Oysa diyet kişiye özeldir! önce tahliller yapılır ve doktor kontrolünde sağlıklı kilo verilir. Bitkisel! palavrasına inanıp, haplardan çaylardan medet umanlar çıldırmış olmalı. İtiraf edeyim ki; özel durumlar haricinde yapılan mide ameliyatlarından korkuyorum. Aşırıya kaçmadan biraz kilo aldığınız da dikkat etmeye başlarsanız sorun kalmaz. Yapamıyorsanız dert etmeyin. Zayıf olunca değil, sağlıklı olunca mutlu olunur. önemli olan yaşamdan nasıl zevk aldığınız, nasıl iyi ve mutlu hissettiğinizdir. Her zaman söylüyorum bütün mesele dengeyi sağlamak, sağlık sınırını aşmamaktır. Aşırılıktan -her konuda- uzak durmaya çalışmak sanıldığı kadar zor değildir. Spora gelince; her insanın ihtiyacı ve yapabileceği spor da farklı olmalıdır. 60’lı yaşlarla 20’li yaşların aynı tempoda spor yapması mümkün müdür? Tamamen akıl dışı! Gördüklerime ve duyduklarıma inanmakta zorlanıyorum!
Her yaşın güzelliği farklıdır...Ortak güzellik; Sağlıkla ışıl ışıl parlayan gözlerdir. Keyifle atılan kahkahalardır. Yaşanılan her anın şükürle tadını çıkartmaktır. Sevdiklerimizle sohbet ederek kahvaltı etmenin, yemek yemenin mutluluğudur. Sağlıklı-huzurlu yaşamanın ilk adımının kendini sevmekle başladığını düşünüyorum. Kendinizi sevin ki kendinize iyi bakmanın ne kadar önemli olduğunu kabullenin. Kendinizi sevin ki içinizi güzelleştirmenin, gönüllerde yer almanın hazzını yaşayın. Kendinizi sevin ki sahip olduğunuz değerlerin-ailenizin-dostlarınızın şükrüne varın. Kendinizi sevin ki sizde olmayanlara özenmek yerine, olanları keşfedin, geliştirin. Kendinizi sevin ki sağlıkla nefes aldığınız her anın ne kadar değerli olduğunu anlayın.
2018'E VEDA EDERKEN…
Ne çabuk geçti yakınmaları eşliğinde bir yılı daha geride bırakıyoruz. İyikilerle, keşkelerle, mutlulukla, hüzünle, endişelerle geçti günlerimiz… Şimdi geriye dönüp bakma, artılarımızı-eksilerimizi tartma zamanıdır.
2018’de özellikle sosyal medyada gördüğüm acımasızlık şaşırtacak boyuttaydı. Fikri olmadan ahkam kesenler, acımasızca karalayan vefasızlar çoğalırken, İyi kalpli, sevgi dolu, kötülükten beslenmeyen insanlar, gittikçe azalmaya başladı. Sokrates'in dediği gibi "kötülük ölümden daha hızlı koşar" oldu ne yazık ki. İnsanlar kendilerine yaptıkları kötülüğü ne zaman anlayacaklar bilemiyorum. Eğitimsizlik, cehalet, görgüsüzlük öyle arttı ki kendileri gibi olmaktan uzaklaştılar. Başkalarının hayatını yaşamaya özendikçe ruhlarını da bedenlerini de kirletiyorlar. Paranın ve gücün insani değerlerin üzerinden buldozer gibi geçtiği bir dünyadayız. Her gün şaşıracağımız, bu kadar da olmaz dediğimiz ne çok şeyle karşılaşıyoruz. Dikkat ederseniz çoğumuz huzurlu yaşamak adına çevremizi daraltmaya başladık. Ailemizin dışında, samimiyetlerinden, sevgilerinden emin olduklarımızla görüşüyoruz. çalışma hayatında da sevdiğimiz-sevildiğimiz insanlarla daha verimli olabiliyoruz. Bugüne kadar yaptığım tüm TV programlarında güzel insanlar vardı etrafımda. Posta’da çok sevdiğim Rifat Ababay ve değerli çalışma arkadaşlarım yanımdaydı. İkinci ailem gibi benimsediğim Klassmagazin’de yine şahane insanlarla tanıştım. Genel yönetmenimiz Muammer Kapucuoğlu, kişiliği ve yazılarıyla yol gösterenim oldu. Belki farkında bile değil ama hayata bakışı, çalışma azmi beni müthiş etkiliyor. ülkemizin geçtiği zor günlerde o, daha da çok çalışmanın önemini vurguladı hep. Asla ümitsizliğe düşmüyor .. Hayallerinin peşinden koşmaktan vazgeçmiyor .. 2018 de iz bırakanların başında sevgili Muammer'in yazıları var… Okumalısınız!
Yeni yılı karşılamaya hazırlandığımız şu günlerde ümide açılsın pencerelerimiz.
Düşüncelerimizi yenileyelim, Tazeleyelim, İyiye güzele umuda yönlendirelim.
En ağır şartlarda bile hayallerimizin peşinden inançla koşmaya devam edelim…
Hoşluklarla gel... Güzellikler getir hayatlarımıza, ülkemiz'e, Dünyamız'a 2019!
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
