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu’nun bu organizasyona sahip çıkması gerektiğini, çünkü bütün haklarının Türkiye’ye ait olduğunu belirten Altın Palmiye ödülleri Kurucu Başkanı Nedim Delibaş, Altın Palmiye ödülleri’nin hayata geçiş öyküsünü, etkinliğin sağladığı katkıları, bu yılki sürprizleri ve gelecek hedeflerini Klass okurları için anlattı.  

 

“Altın Palmiye’nin, Altın Portakal ödülleri Antalya ve Altın Koza ödülleri Adana’yla arasında, sloganını bizim bulduğumuz ‘Palmiyeler Kenti’ olan Mersin’de yapılmasıydı. Böyle bir düşüncemiz vardı ama Mersin olaya çok fazla sahip çıkmadı. Kent yöneticileri bu konuda biraz duyarsız kaldılar. Yerel kent yönetimlerinin organizasyona sahip çıkmamasından dolayı biz de böylesine marka organizasyonları Mersin’de yapmama kararı aldık ve Türkiye Spor ödülleri’nde olduğu gibi Altın Palmiye ödülleri’nin yerini de İstanbul olarak karar verdik.”

 

“5. yılımızda uluslararası bir organizasyon olmak istiyoruz. Brad Pitt’i getirmek, Angelina Jolie’yi getirmek, Robert De Niro’yu getirmek ve tüm dünyaya Altın Palmiye ödülleri’nin İstanbul’dan yükselen bir kültür organizasyonu olduğunu ilan etmek istiyoruz.”

 

Geçen yıl Mersin’de muhteşem bir ödül töreni düzenlediniz. çok fazla katılımcının yanı sıra birçok ünlü ismin de yer alması basında çok fazla ses getirdi. Organizasyondan biraz bahseder misiniz?

Geçtiğimiz yıl Altın Palmiye ödülleri, 3. yılında hem bizim açımızdan hem katılım açısından hem katılan sanatçı, iş ve kültür dünyasının değerli isimlerinin mutlu olması açısından hem de Türkiye’ye verilen sosyal mesajlar açısından çok başarılı bir organizasyon oldu. önemli isimler organizasyonda yer aldı. Altını çizerek belirtiyorum toplamda sadece İstanbul’dan 132 adet uçak bileti kestik. Bununla birlikte 17 televizyon kanalı ve siz değerli basın mensupları, sanatçılar, sanatçı menajerleri, Romanya’dan Georgia Hagi başta olmak üzere çok elit bir kesim organizasyonla buluştu. Tabi organizasyonu ilk yaptığımızda amaç Antalya, Mersin ve Adana arasında bir rekabet değildi. Amaç, Altın Palmiye’nin de Altın Portakal ödülleri Antalya ve Altın Koza ödülleri Adana’yla arasında, sloganını bizim bulduğumuz ‘Palmiyeler Kenti’ olan Mersin’de yapılmasıydı. Böyle bir düşüncemiz vardı ama Mersin olaya çok fazla sahip çıkmadı. Kent yöneticileri bu konuda biraz duyarsız kaldılar. 132 kişilik basın mensuplarını İstanbul’dan getiriyorsunuz ve kentin valisi organizasyonda yer almıyor. Ama en üst düzeyde katılım var ve basının büyük bir ilgisi var; organizasyon medyada bir hafta konuşuldu, sonrasında ise basında yansıma evresi 3 ay sürdü. Yerel kent yönetimlerinin organizasyona sahip çıkmamasından dolayı biz de böylesine marka organizasyonları Mersin’de yapmama kararı aldık ve Türkiye Spor ödülleri’nde olduğu gibi Altın Palmiye ödülleri’nin yerini de İstanbul olarak karar verdik.

 

Neden İstanbul’u tercih ettiniz?

