HİSSEDEREK YAŞAMAK

HİSSEDEREK YAŞAMAK HİSSEDEREK YAŞAMAK

Koskoca bir yıl tüm ihtişamıyla karşımızda duruyor... Önümüzde tam tamına 365 gün var. Geçip gittiğinde hayıflanmamak için günleri anı anına yaşayarak geçirmekte fayda var. Nasıl yapılır bilmem ama en azından her anı içselleştirmede fayda var. Anları duygularla yaşamak önemli. Çünkü geriye dönüp baktığımızda bize o anılardan kalan sadece duygular olacaktır. Mesela sevgili anne-babalar, çocuğunuz daha iki-üç aylık bebekken onu kucağınıza aldığınızdaki hissi hatırlıyor musunuz? Büyük çoğunluğunuz hatırlamıyordur. Çünkü o dönemi “şu günleri de atlatalım; gazı geçer, uykusu düzene girer” diye doğru düzgün yaşamadan geçirdiniz. Endişeniz, kaygınız size o güzel günleri yaşatmadı. Çok emin olarak söylüyorum çünkü ben bunu birebir yaşadım. Bebeğimin o anki güzelliğinden ziyade onun için kaygılanıp durdum. Şimdi geriye bakıyorum ve geçip giden zamana üzülüp duruyorum. Neyse önemli olan ders alıp şimdinin tadını çıkarmak. O güzel duyguları şimdi yaşayarak en azından bundan sonrasını kurtarmak lazım.

Astrolojiye biraz meraklıysanız duymuşsunuzdur; Satürn Oğlak burcuna yani yönetici olduğu burca geçiyor. Satürn bir öğretmen edasında olan bir gezegenmiş ve attığınız her adımı enine boyuna tarttırır, hata varsa düzelttirir, en doğrusunu yapana kadar uğraştırırmış. Artık yöneticisi olduğu burca geçtiği içinde kendisini daha iyi ifade edecekmiş. Ama ne olacakmış? Satürn’ün Oğlak burcuna geçmesiyle birlikte gerçekten emek verenlerin, çok çalışanların başarıya ulaşacağı dönem yaşanacakmış. Bunu duyunca içimden bir ‘ohh be’ dedim. çünkü çevremizde o kadar hiçbir iş yapmayıp da hak etmediği yerlerde olan, hak etmediği paralar kazanan insanlar görüyorum ki umarım Satürn’ün Oğlak’taki enerjisi onlara bir ders verir de onlarda artık çalışırlar ve gerçekten kazançlarını ve bulundukları yeri hak ederek elde ederler! Yoksa gerçekten dünya kazançlar konusunda ciddi bir adaletsizliğe gidiyor. Açıkçası bir Oğlak vatandaşı olarak Satürn’ün burcumdaki yolculuğunu mutlulukla kucaklıyorum ve hak eden kazansın diyorum. Aslında benim Satürn ile değinmek istediğim konu başka. Satürn’ün diğer aldı Cronos. Cronos bildiğiniz üzere zaman demek. Yani Satürn bize diyor ki “zamanı iyi kullanın!” Bende size diyorum ki “Yaşadığınız her güzel zaman diliminden kendinize güzel duygular bırakın. Bırakın ki geriye dönüp baktığınızda anılar hem hafızanızda hem de yüreğinizde canlansın.”

 

çEVSANAT’TAN
MUHTEŞEM BİR KONSER

Sosyal yaşam dünyasının ünlü isimlerinden Berrin Yoleri bildiniz üzere tam bir yardım meleği. öyle davetlere gidip sadece maddi destek vereyim gibi bir yardım anlayışı da yok. Kendisi birebir dernekler için aktif çalışıp projeler üretiyor ve bu projelerle ses getirecek çalışmaların altına imza atıyor. Berrin Yoleri son yıllarda enerjisini Yönetim Kurulu üyesi olduğu çağdaş Eğitim Vakfı ve Koruncuk Vakfı’na aktarıyor. Şu sıralar ise çEV ile ciddi bir sanat çalışması yapmak üzere kolları sıvadı. Vakfın Sanat başkanlığını da üstlenen Berrin Hanım 15 Ocak’ta vakfın bursiyerleri olan son derece yetenekli sanatçılar ile devasa bir konsere hazırlanıyor. Konser 15 Ocak’ta Zorlu PSM’de gerçekleşecek. Vakfın 2009 yılında başlattığı “Genç Yetenekler” projesine destek amacıyla QNB Finansbank sponsorluğunda düzenlenecek olan konser gecesinde projeye başından beri destek veren ünlü sanatçı Halit Ergenç de yer alarak genç yeteneklere sahnede eşlik edecek. Gecenin sunuculuğunu ise Dolunay Soysert üstlenecek. Dünyaca ünlü keman sanatçısı Cihat Aşkın’ın sanat yönetmenliği ve ünlü şef İbrahim Yazıcı’nın yönetimindeki Avrasya Filarmoni orkestrası eşliğinde gerçekleşecek bu özel gecede Suna Kan, ‘Kutup Yıldızları’ adına onur konuğu olarak konserin açılış konuşmasını yapacak. Kısacası muhteşem bir gece olacak. 15 Ocak 2017 tarihinde gerçekleşecek olan konserin biletleri çEV Sanat (0212 275 7502) /Biletix ve www.zorlupsm.com’dan temin edilebilirsiniz. 

