Türkiye’nin en yeni lüks giyim markasý olma yolunda emin adýmlarla ilerleyen Sinan Odak’ýn kurucusu olduðu The Slash, Türkiye'den çýkmýþ bir dünya markasý olma vizyonuyla hareket ediyor. Saðlam adýmlarla büyüme yolunda olan The Slash öncelikli satýþ kanalý olan web sitesi üzerinden satýþ yapýyor ve pandemi sonrasýnda da Zorlu Center’da kendi maðazasýnda hizmet vermeyi hedefliyor. “Markalaþmak anlamýnda sektördeki tüm eksiklerin farkýnda olarak yola çýktýk. Bu da bizi diðer tüm markalardan ayýran en önemli özelliðimiz ” diyen genç ve baþarýlý giriþimci The Slash Kurucusu Sinan Odak, moda dünyasýna giriþ hikayesini, The Slash’i diðer markalardan ayýran özelliklerini ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattý.                                                                                                                                                                                                 

Kurduðunuz The Slash markasýyla moda dünyasýnda oldukça fark yarattýnýz. Moda dünyasýna giriþ hikayenizi anlatabilir misiniz?

Moda ve teknoloji giriþimcisiyim. Uzun bir süredir hayalimde olan The Slash markasýný yaratmadan önce sektördeki birçok baþarýlý isimden ve firmadan mentorlük aldým. Böylelikle hedefim olan fakat tam olarak nasýl hayata geçireceðimi bilmediðim birçok kýsmý da daha özgüvenli ve hatasýz bir þekilde hayata geçirmiþ oldum. Özellikle daha önce kurmuþ olduðum moda profesyonelleri platformu Moda Hayat sayesinde zaten hali hazýrda olan moda bilgimi ve networkümü de The Slash lehine kullanarak fikirden tasarýma ve ürünleþmeye tüm aþamalarý titizlikle ilerlettik. Biz sadece offline bir deneyime, ürüne önem göstermekten ziyade, dijital deneyime de son derece önem gösteriyoruz. Bu sebepten dolayý The Slash’in web sitesini bünyemize aldýðýmýz ekip arkadaþlarýmýzla birlikte sýfýrdan tasarladýk ve kodladýk.

“SADECE ÜRÜNE ODAKLANMAK, MARKALAÞMAK ÝÇÝN DOÐRU BÝR ADIM DEÐÝL. THE SLASH OLARAK BU EKSÝKLERÝN FARKINDA OLARAK YOLA ÇIKTIK”

The Slash markasýný diðer markalardan ayýran özellikler nelerdir?

Türkiye’deki moda sektörünü beðeniyorum. Oldukça kaliteli modacýlarýmýz ve markalarýmýz var. Fakat her sektörde olduðu gibi markalaþma anlamýnda büyük eksiklerimiz olduðunu görüyorum. Ne yazýk ki sadece ürüne odaklanmak, markalaþmak için doðru bir adým deðil. The Slash olarak tüm bu eksiklerin farkýnda olarak yola çýktýk. Bunu da bizi diðer tüm markalardan ayýran en önemli özellik olarak görüyorum. Globaldeki baþarýlý markalarýn tüm geliþmelerini ve hamlelerini de yakýndan analiz ediyoruz. Marka olmak için birçok farklý disipline hâkim olmalýyýz. Pazarlamadan satýþa, ürünlerin tasarýmýndan iyi bir ekip oluþumuna tüm detaylar bizim için son derece önemli.

“KUMAÞLARIN TEDARÝK SÜRECÝNDE TÜM TESTLERÝNÝ BÝZZAT GERÇEKLEÞTÝRÝYORUM”

Kumaþ seçimlerinizde nelere önem veriyorsunuz?

Tüm koleksiyonlarýmýzda öncelikle %100 pamuk ve en iyi kumaþý tercih ediyoruz. Bu kumaþlarýn tedarik sürecinde tüm testlerini bizzat gerçekleþtiriyorum. Ýçime sinmeyen, herhangi bir konuda þüphe duyduðum bir kumaþý asla satýn almýyor, koleksiyonlarýma sokmuyorum. Marka kurucusu olarak içime sinmeyen hiçbir ürünü müþterilerime sunamam. Müþterilerimiz bizi güvenerek ve gurur duyarak giymeli. En ufak bir detayý bile kaçýrmamalýyýz, atlamamalýyýz.

Devamý ve daha fazlasý Klass Magazin Aralýk sayýsýnda...