İstanbul bir dünya başkenti, Türkiye’nin kalbi. 20 milyon insanın yaşadığı bir şehir. Burada Paris nasıl modayla anılıyorsa, New York nasıl ekonomi-Wall Street’le anılıyorsa, İspanya nasıl futbol takımlarıyla anılıyorsa İstanbul da bir sanat-kültür kenti, tarih kenti… Bu yüzden İstanbul’u tercih ettik. Yoksa Bodrum’dan Marmaris’ten Antalya’dan ve birçok belediyeden, hatta buradan teşekkür ediyorum Adana’dan ikinci bir ödül törenini sahiplenmek istediler. Ve Türkiye Altın Palmiye ödülleri doğdu. Bodrum, İzmir, Mersin, Adana, Antalya, Muğla hatta ve hatta İstanbul’la birlikte Türkiye bir palmiyeler ülkesine döndü.

 

“ALTIN PALMİYE öDüLLERİ BİR YAŞAMI İçERİYOR”

Dünyada Altın Palmiye ödülleri nasıl yapılıyor?

Dünyada 4 tane Altın Palmiye ödülleri var; Cannes Film Festivali’nde en iyi filme verilen bir Altın Palmiye yaprağı var, Meksika’da Guanajuato’da Mexico Film Fest var 12 tane sinema ödülünün verildiği Altın Palmiye ödülleri var. Son 3 yıldır ana sponsoru Türk Hava Yolları’nın olduğu Hollywood’da Beverly Hills Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülleri var ve 4.’sü de biz olduk. Golden Palm Awards adının şu anda sahibi biziz. Dünyada 3 tane var ve sahibi biziz. Türkiye’de Altın Palmiye internet sitelerinin hepsi bizde, patent hakları da bizde. Biz şu an dünyadaki isim temsilini de aldık. Ama şimdilik 4. yılımızda hedefimiz ülkenin barışına, kültürüne, sanatına, sporuna, iş dünyasına mesajlar vermek. Zaten her ödül törenimizde bu mesajları iletiyoruz. Burası sadece bir ödül töreni değil; burası vefanın, emeğin, başarının alkışlandığı ve ödüllendirildiği bir organizasyon. Bizim rakibimiz Altın Kelebek ya da diğer ödül törenleri de değil. Biz kendi içimizde farklı bir sistem kurduk buna da ‘Altın Palmiye Yaşam’ dedik. Türkiye’nin en büyük organizatörü Erkan özerman ile kısa süre önce bir araya geldik. Kendisi “Harika bir isim. Peki, neden ödülleri tek başına yapmıyorsun? (Altın Palmiye Film ödülleri, Altın Palmiye Sinema ödülleri, Altın Palmiye Müzik ödülleri gibi)” dedi. Bizde dedik ki Altın Palmiye bir yaşamdır. Yaşamın içerisinde bir kültür var, sanat var, müzik var, basın mensupları var, ekonomi var, her şey var. Ve Altın Palmiye ödülleri bir yaşamı içeriyor. Yaşamın içerisinde de gökkuşağı gibi bütün renklerimiz var. Organizasyona gelenler ödül olarak emeklerinin karşılığını alıyorlar, izleyiciler o insanlarla bir arada olarak mutlu oluyorlar, sponsorlar ürünlerini, markalarını o platformda o mecrada tanıtarak kendilerini gösterme şansı buluyorlar ve de bir sosyal sorumluluk projesine kendilerini paydaş hissediyorlar. Bizim arkamızda çok büyük bir grup yok, dev medya organları yok. Ama biz bütün bu imkansızlıklara rağmen 4 yıldır nakış nakış işleyerek, adım adım ilerleyerek 5. yılımızda uluslararası bir organizasyon olmak istiyoruz. Brad Pitt’i getirmek, Angelina Jolie’yi getirmek, Robert De Niro’yu getirmek ve tüm dünyaya Altın Palmiye ödülleri’nin İstanbul’dan yükselen bir kültür organizasyonu olduğunu ilan etmek istiyoruz. Aslında geçtiğimiz yıl bunu uluslararasına çevirmeyi başardık. 16 yıldır Türkiye Spor ödülleri’ni düzenlediğimiz için Altın Palmiye ödülleri’nin içinden sporu kaldırdık. Yaşamın içerisinde sporu diğer organizasyonumuza kattık. Altın Palmiye ile amaç özendirme, başarıyı teşvik etme ve alkışlatmak…

 

“CANNES’DAKİ ALTIN PALMİYE öDüLLERİ’NDEN HİçBİR FARKI YOK, FAZLASI VAR. BU ORGANİZASYONA TüRKİYE SAHİP çIKSIN.”

