Yaşadığımız Her Günün Kutlamaya Değer, Özel Bir Gün Olduğunu Düşünüyoruz

Yaşadığımız Her Günün Kutlamaya Değer, Özel Bir Gün Olduğunu Düşünüyoruz Yaşadığımız Her Günün Kutlamaya Değer, Özel Bir Gün Olduğunu Düşünüyoruz

İş ve Sosyal Yaşam Dünyasının örnek çiftlerinden Emel-Nejdet Ayaydın, mutluluk sırlarını Klass’a anlattı..

Miroglio-Ayaydın Group Yönetim Kurulu üyesi Nejdet Ayaydın’ın başarı sırlarının ardında mutlak bir sır yatıyor ki o da aile yaşantısındaki mutluluğu. Bu mutluluğun mimarı ise güzeller güzeli eşi Emel Ayaydın. Sosyal yaşam dünyasının örnek isimleri arasında yer alan Emel-Nejdet Ayaydın çifti iki çocuğuyla birlikte sevgi dolu mutlu bir aile portresi çiziyor. Adeta birbirleri için yaratıldıklarını söyleyen Ayaydın çifti sıcacık yuvalarında gerçekleştirdiğimiz keyifli fotoğraf çekimi eşliğinde tanışma hikayelerini, mutluluk sırlarını ve özel günlerini nasıl değerlendirdiklerini Klass okurları için anlattılar.

 

 

EMEL AYAYDIN

“Nejdet sorumluluk sahibi, dürüst, şefkatli ve eviyle yakından ilgili iyi bir aile babası ve iyi bir eştir. Aynı zamanda çok çalışkan, titiz, detaycı ve disiplinlidir. çok yoğun bir iş temposu olmasına rağmen hem benimle hem de çocuklarımızla çok yakından ilgilenir.”

 

NEJDET AYAYDIN

“Emel’i gördüğüm an “İşte evleneceğim kız” dedim. Eğer Emel’i tanımasaydım, muhtemelen şu anda hiç evlenmemiş biri olarak hayatıma devam ediyor olurdum.”

 

EMEL AYAYDIN

“Yaşadığımız her bir günün kutlamaya değer, güzel bir gün olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden yaşadığımız mutluluğun, huzurun, birlikteliğin keyfini her an yaşamaya özen gösteririz ve bunu birbirimize göstermek için değişik bir şey yapmaya ihtiyaç duymayız.”

 

NEJDET AYAYDIN

“Sevgiden hiç kimseye zarar gelmez. Bu yüzden çocuklarımızı sınırsız ve karşılıksız bir sevgiyle yetiştiriyoruz. Onlara da sevmeyi, sevmenin önemini öğretiyoruz. Mutlu, sorumluluk sahibi, kendinden emin, gerektiği noktada sorgulamayı bilen, dünyayı merak eden ve okumayı seven, açık fikirli bireyler olarak yetişmelerini önemsiyoruz.”

 

öncelikle sizlerden tanışma hikayenizi ve beraberinde evliliğe giden süreci dinleyebilir miyiz?

EMEL AYAYDIN: Nejdet ile tanışmamız sıcak bir yaz gününe, 1994 Ağustos’una denk geliyor. İlk görüşte birbirimizden hoşlandık ve ortak arkadaşlarımızın araya girmesiyle de ilişkimiz başladı. Arada fikir ayrılıklarımız tabii ki oluyordu ama her şeye rağmen her geçen gün birbirimize daha fazla bağlanmaya sevmeye başladık. Birbirimizin hayatında olmadan yapamayacağımızı anladık ve evlenmeye karar verdik.

 

Mutlu yuvanızın sırlarını bizlerle paylaşır mısınız?

E.A.: Evlilikte denge unsuruna inanıyoruz. Kendinize bireysel olarak vakit ayırabilmek; fiziksel ve zihinsel açıdan rahatlayabilmek için kaliteli geçirebileceğiniz, bireysel zaman yaratabilmek de önemli. Bunun dışında çocuklarımızın istek ve ihtiyaçlarını aramızda paylaştık. Ben iç işlerinden, Nejdet ise dış işlerinden sorumlu.

 

“NEJDET SORUMLULUK SAHİBİ, DüRüST, ŞEFKATLİ VE EVİYLE YAKINDAN İLGİLİ İYİ BİR AİLE BABASI VE İYİ BİR EŞTİR.”

Emel Hanım sizden Nejdet Bey’i dinlesek nasıl bir eş ve kişi olduğunu bize anlatabilir misiniz?

E.A.: Nejdet sorumluluk sahibi, dürüst, şefkatli ve eviyle yakından ilgili iyi bir aile babası ve iyi bir eştir. Aynı zamanda çok çalışkan, titiz, detaycı ve disiplinlidir. çok yoğun bir iş temposu olmasına rağmen hem benimle hem de çocuklarımızla çok yakından ilgilenir. İş dışındaki tüm zamanını bize ayırır ve ailece kaliteli zaman geçirmek için özen gösterir.

