Tedaviyi Hastalığa Göre Değil Hastaya Göre Seçmek Önemli

Tedaviyi Hastalığa Göre Değil Hastaya Göre Seçmek Önemli Tedaviyi Hastalığa Göre Değil Hastaya Göre Seçmek Önemli

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yavuz Kocabey menisküs ameliyatı ve ayak bileği kırıklarına uyguladığı tedavi yöntemlerini Klass’a anlattı...

Türkiye’nin önemli Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanlarından biri olan Prof. Dr. Yavuz Kocabey, uyguladığı tedavi yöntemleriyle adından sıkça söz ettiriyor. Başarılarını aldığı ödüllerle ve yazdığı bilimsel makaleler ve kitap bölümleri ile taçlandıran Kocabey, uygulanan yöntemde önemli olanın “Tedavide hastalık değil hasta vardır’’ olduğunu söylüyor. Kendi uzmanlığı doğrultusunda birçok hastasını kısa sürede eski sağlığına kavuşturan Prof. Dr. Kocabey, kısa süre önce sosyal yaşam dünyasının önde gelen isimlerinden Suzan Hacıosmanoğlu’na da şifa oldu. Merdivenlerden düşerek ayak bileğini kıran ve Prof. Dr. Kocabey’in tedavisi sayesinde üç haftada iyileşen Suzan Hacıosmanoğlu yaşadığı deneyimleri, Prof. Dr. Yavuz Kocabey ise menüsküs tedavisi ve ayak bileği kırıklarında uyguladığı yöntemleri Klass okurları için anlattı.

 

SUZAN HACIOSMANOĞLU

“Yakın bir arkadaşım sayesinde Prof. Dr. Yavuz Kocabey ile tanıştım. Yavuz Bey’le uzunca bir süre konuştuk ve ameliyat olmam gerektiğini, ameliyat olmazsam ayağımda sorun yaşayacağımı söyledi. Ben de ikna oldum. Beni tamamen bayıltmak yerine sadece belimden uyuşturdular. 45 dakika süren ameliyatımdan çıktıktan sonra gayet mutluydum.”

 

 

Yavuz Bey, Türkiye’nin önemli Profesörleri arasında yer alıyorsunuz. Bir çok kişinin hayatına önemli dokunuşlar yaptınız. Bunlar arasında kısa kulvar sürat paten Türkiye rekortmeni milli sporcumuz Fırat Yardımcı da var. Ameliyatından sonra sporcumuzun 10 gün gibi kısa süre içinde buz pateni yaptığını gördük. Nasıl bir tedavi uyguladınız ki sporcumuz bu kadar kısa sürede sahalara geri döndü?

Yavuz Kocabey: Kime ne uygulayacağımızı çok iyi bilmek lazım. Tedavi yöntemi kişilere göre değişir. önce şuna bakıyoruz hasta mı var hastalık mı var? Hastanın yaşı, yırtık tipi, yırtık bölgesi, cinsiyeti, kilosu, yaptığı spor, hayattaki beklentisi bunların hepsi etkiliyor tedaviyi. Farklı tedavi yöntemleri vardır önemli olan menisküsün korunmasıdır fakat hastamızın bize bazen geç gelmesi ve yırtığın üzerine gitmesi sonucunda bu şansı kaybediyoruz. Seçtiğimiz tedavi yöntemine göre sporcumuzun sahalara dönmesini hızlandırabiliriz

 

Yavuz Bey, kısa süre önce sosyal yaşam dünyasının ünlü isimlerinden Suzan Hacıosmanoğlu’nun rahatsızlığına şifa oldunuz. Suzan Hanım’ın rahatsızlığı neydi?

Y.K.: Suzan Hanım bana bir arkadaşım vasıtasıyla geldi. Ayak bileği kırılmıştı. Bana gelmeden önce başka bir hastaneye gitmiş, filmleri çekilmiş. Orada söylenenler kendisini epey korkutmuş. Bana geldiğinde konuştuk ve ayak bileğinin ameliyat olması gerektiğini söyledim. Aynı gün operasyonu gerçekleştirdik.

 

Peki nasıl bir uygulama yaptınız?

Y.K.: Kırılan bölgeye plak koyduk. Plak, vida dediğimiz bir yöntemdir. Kırık bölgesini tamamen açmadık, ufak ve devamlılığı olmayan 3 adet kesi ile plağı  ve vidaları yerleştirdik.

 

“üçüNCü HAFTADA TAMAMEN TOPARLANMIŞ BİR VAZİYETTE VE AYAĞI çOK İYİ DURUMDAYDI”

Tedavi süresi ne kadar sürdü?

