Zorlandığımız anda da geçmişte yaptığımız hatalara hayıflanıp duruyor, keşkeler içinde ömrümüzden kopan takvim yapraklarına üzülüyoruz.
Ama eğer bugünün farkında olursak, yaşadığımız anları içselleştirirsek, daha da hissedersek o zaman kendimizi daha iyi hissedeceğiz. Size son dönemlerin moda olarak görülen ama benim çok önemsediğim ‘mindfulness’ yani ‘bilinçli farkındalık’ kavramından bahsetmek istiyorum. çevremdeki birçok gencin genç yaşlarda emeklilik hayali kurduğunu görüyorum. Bu hayal de hepimizin karşılaştığı “Ege’de küçük bir kasabaya yerleşip kafe açma, balıkçılık yapma, sanat atölyesi açma” hayali. Bir dakika bir durup düşünsenize… Baksanıza gençler hepinizin hayali aynı. Ne ara bu kadar birbirinize benzediniz. Ne ara bu kadar çabuk hayattan bıktınız. Elinizin altında bütün nimetler var. Bizlerin anneleri-babaları ne kadar zor şartlarda gençliklerini yaşamışlar farkında mısınız? Evet o zamanlar trafik yokmuş, evet o zamanlar çevre daha temizmiş, evet o zaman kötülükler şimdikinden daha masummuş. Ama onların hayatını zorlaştıran şeyler o kadar fazlaymış ki. Bir kere iletişim sorunmuş. Hayallere ulaşmak onlar için ütopik birer hikaye imiş. Şimdi dünya küçüldü, elimizdeki cihazların içinde sığdı. Hepimiz büyük hayaller kurabiliriz çünkü insanlık Mars’ta yaşamı hayal edebilecek hale geldi. Ama bir Ege kasabasına yerleşmek orada sakin bir hayat sürmek her birimizin hayali olmamalı. ülkemiz bize bu lüksü sunacak bir ülke değil. ülkemiz bizden çok çalışmamızı bekliyor. Gidip bir Ege kasabasına yerleşmek gerçekten bir umutsuzluğun hayalidir. Bizim umudumuz üretmek olmalı. üretmeyi ise bugünün değerini bile bile yaparız. Bugünün bize sunduğu güzellikleri fark ederek yaşarız. Trafikte çok mu vakit geçiyoruz. O zaman keyfini sürmeye bakalım. Açalım bakalım en sevdiğimiz müziği. O müziğin içine dalalım. Bu sadece bir örnek. Ya da hala mutsuzken bu trafiği nasıl azaltabiliriz onun hayalini kurup, ne yapacağımızı düşünelim. İnanın bana trafikte bile yapabileceğimiz çok şey var. öğrenebileceğimiz çok şey var.
Hayallerimizi değiştirelim. Bol bol biyografi okuyalım. Kasım ayı içinde ülkemize gelen Elon Musk’ın eminim bir çoğunuz hayatını okumuşsunuzdur. Adam Güney Afrika’dan çıkıp neler neler başarmış. Eminim 30’lu yaşlar gibi en verimli zamanlarında Zanzibar’a yerleşip balıkçılık yapmayı düşünmemiştir. Bizden hiçbirşey geçmedi, biz yine çok çalışırsak çok güzel yerlere geliriz. Umudumuzu yükseltelim, bugünün kıymetini bilelim. 2018 yılında hayallerimizin çıtasını yükseltelim. İnanın bana, Allah bizi bu dünyaya keyif yapmaya göndermedi.
Geçmiş tabi ki de önemli. Ama hayıflanmak için değil ders almak için önemli. İşte bu bağlamda benim 2017’ime bakacak olursam, güzel bir yıldı diyebilirim. Dergimiz adına güzel başarılar elde ettiğimiz, ödüllerle taçlandığımız bir yıldı. 2018 yılı için dileğim ise, bol bol çalışıp, yanlışlara, kötülere ve kötü niyetlilere cevabımızı elde ettiğimiz başarılarla verebilmek. Bugüne bakacak olursak da yılın son ayında sizlere yine çok güzel bir Klass hediye ettiğimizi düşünüyorum. çok güzel röportajlar yaptık. çok sevdiğim bir insan olan Maide Kurttepeli tüm zarafetiyle ve tüm yüce gönlüyle dergimize konuk oldu. Yine çok güzel başarı hikayelerine konuk olduk. özel davetlerden en güzel kareleri sizlerle buluşturmaya çalıştık. Şimdi ise eğer vaktinizi ayırabiliyorsanız güzel bir kahve eşliğinde alın dergimizi elinize keyif alarak okuyun. Her haberi pozitif bir şekilde okuyun. Bu karşınıza sevdiğiniz ya da hoşlanmadığınız kişiler illa ki çıkacaktır. Hoşlanmasanız bile o kişiye bir kere de pozitif açıdan bakmaya çalışın. Bakalım ne hissedeceksiniz?
2018 yılı güzel bir yıl olsun; sevgiyle, sağlıkla, her gününü her anını bilinçli bir farkındalıkla geçireceğimiz bir yıl olsun.
Yeni yılda da
Klass alın, Klass Okuyun, Klass olun…
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
