SEVGİ; MUCİZELERİN KAYNAĞIDIR

SEVGİ; MUCİZELERİN KAYNAĞIDIR SEVGİ; MUCİZELERİN KAYNAĞIDIR

“"Sevginin sadece sözünü edenlerle, onu yaşayanlar arasında ne fark vardır?" diye sormuşlar ermişe. O da bu soruya hazırladığı sofraya davet ettiği kişiler eşliğinde cevap vermiş. Önce sevgiyi dilden gönüllerine indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş ve arkasından da "derviş kaşıkları" denilen bir metre boyunda kaşıklar… Ermiş "Bu kaşıkların ucundan tutup öyle yiyeceksiniz" diye bir de şart koymuş. "Peki" demişler ve çorbalarını içmeye çalışmışlar. Ama o kadar zormuş ki, döküp saçmaya başlamışlar ve en sonunda çorbalarını içemeden bırakmışlar.

Ermiş ardından sevgiyi gönüllerine indirmiş olan yani gerçekten sevgiyi bilen kişileri davet etmiş sofrasına. Sevgi dolu bu insan grubunun her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, karşısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbalarını. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.

"İşte" demiş ermiş. "Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalacaktır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır şüphesiz.”

 

Ay Şubat olunca, Şubat ayı da Sevgililer Günü’nü kapsayınca bu ayki yazıma böyle bir hikayeyle başlamak istedim. Günümüzde birçok kavram ve birçok his dillere pelesenk olmuş halde. Kişisel olarak gelişimlerimizi destekliyor ve çiçeği, böceği, taşı, toprağı sevmekten bahsedip duruyoruz. Ama gerçekten bu sevgi kalbimizde mi yoksa sadece dilimizde mi? Mesela kendimizi sevdiğimiz için mi başkalarını seviyoruz? Başkalarına duyduğumuz sevgi menfaatten mi öte? Gelin biraz bunu sorgulayalım.
 

Eğer menfaat doğrultusunda bir sevgiden bahsediyorsak mutlu değilizdir. Kendimize yalan bir dünya kurmuşuzdur. Yaşam denilen bu yolculukta oyalanıp durmuşuzdur. Ama gerçekten hem kendimizi hem de çevremizdeki herkese ve her şeye olan sevgimizi gönlümüze indirdiysek işte o zaman gerçekten yaşıyoruzdur. Duygusal bir film izlerken gözümüzden bir yaş geliyorsa, haberlerde gördüğümüz bir olay karşısında yüreğimiz cız ediyorsa, yakın bir dostumuzun mutluluğu karşısında duygularımız coşabiliyorsa, çalışma arkadaşımızın başarısıyla gurur duyabiliyorsak… İşte biz gönüllerimize sevgiyi indirmişiz demektir. O tohum gönüllere atıldıktan sonra artık gerçekten de yaşıyoruzdur. çünkü artık hissediyoruzdur. Bu hayatta mutlu olmak için sevmemiz ve karşılığında sevilmemiz şarttır. Umarım sizde benim gibi sevdiğiniz ortamda sevdiğiniz kişilerle, yaşıyor, çalışıyor ve görüşüyorsunuzdur.

 

Yaşadığınız ortamdaki bir çiçek dahi sizin sevginizle yeşerebilir. Sevginin yaydığı o müthiş enerji en umutsuz olduğunuz kapıların bile size açılmasını sağlar. Hayat mucizelerle doludur ve mucizenin kaynağı da sevgidir. Sevginizi vermekten, paylaşmaktan korkmayın. İlk tanıdığınız, gördüğünüz canlı cansız her şeye sevgiyle yaklaşın. Onların varsa içlerinde o sevgi enerjisi size mucizeler eşliğinde karşılık vereceklerdir. Yoksa da inanın hiçbir şey kaybetmezsiniz. Sevgi sonsuz bir kaynaktır ve paylaştıkça çoğalır. Harcamaktan hiç çekinmemeniz gereken tek duygudur.

 

Biz bu ay dergimizi Sevgililer Günü’ne ithafen hazırladık. İş hayatlarında başarıya ulaşmış kişilerin birbirlerine olan sevgilerine tanık olup özel röportajlar eşliğinde sizlerle buluşturduk. Yine işini büyük sevgiyle yapan ve bu sevginin karşılığını başarı olarak alan iş insanları ile çok özel röportajlar yaptık. TV ekranının güzel yüzlerinden olan başarılı sunucu Dilay Korkmaz ile çok özel bir çekim eşliğinde keyifli bir röportaj yaptık. Gördük ki işine olan sevgisi büyük bir saygıya ve özveriye dönüşmüş ve işinde başarıya ulaşmış.
Şık davetler, sosyal sorumluluk projeleri, ödül törenleri gibi Ocak ayı boyunca gerçekleşen bir çok etkinliği ise Klass bakış açısı ile sizlere sunduk. Sizlere ilham olacak ve bunun yanında keyif verecek bir içerikle Şubat sayımızı hazırladık.

 

Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun…

 

Sevgiyle okuyun.