Y.K.: Suzan Hanım 1 hafta yarım alçı kullandı. Alçı kullanmamızdaki amacımız hastamız çok hiperaktif olduğu için erken ayağa kalmasını engellemekti fakat bunu da başaramadık. 3. günde ayağına basmaya başladı.

 

Kendinize özgü tedavi yöntemleriniz var. Suzan Hanım’ın operasyonunda da böyle bir yöntem mi uyguladınız?

Y.K.: Suzan Hanım’ın operasyonunda kırık bölgesini tamamen açmadık. Bununla amacımız dolaşımı minimal bozmaktı. Tabii bu da bana büyük avantaj sağladı. Bu tedavide önemli olan nokta kırığın çok iyi yerine oturtulmasıdır. Yoksa çok büyük sıkıntılar yaşanabilir. Bu operasyonda kendime özgü bir tedavi yöntemi kullanmadım. Ayakta çok ödem oluşmadı. Bu da büyük bir avantajdı tabii.

 

Kimlere uygulanabilir bu tedavi? Bir yaş aralığı var mıdır?

Y.K.: Hayır bir yaş aralığı yok. Her yaştan herkese uygulanabilir.

 

Suzan Hanım, Dr. Yavuz Bey’e geldiğinizde nasıl bir durumdaydı ayak bileğiniz?

Suzan Hacıosmanoğlu: Merdivenlerden düşme sonucu ayağım çok kötü bir durumdaydı, kırılmıştı. Yavuz Bey’e gelmeden önce gittiğim hastanede bana ayağımın paramparça olduğunu ve uzun süreli bir ameliyat olacağını ve ameliyat sonrası uzun süre alçıda kalacağını ve üzerine basamayacağımı söylediler. Ben de korktum ve o hastaneden hemen ayrıldım.

 

“45 DAKİKA SüREN AMELİYATIMDAN çIKTIKTAN SONRA GAYET MUTLUYDUM”

Yavuz Bey’le nasıl tanıştınız?

S.H.: Hastaneden çıktıktan sonra doktor arayışına girdim ve yakın bir arkadaşım sayesinde Prof. Dr. Yavuz Kocabey ile tanıştım. Yavuz Bey’le uzunca bir süre konuştuk ve ameliyat olmam gerektiğini, ameliyat olmazsam ayağımın aksayabileceğini söyledi. Ben de ikna oldum. Beni tamamen bayıltmak yerine sadece belimden uyuşturdular. 45 dakika süren ameliyatımdan çıktıktan sonra gayet mutluydum.

 

Uygulanan yöntemden memnun kaldınız mı?

S.H.: çok memnun kaldım. Doktor- hasta ilişkisinin yanında kendisi dostum oldu.

 

“HOCAMA AYAĞIMI BANA GERİ KAVUŞTURDUĞU İçİN çOK TEŞEKKüR EDERİM”

Sosyal yaşam dünyasının sevilen isimleri arasında yer alıyorsunuz. Tedavi sonrası iyileşmeniz nasıl gelişti?

S.H.: Ameliyattan sonra 1 gece hastanede kaldım. Ertesi gün evimdeydim. Ameliyat sonrası 5.günde dışarda arkadaşlarımla yemekteydim. Hiç ağrım olmadı. 3’ncü haftada sağlığıma tamamen kavuştum. Hocama ayağımı bana geri kavuşturduğu için çok teşekkür ederim.

 

Yavuz Bey siz şimdiye kadar birçok hastaya ulaştınız ve birçok başarılı vakada imzanız var. Biraz sizin geçmişinize gitmek istersek Yavuz Kocabey nasıl bir eğitim dönemi geçirdi?

Kırşehir doğumluyum. İlk ve orta öğrenimimi Kırşehir’de liseyi de İstanbul Kabataş Erkek Lisesinde okudum. üniversite eğitimimi de Hacettepe üniversitesi Tıp fakültesinde tamamladım. 2001 yılında 6 aylık süre ile Kentucky üniversitesinde (KY-ABD) daha sonra 2 yıl süre Louisville üniversitesinde (KY-ABD) spor yaralanmaları, diz, omuz ve ayak bileği cerrahisi konusunda Fellow olarak çalıştım. 2006 yılında Doçent olup aynı yıl Kocaeli Acıbadem hastanesinde çalışmaya başladım. 2007 yılında ayak ve ayak bileği cerrahisi konusunda çalışmalarım oldu. 2013 yılında Acıbadem üniversitesinde Profesör olarak görevime başladım. Şu an da hem Acıbadem Hastanesi’nde hem de Nişantaşı’ndaki muayenemde hastalarımı kabul ediyorum.

 

 

Röportaj: Eda Sağır Erendağ

Fotoğraflar: Mert Can Alşahin