Bir yazın daha sonuna geldik. Günler, haftalar, aylar, mevsimler derken yıllar elimizden avucumuzdan akıp gidiyor. Kendimizi hızla akan zamanın ritmine bırakmış gidiyoruz. Ama bir yandan da yıllar öncesi yaşadıklarımız daha dün yaşanmış gibi geliyor. İşte bu noktada anılarımızı yüzümüze çarpan fotoğraflarımız ile şu an aynada gördüğümüz yüzümüz zamanın bizi nasıl da etkilediğini gösteriyor.


Yaşlanmaktan bahsetmiyorum. Tecrübeden bahsediyorum. Yılların bakışlarımıza kattığı manadan, cildimizde yer alan her bir çizginin bilgeliğinden, duruşumuzun deneyimlerimiz sonrası aldığı şekilden bahsediyorum. Aslında ne kadar da gurur verici değil mi? Yaşadıklarımız iyi de olsa kötü de olsa, başarısızlıklarla sınansak da onların üzerimizde yarattığı tecrübe o kadar kıymetli ki… Bu yüzden her birimiz kendimizle gurur duymalıyız. Hatalarımızdan ders alabildiysek, pişmanlıklarımızdan ötürü kendimizi bunaltmıyorsak ve küçük ya da büyük elde ettiğimiz başarılarımızla gururlanabiliyorsak ne mutlu bize. Çünkü hayat dediğin şey tecrübe taşlarıyla donanmış bir yol. Bunu böyle kabul edin ve bugün veya yarın aynanın karşısına geçtiğinizde kendinizi eleştirmeyin. Dersinizi aldınız ve yola şimdi yeniden başlayın. Sakın ola bu durumun sizi mutsuz etmesine izin vermeyin.


Ben bugün aynanın karşısına geçtiğimde gözlerimin içinde bir ışık farkediyorum. Ve bu ışığın yaş aldıkça enerjisini kaybettiğini değil aksine daha da parladığını hissediyorum. Çok şükür diyorum. Bu ışık ben her şeyi kusursuz yaptığım, salt başarıyı yakaladığım için parlamıyor. Bu ışık benim aldığım dersler neticesinde parlıyor. Cebimi öyle tecrübe taşlarıyla doldurdum ki bugün o tecrübeleri kullanıp kullanıp kendime yeni ışıklı yollar inşa ediyorum. O tecrübeler sonrası niye bunları yaşadım diye isyan etmiyorum. Çok çalışarak, karşıma çıkan fırsatları değerlendirmeye çalışarak mücadeleme devam ediyorum.
Yani diyeceğim o ki zaman hızla akıp gidiyor. Bakın bir yaz daha geçti. O renkli, cıvıl cıvıl yaz enerjisine kavuşmak için bir yılımız daha var. Yazın hercai yanını yaşamak için, sürekli bir yaz beklentisiyle ömrümüzü tüketmek yerine her günü kendine has cıvıltısıyla, bu ömrün bir gün biteceğini bilerek ve kendimize iyi davranarak geçirmek kendimiz için yapacağımız en güzel eylem.


***
FARKLI DÜNYALARDAN FARKLI İSİMLERLE YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJLAR SAYESİNDE UFKUMUZ GENİŞLİYOR, ÇEŞİTLİ KEŞİFLER YAPIYORUZ.

Yaz güzeldi, enerjikti ve benim için, dergim için çok keyifliydi. Bu yaz genelde Bodrum-İstanbul arası mekik dokudum ama yine her zamanki gibi odağımda hep iş oldu. Çok şükür verimli bir yaz geçirdik. Beni tanıyanlar bilir tatilde bile çalışmayı sevenlerdenimdir. Çünkü çalışmayı keyif olarak görüyorum. Bu yüzden çalışarak ama bir yandan da yazın tadını doyasıya çıkararak bu güzel mevsimi geride bıraktım. Yeni sezon için muhteşem bir enerjiye büründüm. Yılın son çeyreğine yepyeni hedeflerle hazırlandım. Bu arada da size her zaman olduğu gibi birbirinden renkli, her bir sayfasında birbirinden keyifli haberlerin, röportajların yer aldığı bir dergi hazırladık. Hep dediğim gibi biz her sayımızı hazırlarken yeni bir şeyler öğrenmekten keyif alıyoruz ve bu yüzden Klass’ı okul gibi görüyoruz. Farklı dünyalardan farklı isimlerle yaptığımız röportajlar sayesinde ufkumuz genişliyor, çeşitli keşifler yapıyoruz. İşte yine öğrendiğimiz ve titizlikle hazırlayıp sizlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşadığımız bir dergi daha hazırladık. Keyifle okuyunuz, hayatınızı Klass ile güzelleştirin diye…

Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun…
Hayat Klass İle güzel😊)))

Diğer Tüm Yazılar