Şenol Güneş Brand Week’te Gürültü Çıkarmam İz Bırakırım Dedi

Şenol Güneş Brand Week’te Gürültü Çıkarmam İz Bırakırım Dedi Şenol Güneş Brand Week’te Gürültü Çıkarmam İz Bırakırım Dedi

Vodafone ana sponsorluğunda gerçekleşen Brand Week’e konuşmacı olarak katılan Şenol Güneş, iş dünyasının tüm oyuncularının bir arada olduğu salonda konuşmasına “Türkiye’de sanatı ve sporu sevdirmek zorundayız” mesajı ile başladı.

Sanat ve spor eğitimine çok önem vermek zorundayız diyen Şenol Güneş, bu iki alandaki eğitimin yeterli olmadığını, bu iki konunun ortak değerimiz haline gelmesi gerektiğini vurguladı.

 

En çok eleştirildiği konulardan biri olan iletişim konusunda bu konunun bilirkişilerinin karşısına geçerek aslında iletişimde ne kadar iddialı olduğunu da anlattı. Kamuoyu ile az iletişim kurduğu yönündeki eleştirilere “Ben az konuşup etki yaratırım, önemli olan dinleyerek yaptığımız işle iz bırakmaktır” dedi. İlk defa böyle bir organizasyona katılan Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, Türkiye’nin marka yöneticilerinin karşısına çıktı ve spor iletişiminde başarıyı anlattı.

 

“Türkiye’nin kızını futbolcuya vermek istemediği bir devirden damadı futbolcu isteyen bir döneme geçtik. Daha da ilginç olanı benim futbol oynadığım zamanlarda az bina, çok alan vardı. Şimdi ise çok bina az alan var ve futbol oynamaya yer yok. Ama yine de futbola ve spora olan ilgi gittikçe artıyor. Bu bize şunu gösteriyor; imkân ve zaman olduğunda Türk halkı olarak yapamayacağımız hiçbir şey yok. Mesela Trabzonspor’un başarısı sadece bir spor başarısı değil, ezilmişliklerin başarıya döndüğü bir hikayedir. Tüm spor dallarında olduğu gibi futbol başarının sadece sportif kısmıdır. Burada asıl olan uluslararası bir arenada bir toplum duruşu ve bir kişilik ortaya koymaktır, iz bırakmaktır.” Bizim için müşteri taraftardır. Futbolculara sahada iyi bir oyun ortaya koymalarını öğütlüyorum. Sonuçta taraftarımızı memnun etmek zorundayız.

Skor her zaman bizim lehimize olmasa da biz işimizi iyi yapmak zorundayız. Futbol bir şov işidir, tribünlerde eğlence faktörünü arttırmak zorundayız. Sanatçılar da gelsin, iş adamları da gelsin. Taraftar mutluysa işimizi iyi yapıyoruz demektir. İsteriz ki taraftarımız ölmeye değil sevmeye gelsin” dedi.