 

ödül üzerine yaptığınız bu değerli organizasyon sonucunda bunun tanımını en iyi siz yapabilirsiniz diye düşünüyorum… Sizce ödül nedir?

ödül bazen bir dokunuştur, bazen bir öpücüktür, bazen bir simgedir. Yani yemeği kesiyorsunuz, rejim yapıyorsunuz ve diyetisyeniniz bugün ödül olarak istediğinizi yiyebilirsiniz diyor. ödül budur işte. Bir sinema sanatçısının, tiyatro sanatçısının sahnede, platformda, podyumda mükafatı alkış, objesi de ödüldür. Bizim objemiz de Altın Palmiye ödülleri. Ve Türkiye’de bu anlamda bir ilki yaptık. 22 ayar altın kaplama ödül yaptık. ödülümüz gerçekten çok güzel. Biraz ekonomik olarak bizi yoruyor ama alan insanlar en çok bu ödüle değer veriyor. Kaç tane sanatçı dostumun evine gittim, bir sürü açılır-kapanır plaketler var, camdan kristale benzer ödüller var ama bunların hepsi bir kenara atılmış. Bizim organizasyonumuz gibi birkaç ödül organizasyonları orada gördüm ve hakikaten yaptığımız işin doğru olduğuna inandım. Tam olarak ismine yakışır bir ödül. Geçtiğimiz yıl Türk Sineması’nın en önemli isimlerinden birisi Salih Güney bizim onur konuğumuzdu. Orada yaptığı konuşma şuydu: “Cannes’daki Altın Palmiye ödülleri’nden hiçbir farkı yok, fazlası var. Bu organizasyona Türkiye sahip çıksın.” Sahnede ödül aldığında verdiği mesaj buydu. Türk Sineması’nın duayenlerinden bunu duymak bizi mutlu etti. Yaptığımız işin doğru olduğunu gördük. Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtma Fonu bu organizasyona sahip çıkmalı. çünkü bütün hakları bizde. Biz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bu organizasyonu seve seve devretmeye hazırız. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mıza devretmeye hazırız. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin tanıtımı için ne yapılması gerekiyorsa her türlü fedakarlığa hazırız. Buradaki amacımız ülkedeki toplumsal barışa katkıda bulunmak.

 

“5. YILINDA TüM DüNYAYA YüKSELECEK BİR öDüL TöRENİ YAPACAĞIZ”

Bu yıl izleyenleri ve ödül alacakları neler bekliyor?