 

Aynı şekilde Nejdet Bey, sizden zarif eşiniz Emel Hanım’ı dinleyebilir miyiz?

NEJDET AYAYDIN: Emel Hanım her daim pozitif, dinamik, yardımsever ve naif bir karaktere sahip, mükemmel bir eş ve çok ilgili annedir. Benim ve çocukların yerine gereken her detayı düşünür, çocukların her gününü incelikli bir şekilde planlar ve programlar. Yoğun bir iş programım olduğu için hayatımı kolaylaştıran çözümler bulur. Evde huzurlu bir ortam sağlar. Emel’i gördüğüm an “İşte evleneceğim kız” dedim. Eğer Emel’i tanımasaydım, muhtemelen şu anda hiç evlenmemiş biri olarak hayatıma devam ediyor olurdum.

 

“YAŞADIĞIMIZ HER BİR GüNüN KUTLAMAYA DEĞER, GüZEL BİR GüN OLDUĞUNU DüŞüNüYORUZ”

Birbirinize vakit ayırıp baş başa kaldığınız zamanlarda neler yaparsınız?

E.A.: Yaşadığımız her bir günün kutlamaya değer, güzel bir gün olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden yaşadığımız mutluluğun, huzurun, birlikteliğin keyfini her an yaşamaya özen gösteririz ve bunu birbirimize göstermek için değişik bir şey yapmaya ihtiyaç duymayız. Sadece birbirimizle olmak bile başlı başına bir keyif zaten...  Birlikte bisiklete biner, uzun yürüyüşlere çıkarız. Ya da bahçemizle ilgilenir, orada vakit geçiririz. Bazen de Nejdet aksiyon filmi seyrederken, ben yanında kitabımı okurum.

 

Sosyal yaşam dünyasının örnek çiftlerinden birisisiniz. Peki, evlilikle ilgili olarak yeni çiftlere neler tavsiye edersiniz?

E.A.: Genç çiftlere önerim, birbirlerine karşı her daim dürüst ve net olmaları. Ayrıca birbirlerine karşı sevgi ve saygı ile yaklaşmalarını, her koşulda bu tutumu korumalarını tavsiye ederim. Sorunlar karşısında yıkıcı olmak yerine yapıcı bir şekilde çözüm bulabilmek, isteklerinizi veya istemediklerinizi karşı tarafa doğru, açık ve net şekilde aktarabilmek çok önemli. Evlilik “Ben”in bittiği, “Biz”in başladığı nokta. Bu yüzden de özveri gerektiren ve adım atmadan önce çok iyi düşünülmesi gereken bir süreç.

 

“çOCUKLARIMIZI SINIRSIZ VE KARŞILIKSIZ BİR SEVGİYLE YETİŞTİRİYORUZ”

Yağmur isminde bir kızınız, Doruk isminde bir oğlunuz var. Onları yetiştirirken nelere dikkat ediyorsunuz ve yaşamla ilgili kendilerine verdiğiniz öğütleriniz nelerdir?

N.A.: Sevgiden hiç kimseye zarar gelmez. Bu yüzden çocuklarımızı sınırsız ve karşılıksız bir sevgiyle yetiştiriyoruz. Onlara da sevmeyi, sevmenin önemini öğretiyoruz. Mutlu, sorumluluk sahibi, kendinden emin, gerektiği noktada sorgulamayı bilen, dünyayı merak eden ve okumayı seven, açık fikirli bireyler olarak yetişmelerini önemsiyoruz. Disiplinli ve planlı yaşıyorlar ama okul dışındaki boş zamanlarını faydalı şekilde değerlendirebilmelerine olanak tanıdığımız, yaşlarına uygun bir hayat tarzları var. Yağmur ve Doruk bizim aynamız gibiler aslında. Bizi ve verdiklerimizi yansıtıyorlar.

 

özel günlerinizi nasıl değerlendirirsiniz?  

E.A.: özel günlerimizde fırsat bulduğumuzda mutlaka seyahate gidiyoruz. Gerek baş başa gerekse ailece yeni yerler ve tatlar keşfetmeyi seviyoruz.  çocuklar sevdiği için tekrar tekrar gitmekten keyif aldığımız destinasyonlar da oluyor tabi. Bazen özel günlerde Nejdet’in incelikli, hoş sürprizleri oluyor. Bir evlilik yıl dönümümüzde Nejdet bana evdeki kutlama yemeğine 2 misafir davet edeceğini söylemişti. Ben yemeğe yakın arkadaşlarımız olan bir çiftin geleceğini düşünürken; dinlemekten keyif aldığım bir ses sanatçısı ile çok sevdiğim bir tasarımcıyı akşam yemeğinde ağırlamıştık. Gerçekten hiç tahmin etmediğim, hoş bir sürpriz olmuştu benim için.

Fotoğraflar: Uğur Atun