Her Müvekkilimin Sorunu Benim Sorunumdur

Her Müvekkilimin Sorunu Benim Sorunumdur Her Müvekkilimin Sorunu Benim Sorunumdur

Avukat Nelin Bişirici, iş hayatındaki başarısını ve meslekte tercih edilme nedenlerini Klass’a anlattı..

İş disiplini, iş ahlakı, işine duyduğu sevgi ve bağlılık onu meslekte aranılan avukatlar listesine çıkarttı. Avukat Nelin Bişirici, asla bir kesime veya zümreye hitap etmediğini, bu yüzden insanların kendisini yetkin ve samimi bulduğunu ve kapısının herkese açık olduğunu dile getiriyor. Bişirici, mesleğindeki ilkeleri, neden tercih edilen bir avukat olduğunu ve karşılaştığı davalara nasıl hazırlandığını Klass okurları için anlattı.

 

Nelin Hanım mesleğe nasıl başladınız?

İstanbul Bilgi üniversitesi Hukuk Fakültesi ve İletişim Fakültesi çift ana dal ile birlikte Uluslararası İlişkiler bölümünü okudum. üç ana dal mezunu olmak bana avukatlık hayatımda çok katkı ve yarar sağladı. Görüşmelerimde ve duruşma esnasında iletişim fakültesinde okumamın, davalardaki olaylara bakış açımda ise uluslararası ilişkiler bölümünde okumanın çok faydasını gördüm. Okuduğum her bölüm çok değerli ve kıymetli meslekler ama ben çocukluğumdan bu yana hayalini kurduğum “Avukatlık” mesleğini tercih ettim ve mesleğimi de çok severek yapıyorum.

 

“BİZİM EN BüYüK SERMAYEMİZ BİLGİMİZ”

Tercih edilen bir avukatsınız. Bu kadar tercih edilmenizi neye bağlıyorsunuz?
İş disiplini ve meslek ahlakı benim için çok değerlidir. Bu değerlerden asla taviz veremem. İşimi çok severek yapıyorum. çok çalışıyorum, işime ve kendime çok yatırım yapıyorum. Bizim en büyük sermayemiz bilgimiz. Bu yüzden de bilgiyi, gündemi, yeni çıkan her şeyi takip etmeye, her konuda bilgi sahibi olmaya çalışıyorum. Her müvekkilimin derdi sorunu benim derdim sorunumdur. Biz avukatlar insanların derdini, sıkıntısını satın alıyoruz ve artık o sorun bizim sorunumuz oluyor. Bu bilinçle ve özenle çalıştığınızda da bize inanan ve güvenen müvekkiller yeni müvekkillere vesile oluyor. Elbette ki her mesleğin kendine has zorlukları vardır ama avukatlık sevmeden yapılabilecek bir meslek asla değildir. Hukuk dili zor bir dil olduğu için, açıklamaları karşımızdakinin anlayabileceği bir dilde anlatmaya çalışıyorum. Kapımın herkese açık olduğu bilinir. Asla belli bir kesime veya zümreye hitap etmem. Bu yüzden de insanlar bizi işimizde yetkin ve samimi bulur.

 

Bir davayı kazanmak için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Davalara nasıl hazırlanıyorsunuz?

Her dava için ayrı hazırlık yaparım. çünkü her davanın gereklilik ve öncelikleri farklıdır. Her ne kadar davalar boşanma davası, ceza davası, ticaret davası olarak adlandırılsalar da her davanın başka bir konusu başka bir tarafı ve başka bir hukuki ihtilafı vardır. Her ceza davası aynı olmadığı gibi her boşanma davası da aynı olamaz. Asla daha önce defalarca bu konuda dava açtım, kazandım rehavetine kapılmam. Duruşmadan önce mutlaka dersimi çok iyi çalışırım, çok araştırırım. Detaylar çok önemlidir. Duruşma sırasında karşı tarafı ters köşe yapacak malzemeyi bulmadan duruşmaya asla girmem, elbette ki dilekçeniz davayı kazanmak için hukuki olarak her anlamda yeterli olmalıdır ama dava duruşmada kazanılır… Bu inanç ve bilinç sayesinde iyi bir ceza avukatı oldum…Ceza davalarında başarılı olmamın ve çok tercih edilmemin en önemli sebebi de budur belki de...

