Su Metabolizmamızın Çalışması İçin En Önemli Bileşendir

Su Metabolizmamızın Çalışması İçin En Önemli Bileşendir Su Metabolizmamızın Çalışması İçin En Önemli Bileşendir

Beslenme Uzmanı ve Diyetisten Özge Öçal, sağlıklı bir yaşam için gereken beslenme koşullarını Klass’a anlattı

 

Hastalıkların daha oluşmadan önüne geçilebilmesinin öncelikli olarak beslenmeyle elde edilebileceğini söyleyen genç Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı özge öçal, “Ne yersek oyuz” diyor. Kilo kontrolünde beslenme, metabolik hastalıklarda beslenme, gebe, emzikli ve çocuk beslenmesi ile onkoloji diyeti alanında uzmanlaşan ve tecrübelerini Maslak Acıbadem Hastanesi’nde danışanlarıyla paylaşan Dyt. özge öçal, aynı zamanda özel olarak kanser hastalarıyla ilgileniyor ve Pembe İzler Derneği’nin yönetim kurulu üyeliğini yapıyor. Genç ve başarılı Beslenme Uzmanı ve Diyetisyen özge öçal ile sağlıklı yaşam için dikkat edilmesi gereken beslenme ipuçlarını Klass okurları için konuştuk.

 

 

 

 

 

özge Hanım, bir çoğumuz yaza diyet ve spor anlamında sıkı bir şekilde hazırlanıyor ama yaz ayları boyunca da verdiğimiz kiloları geri alıyoruz. öncelikle kışa girmeye hazırlandığımız şu günlerde yaz sonrası vücudumuzu hem sağlık hem de daha fit olması açısından nasıl hazırlamalıyız?

 

Sonbaharın gelmesiyle beraber gün ışığından yararlanma süremiz de azalmaya başladı. Günlerin kısalması metabolizmalarımızı da etkilemekte. özellikle güneş batmaya başladıktan sonra vücut çalışmayı yavaşlatıp, enerjiyi kendini onarmaya ve yıpranan dokuları yenilemeye harcıyor. Bu yüzden akşam saatlerinde sindirimi zor ve yüksek kalorili öğünlerden uzak durmak gerek. Mümkünse vücudun daha hızlı çalıştığı sabah ve öğle saatlerinde protein ağırlıklı; akşamları ise sebze ağırlıklı beslenmeye özen gösterilmeli. Unutulmaması gerekir ki kolay pişen kolay sindirilir. Eğer kırmızı et, tavuk veya balık gibi hayvansal kaynaklı proteinleri akşam tüketmeyi tercih ederseniz vücut bunları sindirmekte zorlanır ve ertesi sabah daha yorgun uyanmanıza sebep olabilir. Bu yüzden özellikle kış akşamları çorba veya sebze yemekleri gibi sindirimi kolay olan besin alternatiflerine yönelmek, yazın verilen kiloların da geri alınmasının önüne geçebilir.

 

Metabolizmayı çalıştırmanın bir diğer yolu ise vücudunuzu aç bırakmamak. 4 saatten uzun süren açlıklar sonucu kan şekerimiz düşmekte. Kan şekerimiz ne kadar düşerse, bir sonraki öğünde o kadar hızlı yükselir. Kan şekerimizin hızla yükselmesi ise kandaki insülin hormonunu seviyesini arttır. İnsülin yapıcı bir hormondur ve vücutta yağ depolanmasını (özellikle karın ve bel çevresinde) destekler. Bu yüzden öğün aralarında mutlaka taze meyve, ceviz, fındık, badem veya az yağlı yoğurt gibi sağlıklı atıştırmalıklar tüketmeyi ihmal etmeyin.

 

 

 

“İLK VE EN öNEMLİ öNERİM; SU İçMEYİ İHMAL ETMEYİN”

 

Fazla kilo çağımızın problemi. Genel olarak sağlıklı ve formda fiziğe sahip olmak için okuyucularımıza neler önerirsiniz?

 

İlk ve en önemli önerim; Su içmeyi ihmal etmeyin. Metabolizmamızın çalışması için en önemli bileşen su. Günlük tüketilmesi gereken su miktarı ise kilogram başına 30 ml’dir. örneğin 70 kilogramlık bir birey günlük 70 x 30 = 2100 ml yani yaklaşık 2 litre kadar su içmeli.

 

Uyanır uyanmaz ilk 1 saat içinde kahvaltı etmeye çalışın. Yapılan çalışmalar uyanır uyanmaz ilk 1 saat içinde kahvaltı etmenin metabolizma hızını %15 oranında arttırdığını gösteriyor. Kahvaltıda protein ağırlıklı beslenmeye çalışın. Tüketebiliyorsanız her gün 1 yumurta tüketin. Bu gün boyunca iştahınızı daha rahat kontrol etmenizi sağlar ve özellikle öğleden sonra oluşan tatlı krizlerinin önüne geçer. Protein ile beraber tam buğday, çavdar ekmeği veya yulaf gibi posadan zengin tahıl ürünlerini ve çiğ sebzeleri tüketmeyi ihmal etmeyin.

