Best Gift Fest’e Gelen Herkesi Evimizde Ağırlar Gibi Ağırlayacağız

Best Gift Fest’e Gelen Herkesi Evimizde Ağırlar Gibi Ağırlayacağız Best Gift Fest’e Gelen Herkesi Evimizde Ağırlar Gibi Ağırlayacağız

Best Gift Fest Kurucuları Aslı Özdemir ve Nilüfer Batur, 11 Nisan ve 27 Nisan da gerçekleşecek Best Gift Fest’in tüm hazırlık aşamasını, vakıflara verdikleri destekleri Klass’a anlattı..

Sosyal yaşam dünyasının sevilen isimleri Aslı özdemir ve Nilüfer Batur, ilk ikisi çok beğenilen alışveriş baloları Best Gift Fest’in üçüncüsü ve dördüncüsü için tüm hazırlıklarını tamamladı. Aslı özdemir ve Nilüfer Batur, 11 Nisan’da üçüncüsünü, 27 Nisan’da ise dördüncüsünü gerçekleştirecekleri muhteşem alışveriş balosu Best Gift Fest ile binlerce kişiyi bir kez daha çırağan Sarayı’nda ağırlayacak. Best Gift Fest Kurucuları Aslı özdemir ve Nilüfer Batur ev sahipliğini üstlenecekleri girişi ücretsiz olan alışveriş balolarında her seferinde bir vakfı desteklemeyi de kendilerine amaç edinmişler. Aslı özdemir ve Nilüfer Batur ile merakla beklenen 11 Nisan ve 27 Nisan alışveriş balolarını, ince eleyerek seçtikleri katılımcı markalarıyla yollarının nasıl kesiştiğini, markalara ve misafirlerine sağladıkları kolaylıkları, insanların alışveriş balosunda neler bulacağını, farklılıklarını ve vakıflara verdikleri destekleri Klass okurları için anlattı.

 

“ASLI öZDEMİR: Biz bu yola çıkarken bu tarz davetlere gidiyorduk. Girdiğimizde bir para kesiliyordu, çay ikramını bile otel olduğu için çok yüksek fiyatlara veriyorlardı. Bizim girişimizde ücret yok, bütünlüğü sağlamak için masalarımızdaki logolara kadar biz basıyoruz, her şeyi çok ince düşünüyoruz.”

 

“NİLüFER BATUR: Hem vakıf kazansın, hem markalar kazansın, hem de gelen kitle kazansın istiyoruz. Bizim şansımız ikimiz de estetiğe çok düşkünüz, ikimiz de evimizde misafir ağırlarken sunumlu ağırlarız. Misafirimize bir kahve verirken yanında çiçeği, lokumu olsun isteriz. Burada da her geleni evimizde ağırlar gibi ağırlıyoruz.”

 

üçüncü kez “Best Gift Fest” yapmaya hazırlanıyorsunuz. İlk ikisi gerçekten muhteşem geçti. Türkiye’de yapılmış en güzel alışveriş balosuydu diyebiliriz. Bu etkinliğe neden alışveriş balosu diyorsunuz?

NİLüFER BATUR: Alışveriş balosu dememizin sebebi kermesten farklı olması. Kermes denilince insanların aklına biraz daha el emeği göz nuru el işi çalışmaların olduğu, daha minik masaların, markası olmayan ürünlerin sergilendiği okul kermesleri gibi daha ufak bir konseptin oluştuğu etkinlikler geliyor. Bizim organizasyonumuz çok profesyonel hatta uluslararası markaları bünyesinde bulunduruyor. Bir önceki sponsorumuz Aston Martin’di. çırağan Sarayı’nda ve tamamen bir düğün havasında yapıldığı için süslemesiyle, dekorasyonuyla, şovlarıyla, bandosuyla, müziğiyle bu organizasyona kermes demek haksızlık olurdu. Alışveriş festivalinin de içi çok boşalmıştı. Bütün alışveriş merkezlerinde yapılan ya da hiç bizim konseptlere benzemeyen etkinliklere alışveriş festivalleri deniliyordu. Biz o yüzden buna balo demek istedik. çünkü gerçekten bir balo havasında geçiyor.

 

“MARKALARI SEçERKEN İNCE ELEYİP SIK DOKUYORUZ”

Organizasyonunuzda ne gibi farklılıklar var, neler yaptınız?

ASLI öZDEMİR: Markaları seçerken ince eleyip sık dokuyoruz. Kimlerle çalışıyor, kimleri giydiriyor ya da nerelerde şubeleri var, nerelere mal veriliyor onları inceliyoruz. Tabi daha kaliteli marka aldıkça katılımcılarımız da kaliteli olmaya başladı. Kendi network’lerimizin olduğu yabancı turistleri getirdiğimiz firmalarla da çalışıyoruz. Ayrıca birçok okul aile birliklerine ulaştık, birçok vakıftan da destek aldık.

 

“KATILIMCIYLA ARAMIZDA çOK ENTERESAN BİR BAĞ VE GüVEN OLUŞTU”

Best Gift Fest’te katılımcı segmentiniz de çok farklı, bunları nasıl belirliyorsunuz?

N.B.: Katılımcı markaları özenle seçiyoruz. Kaliteli markalar olmasına dikkat ediyoruz. Böyle markalar da bizi bulur oldu. Biz Aslı’yla kendimizi hep iki kişilik dev bir kadro olarak görüyoruz. Bütün firma sahipleriyle kendimiz görüşüyoruz. Marka bulmaya başladığımız o günden event’in olduğu güne kadar kesinlikle bizimle muhatap oluyorlar. Bu karşımızdaki kişilerin de hoşuna gidiyor. O gün geldiğinde de salonda ya Aslı’yı tanıyorlar ya da beni tanıyorlar. çünkü ilk günden beri zaten bizimle muhatap olmuş oluyorlar. Bu bence bizim aramızda çok enteresan da bir bağ ve güven oluşturdu. Her işte olduğu gibi bizim işlerimizde de ufak tefek sorun yaşayan kişiler olduğunda çözüm için direkt bizimle muhatap olabiliyorlar. çözümü üreten de biz oluyoruz. Galiba bizi başarılı yapan da bu oldu. Aslı’yla biz çok çalışıyoruz. Ve bu yüzden de çok uyumluyuz. Gece saat kaç olursa olsun işin başında kendimiz olduğu için çok titizlikle hareket ediyoruz.

 

Devamı ve daha fazlası Klass Magazin Nisan sayısında..