Az önce spor ödüllerinin olmadığından bahsetmiştik. Bu yıl ilk defa sinema, müzik ve tiyatroda bir erkek bir bayan “Yaşam Boyu Başarı ödülü” alacak. Toplamda 25 kategori var. 25 kategori halka açık halk oylaması ile gerçekleştiriliyor. 20 Mart-20 Nisan tarihleri arasında her IP’den bir defa giriş yapmak üzere www.altinpalmiye.com.tr ve www.altinpalmiyeanket.com üzerinden okuyucularımız buna tıklıyorlar. İstedikleri adaya ödülü veriyorlar. Son kararı tertip kurulumuz veriyor. Yani bu bir halk oylaması, halk ödülleri. Amerika’da Amerikan Halk ödülleri var her yıl yapılıyor. Bu da halk oylamasıyla yapılan bir ödül. Şimdi Oscar’da bir sürü klass isimler jüri heyetinde. 5-6 aylık bir süreçten geçerek o ödüle sahip oluyorlar. Bize kriterlerimizi hep soruyorlar. Bize neden Recep İvedik var neden Kolpaçino var diyorlar. Bu bir halk oylaması değil mi? En çok satış yapan 5 dergi, en çok satan albümler, en çok dinlenen şarkılar, en çok gişe yapan filmler de bizim kriterimiz. Her şey şeffaf, tıklanmalar da belli. Geçtiğimiz yıl çoğul olarak anketi yaptığımızda 7 milyon 900 bin oy kullanıldı. Ama serbest olarak günde 2-3 kez oy kullanılabiliyordu. Spor ödüllerinde bir devrim yaptık. Şimdi ise bütün anket boyunca bir IP’den bir kere giriyorsunuz. Düşünsenize Fotomaç’ta Zeki Uzundurukan oylamaya girmek istedi giremedi. çünkü oradan birisi daha önce oy kullanmış. O IP’den giriş yapıldığı için oradaki 50 tane bilgisayardan girseniz bile oy veremiyorsunuz. Şu anki sistem bu. Hedefimiz 1 ayda 1 milyon tekil oy alabilmek. Bununla ilgili sosyal medya hesaplarımıza güveniyoruz. Google reklamlarına gireceğiz. Bununla ilgili bir bütçe ayırdık. Direkt olarak hedef kitle sosyal medya ve internet. Bu bir halk devrimidir, halk ödülleridir. Göreceksiniz iddia ediyorum bu yıl da hep beraber başarılı geçtikten sonra 5. yılında tüm dünyaya yükselecek bir ödül töreni yapacağız. ödül törenimizin içinde bir de meslek ödüllerimiz var. Onları anketlere koymadık. Onlara tertip kurulumuz karar veriyor. Yılın iş adamı, yılın iş kadını, yılın markası, yılın eğitim markası gibi buna benzer kriterlerimizle yine onlarda da başarılı olmuş isimler olacak. Tertip kurulumuza başvuruyorlar. Biz de bakıyoruz ki ne yapmış kişi? Onun üzerine son noktamızı veriyoruz. O ödülleri de Allah nasip ederse 1 Mayıs’ta açıklayacağız. Altın Palmiye ödülleri’nin anket bölümü 21 Nisan’ta halka duyurulacak, ödül sahiplerine iletilecek. Sonuç itibariyle biz iddialıyız. Hedefimizi tekrar ediyorum; Altın Kelebek ödülleri gibi büyük bir marka olmak.

 

“İSVİçRE’NİN DüNYACA üNLü POP MüZİK SANATçISI BASTİAN BAKER BU YILKİ ALTIN PALMİYE öDüLLERİ’NİN ULUSLARARASI KONUĞU OLACAK”

Etkinlikte ne gibi farklılıklar olacak?

ödül alan müzik sanatçılarımızın konserleri olacak. önemli birkaç yabancı konuğumuz var. Bir tanesi Fifa’nın resmi müzik sanatçısı ve İsviçre’nin Tarkan’ı Avrupa’nın en popüler isimlerinden bir tanesi pop müzik sanatçısı Bastian Baker. Bu yılki Altın Palmiye ödülleri’nin uluslararası konuğu olacak. Dünya çapında bir isim ve bununla ilgili bütün görüşmelerimizi yaptık. Şu anda herhangi bir problem gözükmüyor. Umarım ülkemizde sıkıntılar olmazsa o isimler buraya gelecek ve bu kritik süreçte böyle isimlerin gelmesi de önemli. Bizim tabi ki gönlümüz Brad Pitt’ten Angelina Jolie’den yana. Biz bunu bu sene de yapabilirdik ama millet olarak sıkıntılı bir süreçten geçiyoruz. Bu anlamda Türkiye Cumhuriyeti’ne bu organizasyon aracılığıyla yurtdışından katılacaklar PR ve tanıtım, Türkiye içinden katılacaklar barış, hoşgörü, kardeşlik, sevgiyi dile getirecek. Her organizasyonumuzda olduğu gibi tekrar iddia ediyorum Türkiye’nin en büyük ödül törenlerinden biri olmak için biz bunu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne Kültür ve Turizm Bakanlığı’mıza büyük bir keyifle vermeye hazırız. Yeter ki ülkemizin marka değerine katkı olsun.