 

İŞ HAYATINDA VEYA öZEL HAYATINIZDA RAHATLIKLA DANIŞABİLECEĞİNİZ HAKLARINIZI öĞRENEBİLECEĞİNİZ BİR AVUKATINIZ MUTLAKA OLMALIDIR”

Hukuki sorunlara yol açabilecek konularla karşılaşanlara neler tavsiye edersiniz?

Müvekkillerimize olan tavsiyelerden bazıları genelde şöyle oluyor; Bir sorun oluşmadan, bir anlaşma yapmadan önce, işler çıkmaza girmeden veya her şey bittikten veya yasal süreyi kaçırdıktan sonra değil de, öncesinde bir avukata danışmaları konusundadır. Aslında bir avukatı “Trusted Advisor” olarak görmek en güzelidir. Yani danışmak çok önemlidir. İş hayatında veya özel hayatınızda rahatlıkla danışabileceğiniz haklarınızı öğrenebileceğiniz bir avukatınız mutlaka olmalıdır.

 

Ceza ve boşanma davalarında çok başarılısınız. Avukatlıkta mutlaka bir alanda uzmanlaşmak gerekiyor mu? Sizin birden fazla uzmanlaşmış olduğunuz dava türü var mı?

Bence bir avukat her konuda bilgi sahibi olmak zorundadır. Kendisine danışılan bir konuda en azından hukuki nosyonu sayesinde ortalama bir cevap verebiliyor olması gerekir. Biz avukatlar her alanda az da olsa bilgi sahibi olmak zorundayız. Mesela her avukatın tıp, sağlık, eğitim, siyaset, teknik, bilişim, teknoloji ve daha gelişen pek çok konuda ve alanda bilgi sahibi olması gerekir. Aksi halde salt hukuk bilgisi avukat olmak için asla yeterli olamaz. Elbette zaman içinde bazı alanlarda daha etkin ve yetkin olabiliriz. Ama bana göre kabul görülenin aksine, her avukatın müvekkiline en azından cevap verebileceği miktarda, hukukun her alanında bilgi sahibi olması gerekir. Ben de ceza davalarında ve boşanma davalarında uzman olabilirim. Ama diğer konulardaki davalara da bakıyorum. çünkü ben hukukun bir bütün olduğuna ve bir alanda uzmanlaşmanın, diğer hukuk kurallarını bilmediğimiz anlamına gelmediği görüşünde olan bir avukatım.

 

Genellikle boşanma davaları zor ve olaylı geçiyor diye biliyoruz. Sizin için ve boşanmak isteyen çiftler için zorlayıcı tarafları neler?

Boşanma davalarının diğer dava türlerine göre zor olması, içeriğinde aile birliğinin sarsılması, şiddet, ihanet ve tabii ki çocukların durumu sebebiyle zorlayıcı olabilir. Boşanma davalarında müvekkilinize karşı önce iyi bir psikolog olmak zorundasınız. Müvekkilinizi iyi anlamalısınız, dinlemeyi ve yeri geldiğinde olayları basitleştirmeyi ya da normalleştirmeyi iyi bilmelisiniz. Yaşadığı durumu, ilk defa kendisinin yaşamadığını bilmeli müvekkiliniz, önce bunu atlatmasını sağlamak zorundasınız. Sonrasında boşanmak çiftler açısından çok daha kolay ve sancısız hale dönüşebilir. Boşanma davaları duygusal bir ilişkiyi, aileyi ve çocukların durumunu kapsayan bir durum olduğu için bu tür davalara çok hassas davranmak gerekir. Ticari bir davayı ceza davasından ayıran en önemli ve zor tarafı da budur.

 

Ofisinizde de sadece kadınların çalıştığı doğru mu?

Evet! Erkek meslektaşlarım bu konuda bana hiç kızmasınlar… Ama kadınlar çok daha hırslı, başarılı ve çalışkanlar… Ayrıca Kadın ve erkek arasında gerçek manada eşitlik sağlanıncaya kadar, kadın lehine pozitif ayrımcılık yapmak biz kadın avukatlara ve hukukçulara yakışır bir durum diye düşünüyorum.