 

GECE YOLCULARI’NDAN SICACIK BİR ŞARKI

Şarkı üretmek ne büyük bir keyiftir. Kısa süre önce Gece Yolcuları’nın Yalan adlı parçasının klibine denk geldim, çok sevdim. Sıcacık bir hikayesi olan insanların keyifle izleyeceği bir klip. Ama şarkıyı ondan da çok beğendim. Sonra şarkının ortaya çıkış hikayesini duydum ve şarkı sözü yazmak onları bestelemek ne güzel şey dedim. Gece Yolcuları iki yıllık suskunluğunun ardından Soner Sarıkabadayı’nın yapımcılığında Yalan adlı bir single çıkardı. Şarkı 2015 yazında Edis İlhan ve çok sevdiğim yapımcı-yönetmen Nurdan-Orhan Tekeoğlu çiftinin yeğeni olan Uğur Arslantürkoğlu’nun kafa dinlemek için çıktıkları Balkan seyahatinde ortaya çıkmış. Seyahatlerinde yerel müzisyenlerle vakit geçirip müzik yapan ikiliden Edis İlhan gezdikleri dört farklı şehrin ruhlarındaki etkileri sonunda beste yapmış, Uğur Arslantürkoğlu ise bu besteyi güzel sözleriyle süslemiş. 
Ortaya çıkan şarkı son olarak Balkan enstrümanlarının da kullanılmasıyla çok tatlı, sıcacık ve eğlenceli bir hale bürünmüş. 

 

çiçek Gibi Bir Yıl

Renkler, desenler, farklı kumaşlar… Bu sene yine birçok farklı detayda farklı tasarımlara hayran kalacağız. Ama son dönemde dünya modasında ciddi anlamda bir çiçek hakimiyeti var. öyle ki dünya modasına yön veren ünlü markaların kendilerine has kullandıkları özel çiçek desenleri bile oluştu. Kimi zaten uzun yıllardır adını bu çiçek desenleri ile özdeşleştirirken kimileri de kendilerine has kesimlerini artık düz kumaşlar ya da geometrik desenler yerine çiçeklerle bütünleştirmeye başladı. Kısacası bu yıl yine modaya bolca yatırım yapan kadınlarımızın üzerine bolca çiçekler göreceğiz. 

 

AYKIRI DİYETİSYEN

İnternet ve beraberinde gelen sosyal medya sebebiyle bilgiye çok kolay ulaşır olduk. Artık en ufak bir sorunun cevabına kafa dahi yormadan arama motorlarından aratıp hayatımıza sokar olduk. Ama olması gereken gerçekten irdeleyip, neyin ne olduğunu farklı kaynak ve bilirkişiler üzerinden alıp deneyimlemek. özellikle sağlık konusunda her duyduğumuza inanmamalıyız. Sosyal medyada birçok sağlık konusunda bilgi paylaşımı yapılıyor. özellikle sağlıklı yaşam ve formda kalma konusunda birçok blogger türedi. Bu konuda paylaşım yapan insanların birçoğu o kadar beylik cümleler kuruyorlar ki sanırsın ki bu işin ciddi eğitimini almışlar. Kendilerini öyle bir sağlıklı yaşam gurusu olarak gösteriyorlar ki onları görünce kendi yaşamından utanacak hale geliyorsun. Sonra bir bakıyorsun sana bu duyguları yaşatan insan başka bir yerde elinde sigarasıyla ile karşına çıkıveriyor. Kısacası sağlığınız konusunda destek alacaksanız önce  aldığınız kişiyi inceleyip tartın. Bir bakın eğitimine, bilgisine, ilgilendiği dallara ve nasıl yaşadığına. Bu konuda size önereceğim isimlerden birisi Didem Kanca üstay. Kendine “Aykırı Diyetisyen” diyor. İki çocuk annesi. çok ciddi eğitim kurumlasrından mezun olmuş. öyle bizim topraklarımızda yetişmeyen yiyeceklerle tavsiyeler falan sunmuyor. Diyor ki acıktığın zaman ye. Ama nasıl ye? “Yarın Diyete Başlıyorum” diye bir kitabı da var. Ben kendisini instagram hesabından takip ediyorum ama en kısa zamanda kitabını da okuyacağım.  

 

özgün Küçükkahraman