Yazın Rehavetine, Olayların Vahametine Kapılmadan Çok Çalıştık

Yazın Rehavetine, Olayların Vahametine Kapılmadan Çok Çalıştık Yazın Rehavetine, Olayların Vahametine Kapılmadan Çok Çalıştık

Yaz geldi ve geçti. Ama bu sefer gelip geçmesi öyle kolay olmadı. Hep dinlediğimiz bazen de komplo teorisi diye kulağımızı tıkadığımız olayların olabileceğini bizlere gösterdi ve öyle de geçip gitti. Ama gelip geçerken bizlere; birlik-beraberlik duygusuyla milletçe kenetlenip bunu da tüm dünyaya gösterdiğimiz harika sahneler yaşattı.

Beni bilirsiniz hep olaylara en iyi yönünden bakmaya çalışırım. Böylesi bir olayın ardından dünyaya karşı gösterdiğimiz o hep ‘birlikte dik duruş’ var ya işte bizlere ‘birlikteyken ne kadar da güzel olduğumuzu’ hatırlattı. Şahsen ben yolda yanımdan biri geçerken ona daha sevgi dolu bakabiliyorum..Ve inanıyorum ki bundan sonrası bizim için çok daha güzel olacak. Her sabah bu inanışla uyanıyor, güzel duygularla işime gidiyor ve çevremdeki herkese birlikte ne kadar güzel olduğumuzu hatırlatıp ülkemizi ve dünyayı büyük güzelliklerin beklediğini söylüyorum. Ve yine inanıyorum ki yapılan bunca kötülüğün ardından insanlık mutlaka iyiyi bulacaktır ve daha iyi olacaktır…

 

Ben ve Klass ailesi işte böylesi düşüncelerle yeni sezona adım atıyoruz. Biliyorum ki eğer sizde bu yazıyı okuyorsanız Klass ailesinin bir bireyisinizdir ve sizin de içinizdeki umut ve sevgi tohumları açmış ve güzelliklerin bizi beklediğinin farkındasınızdır. Tıpkı bu ayki kapağımızda tüm güzelliğiyle ışıldayan ünlü işkadını Esra Oflaz Güvenkaya’nın bu konuda eriştiği farkındalık gibi. Güvenkaya, dergimize verdiği röportajda Ulu önder Atatürk’ün bir sözünü hatırlatıyor ve “Tam bağımsızlık ancak ekonomik bağımsızlık ile olur” diyor. Bu sözler ışığında da çok çalışmamız, üretmemiz gerektiğine dikkat çekiyor ve kendisinin de yatırıma, üretime, istihdama devam ettiğini belirtiyor. Birlik ve beraberlik içinde çok çalıştığımız ve ürettiğimiz zaman bu ülke tüm gezegene en güzel cevabı verecektir, köklü ve sağlam duruşuyla örnek olacaktır.

 

İşte biz bu duyguyla, bu düşünceyle ve bu motivasyonla yeni sezona hazırlandık. Eylül sayımız ise bundan sonra çıkarmaya devam edeceğimiz sayılarımızın güzel bir habercisi oldu. Ben ve ekip arkadaşlarım yazın rehavetine, olayların vahametine kapılmadan çalışmaya devam ettik. Ağustos ayı boyunca çok keyifli çalışmalar yaptık. Bunlardan bir tanesi de yatırımlarına Karadağ’da devam eden Merit International’ın bu şirin ülkede gerçekleştirdiği organizasyona katılmak oldu. Bu organizasyonun önemli bir bölümünü Klass ailesi olarak yürüttük ve Klass dostu ünlü isimlerle Karadağ’da eşsiz bir üç gün geçirdik. Muhteşem geçen Karadağ gezimizin ardından konuklarımız özge Ulusoy, Burcu-Emre Ziyal, Ender-Benan Saraç, Cem-Hülya Kalyoncu, Zahide Yetiş-Cem Arısoy, Tuğba özay ve Atıl Kutoğlu’nun duyduğu memnuniyet bizleri çok mutlu etti. Zaten bu güzel geziyi Eylül sayımızda detaylı bir şekilde mercek altına aldık. Umarım sizlerde okurken keyif alırsınız. Dediğim gibi Ağustos ayı her şeye rağmen güzel günlerin habercisi bir aydı. Biz bu düşüncelerle ve bu hislerle sizlere keyifli bir dergi hazırladık. Umarım içinizdeki umut ve sevgi çiçeklerini soldurmadan, geçireceğiniz güzel bir ay olur ve yanınızda her daim Klass bulunur.  

 

Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun…