Mimarlık Bir Şifredir, Her Yerin Farklı Bir Şifresi Vardır

Mimarlık Bir Şifredir, Her Yerin Farklı Bir Şifresi Vardır Mimarlık Bir Şifredir, Her Yerin Farklı Bir Şifresi Vardır

İnfo Vip Dizayn Ortakları İbrahim Şengül,Remzi Bilir ve Amirali Asbaghi bir araya gelme hikayelerini, başarılarının sırrını ve gelecek hedeflerini Klass’a anlattı...

 

İnfo Vip Dizayn kurulduğu 1999 yılından bu yana yatırımları doğru projelendirme ile hedefine ulaştırıyor. Emlak ve mimarlık alanlarında, proje-danışmanlık hizmeti veren İnfo Vip Dizayn ortakları İbrahim Şengül, Remzi Bilir ve Amirali Asbaghi, yaptıkları güç birliğini projelendirdikleri bütün inşaatlara ortak olarak geliştirmek istiyor. İnfo Vip Dizayn ortakları İbrahim Şengül, Remzi Bilir ve Amirali Asbaghi kuruluş hikayelerini, nasıl bir araya geldiklerini, farklı hizmet anlayışlarını, başarılarının sırrını ve gelecek hedeflerini Klass okurları için anlattı.    

 

İbrahim Şengül: “İstanbul’un elit ve özel bölgelerinde kendimize özel projeler üretmeyi hedefliyoruz. Amacımız, kendi çizgimizi ve farkımızı gösterebilmek. İstanbul’da denenmemiş,  yapılmamış mimari eserler ortaya koymayı hedefliyoruz. çünkü Amirali, Ortadoğu kültürü ve Avrupa mimarisinin sentezini çok iyi bilen bir mimar. Bunu yansıtmak istiyoruz.”

 

Remzi Bilir: “çok güzel işler yapacağımızı düşünerek bir araya geldik. Elimize müsait bir arsa geldiğinde , bölgenin şartlarına göre en uygun projenin ne olduğuna, maksimum  işlevsellik nasıl elde edeceğimize ve doğaya nasıl bir katkımız olacağına hızlıca karar verebiliyoruz. Uyumumuz üst seviyede.

 

Amirali Asbaghi: “Mimarlık bir şifredir, her yerin farklı bir şifresi vardır. Ben her adımın, her yerin şifresini çözüyorum. Her mekanın kendine ait bir ruhu vardır. çünkü her mekanın farklı frekansı, farklı bir şifresi var. Dizayn sadece renk değildir, mobilya değildir; dizayn psikolojik durumlarla bağlantılıdır. Dizayn bir hayattır.”

 

İbrahim Bey, 1999 yılında tek başınıza kurduğunuz İnfo Yapı’ya, Remzi Bilir ve Amirali Asbaghi’nin katılımıyla son yıllarda İstanbul’da ve ağırlıklı olarak en popüler bölgelerinden Göktürk’ün yanı sıra, tüm Türkiye’de güzel projeler yapmaya başladınız. Sizden İnfo Yapı’nı kuruluş hikayesini öğrenebilir miyiz? 

 

İbrahim Şengül: İlk olarak 1999 yılında gayrimenkul sektörüne adım attım. 2001 yılında Remzi Bilir ile bir araya geldik ve o tarihten itibaren birlikte gayrimenkul işleri yapıyoruz. Gayrimenkul alım-satım ve arazilere kat karşılığı proje geliştirme alanında İstanbul ve Türkiye’nin üst düzey müteahhitlerine arazi geliştirip onlara sunumlar yapıyorduk. Genelde

İstanbul’da olan projelerimiz sizin de belirttiğiniz gibi Göktürk ağırlıklıydı. Göktürk yeni gelişen bir yer olduğu için ve arazilerde de çok hissedar olmadığını bildiğimizden dolayı, bu bizim işimizin daha hızlı büyümesini sağladı. Bitirdiğimiz projeler sayesinde Göktürk halkına güven verdiğimizi düşünüyorum. Arsa sahipleri de, tam olarak bu nedenden dolayı bizi tercih ediyorlardı. 3 yıl önce Amirali Asbaghi ile tanıştık. Kendisini biliyor ve projelerini yakından takip ediyorduk. Ama proje anlamında ortak bir payda da buluşmak mümkün olmamıştı. 1,5 yıl önce kendisiyle bir araya geldik ve yaptığımız konuşmada Amirali Bey’in de bize katılmasının büyük katkısı olacağını düşündük. Bu şekilde 2016 yılından itibaren resmi bir ortaklığımız başladı. Böylece mimarlık ofisi olarak da hizmet vermeye başladık.

 

Biraz da İran’ın bilinen mimarı Amirali Asbaghi’yi tanıyalım. Amirali Bey, Türkiye’ye gelmeden önce İran ve Ortadoğu’da imzanızın bulunduğu projelerden bahseder misiniz?

