Pınar Tınç Yeni Sergisinde İyi Geceler Diliyor: “Bonne Nuit Mon Bébe”

Pınar Tınç Yeni Sergisinde İyi Geceler Diliyor: “Bonne Nuit Mon Bébe” Pınar Tınç Yeni Sergisinde İyi Geceler Diliyor: “Bonne Nuit Mon Bébe”

Türkiye’nin ilk ve tek çini mürekkebi ressamı Pınar Tınç’ın yeni eserleri 28 Şubat’tan itibaren Ankara’nın en büyük galerisi Galeri Soyut’ta sanatseverler ile buluşuyor.

Daha önce “Seni Seviyorum Anne” ve “Masumiyet” isimli sergileriyle sanat çevrelerinde ses getiren ressam, bu yıl da birbirinden güzel çalışmalarla karşımıza çıkıyor. Pınar Tınç “İyi Geceler Bebeğim” anlamına gelen “Bonne Nuit Mon Bébe” adlı yeni sergisinde hem oğlu Kerem ve kızı Ada’ya hem de kendi çocukluğuna sesleniyor.

Daha önceki çalışmalarında çocukluğundan beslenen Pınar Tınç yine eski günleri ziyaret ediyor. Ancak bu kez kendi çocuklarının rehberliğinde geçmişte bir yolculuğa çıkıyor. çıkış noktası olarak kendi deneyimlerini kullanan ressam vardığı noktada çocukları için hayal ettiği dünyayla kendi dünyasını birleştiriyor.

çini mürekkebini bu ebatlarda ve detayda kullanan tek ressam olan Pınar Tınç’ın eserlerinde Hint Okyanusu’ndaki tropikal yanardağ adalarının sıcaklığından Okyanusya kültürünün renklerine, ışığına uzanan ayrıntılar var. Aynı zamanda bölgenin hikâyeleri ve motifleri ustaca bir biçimde resimlere adeta işlenmiş.

Sanatçı yoğun ve ince fırça darbeleri ile çini mürekkebinin verdiği esnekliği güçlü şekilde kullandığı 11 eserini; anne, çocuk ve doğa sevgisi zengin ve dengeli bir renk cümbüşü içinde işliyor. Sergi 28 Şubat -20 Mart tarihleri arasında görülebilecek.

Resimlerde ‘Réunion’dan, Okyanusya motiflerinden, ressamın kendi hayatından, doğasından, kadınlarından, çocuklarından çok fazla izler ve sahneler bulunuyor.

Ressam eserlerinde kızı ve oğlunun büyüme korkusunu kendisiyle özdeşleştirip şu sözlerle betimliyor: “İstemiyorsun açmak gözlerini ve gömülmek keşmekeşin içine. Biliyorum çünkü ben de istemedim. Ben de seçmedim büyümeyi. Gömülmeyi keşmekeşin içine. Ama herkes gibi ben de göremedim rüyalarına sarıldığım her karanlığın ardından, geride bıraktığım çocukluğumu.” Böylece hem kendi çocukluğuna hem de çocukların günümüzdeki dünyasına eserleriyle bir nebze ışık tutuyor.