 

öğünler arasına 3 - 4 saat koyun. 4 saatten uzun süren açlıklar bir sonraki öğünde iştah kontrolünde zorlanmanıza neden olabilir. Eğer öğlen veya akşam yemeklerinde çok aç oluyorsanız mutlaka çorba ve salata ile yemeğe başlayın. Bu başlangıç iştahınızı kontrol altına alacak ve böylelikle öğünde 100 -150 kalori kadar daha az enerji almış olacaksınız.

 

Haftada 3-4 gün 45 dk ile 1 saat arasında spor yapmaya çalışın. Spor için ideal bir zaman yok. İdeal kavramı herkese göre değişebilen bir kavram. önemli olan hangi saatlerde kendinizi daha dinç hissettiğiniz. Siz ne zaman uyanıyorsanız, aslında kaslarınız da o zaman uyanır. Bu yüzden sabah daha dinç hissediyorsanız sabahları, fakat akşamları daha dinç hissediyorsanız akşamları spor yapmayı tercih edin. Vücutta çalışan doku kas dokusudur. Kas dokunuzu arttırdıkça metabolizma hızınızı da arttırmış olursunuz. Böylelikle kilo vermeniz de kolaylaşır.

 

Ve son olarak akşamları özellikle kırmızı et tüketiminden kaçının. Mümkünse vücut tarafından kolay sindirilebilir olan sebze yemeklerini tercih edin. Fakat bir davetteyseniz veya dışarıda sebze bulamıyorsanız tercihinizi balıktan yana kullanın. Levrek, çupra veya somon ise en iyi balık tercihlerinden olacaktır.

 

     

 

“DOYGUNLUK HİSSİNİ AYIRT EDEMEYEN çOCUKLARDA OBEZİTE VE DİYABET RİSKİNİN ARTTIĞI BİLİNEN BİR GERçEK”

 

Biliyoruz ki beslenme alışkanlıkları çocuk yaşlarda başlıyor. Eğitim dönemine start verildiği şu günlerde çocukların doğru besin maddelerini almaları konusunda ebeveynlere neler önerirsiniz? Ebeveynler doğru beslenme konusunda çocuklarını nasıl teşvik etmeliler?

 

 Bir çocuğun hem büyüme ve gelişimi için hem de zihinsel performansı için en önemli öğün kahvaltıdır. çalışmalar gösteriyor ki kahvaltı etmeyen anne ve babaların çocukları da kahvaltı etmiyor. Bu yüzden kahvaltı alışkanlığı edinilmesi açısından aile mutlaka her sabah beraber kahvaltı etmeli. Kahvaltıda yumurta, peynir, süt, tahıllar, sebzeler ve meyvelere yer verilmeli. Ancak çocuk mümkün olduğu kadar şekerli gıdalardan uzak tutulmalıdır. Yüksek miktarda şeker tüketimi çocukların zeka gelişimini olumsuz etkilemekte ve dikkat dağınıklığına sebep olabilmektedir.

 

Bunun yanı sıra beslenme çantasında acıktığında yiyebileceği tam buğday ekmek ile hazırlanmış beyaz peynirli bir sandviç, taze meyve, süt, fındık, ceviz veya badem gibi sert kabuklu yağlı tohumlara yer verilmeli. Omega 3 tüketimi çocukların zeka gelişimi için çok önemli. Bu yüzden her gün omega 3 kaynağı olan ceviz ve haftada en az 2 gün balık tüketimi oldukça elzem.

 

Akşam yemekleri mümkün olduğunca aile ile beraber televizyon ve tablet gibi elektroniklerden uzak şekilde yenilmeli. çocuğun yediği yemeğe odaklanması, doygunluk hissini algılayabilmesi açısından çok önemli. Doygunluk hissini ayırt edemeyen çocuklarda obezite ve diyabet riskinin arttığı bilinen bir gerçek.

 

çoğu çocuk sebze - meyveleri tam olarak tanımıyor veya tüketmekten kaçınıyor. Bu yüzden yemek hazırlanırken çocuğu mutfağa sokmak hem aile ile paylaşımı arttıracak hem de çocuğun besin guruplarını tanımasını sağlayacaktır. Yapılan çalışmalar yemek hazırlanırken mutfakta ailesiyle zaman geçiren çocukların daha az fast food daha çok sebze - meyve tükettiğini göstermektedir.