Amirali Asbaghi: Türkiye’ye 2011-2012 yıllarında geldim. Geldiğim zamandan beri mimarlık ve iç mimarlık yapıyorum. İran’ın en yüksek ve en büyük binası olan Milad Tower ’da belirli yerlerini değiştirerek iç tasarımlarını yaptım. İran’da yaptığım işlerin dışında, Dubai’de geçen sene kaybettiğimiz dünyaca ünlü mimar Zaha Hadid ile aynı proje de çalışma fırsatı buldum. Ondan sonra Dubai’de City Center’da birçok mağazanın iç tasarımını projelendirdim. İngiltere’de Oxford French Connection mağazasının iç tasarım ve dizayn çalışmalarında bulundum. İtalya’da 150 seçilmiş mimarın arasından ‘En İyi Dizayn Konseptler’ kategorisinde ödül aldım. Türkiye’ye ilk geldiğim zamanlarda Taksim’de butik oteller, kafeler, lobiler gibi birçok yapıda restorasyon, mimarlık ve iç mimarlık çalışmalarını yaptım.

 

Peki, bu kadar tanınmanızı sağlayan mimari çizimlerdeki farklılıklarınız nelerdir?

A.A.: Mimarlık bir şifredir, her yerin farklı bir şifresi vardır. Ben her adımın, her yerin şifresini çözüyorum. Her mekanın kendine ait bir ruhu vardır. çünkü her mekanın farklı frekansı, farklı bir şifresi var. Dizayn sadece renk değildir, mobilya değildir; dizayn psikolojik durumlarla bağlantılıdır. Dizayn bir hayattır.

“üRETTİĞİMİZ PROJELERDEKİ AMACIMIZ KENDİ çİZGİMİZİ VE FARKIMIZI GöSTEREBİLMEK”

İnfo Vip Dizayn olarak bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

İ.Ş.: Bundan sonraki aşamada İstanbul’un elit ve özel bölgelerinde bizi yansıtan  projeler üretmek istiyoruz. ürettiğimiz projelerdeki amacımız kendi çizgimizi ve farkımızı gösterebilmek. İstanbul’da denenmemiş, yapılmamış mimari eserler ortaya koymayı hedefliyoruz. çünkü Amirali, Ortadoğu kültürünü ve Avrupa mimarisinin sentezini çok iyi bilen bir mimar. Bunu yansıtmak istiyoruz.

 

“İNFO VİP DİZAYN OLARAK  İNŞAAT PROJELERİNDE ORTAKLIK DA YAPMAK İSTİYORUZ”

Her biriniz farklı özelliklere sahip iş kulvarlarındasınız. Peki, bu takım nasıl bir araya geldi?

A.A.: özelliklerimiz bir araya geldiğinde daha da güçlü oluyoruz. Mesela İbrahim Bey’in çok güçlü bir ticaret bilgisi var. Ben de tasarımı çok iyi biliyorum. O müşterilerle nasıl konuşacağını biliyor, çok hızlı çözüm üretebiliyor. Remzi Bey ise, koordinasyonumuzu sağlıyor. Bu iş bölümü, bizi daha da kusursuz kılıyor.

 

Remzi Bilir: çok güzel işler yapacağımızı düşünerek bir araya geldik. Elimize müsait bir arsa geldiğinde , bölgenin şartlarına göre en uygun projenin ne olduğuna, maksimum  işlevsellik nasıl elde edeceğimize ve doğaya nasıl bir katkımızın olacağına hızlıca karar verebiliyoruz. Uyumumuz üst seviyede. Daha büyük kitlelere hitap eden inşaat projelerin altında imzamızın olmasını hedefliyoruz. Burada Amirali Bey’in çizgisine güveniyoruz. İbrahim ile ben arsayı bulup geliştiriyoruz ve Amirali’nin yeteneği ile projeyi daha da kusursuz hale getiriyoruz. Onun tasarımına ve dizaynına çok güveniyoruz.

 

“HER RENGİN TADINI BİLİYORUM. RENKLERİ öĞRENMEK İçİN HİNDİSTAN’A GİTTİM ”

Amirali Bey, siz mimarlığın şifresini nasıl çözdünüz?

 

A.A.: Günümüz mimarlık anlayışının dışında farklı bir vizyona sahip olduğumu düşünüyorum.  çünkü ben şifreyi çözüyorum, mekanı biliyorum, mekanı hissediyorum, renkleri hissediyorum. Ben her rengin tadını biliyorum. Tasarımlarımda da, rengin gücüne inanıyorum. çünkü, mekana ve zamana göre doğru rengi bulabilmek ve hissedebilmek, bu işin püf noktasıdır.

 

Peki, tasarımlarınızda özel renkler kullanıyor musunuz?

 

A.A.: Bu değişkenlik gösteriyor aslında. çünkü ana özel, koşula özel, insana özel renkler vardır hayatta. Aslında her seferinde kendi rengimi yaratıyorum.