İşte geçtiğimiz aya da yine tam motivasyonla başlamıştık. 16. Yıl özel sayımız için harika bir çalışma programı hazırlayıp sizi 800 sayfalık Klass özel sayısı ile buluşturacaktık. Bu hedefi önümüze koymuşken dünya genelinde Korona korkumuz vardı ama bizler için hayat devam ediyordu. Ta ki ülkemiz toprakları da bu virüsle karşılaşana kadar. Bir anda son hızla giden hayatımıza sıkı bir frenle “dur” dedik. Bu hepimizin yaşamında bir ilkti. İyisiyle kötüsüyle rutine binmiş hayatlarımız bir bilinmezliğin içinde sadece evlerimizin içinde geçmeye başladı. Allah Aşkına hangimiz 2020 yılının başında böyle bir tablo yaşanacağını düşünebilirdik. Bizim neslimiz, bizden öncekiler görmedi ki böyle bir hayat. Karşımızda evet bir sıkı yönetim yok ama ne yapacağını hiçbir şekilde kestiremediğimiz bir virüs var. En büyük dileğim bu virüse karşı verdiğimiz mücadeleden kısa zamanda galip çıkmak. Türk halkı olarak lütfen çok bilinçli olalım. çünkü bu ülkenin durmak gibi bir lüksü yok. Evde oturduğumuz her an bizim aleyhimize işliyor. O yüzden mecburiyetler dışında evimizden çıkmayalım ki bu hastalık ilerlemeden son bulsun. Sonrası zaten çok çalışacağız. Evde kaldığımız günlerin telafisini yapacağız. Bizden eksileni yerine koymak için mücadele vereceğiz. Yılmadan, bıkmadan, usanmadan…
Bilirsiniz ben pozitif düşünceden yana olan bir insanım. Evet, bir çoğunuz gibi ben de insanlığın bir bedel ödediğini düşünüyorum. Biz evlerimizdeyken doğa kendine geliyor, biz evlerimizdeyken ruhumuz-bedenimiz ve zihnimiz kendine dönüyor. Bundan sonrası için umarım herkes birbiriyle ve doğayla uyum içinde yaşar. Şu an için yapmamız gereken mecbur olmadıkça evlerimizden dışarı çıkmamak. Hayatlarımıza etki eden virüsün yayılmasını ancak bu şekilde engelleyebiliriz. Benlik değil birlik zamanı. Aldığımız her önlemi kendimiz için değil toplumumuz ve bu dünya için alıyoruz. Lütfen duyarlı olalım. Ve şimdi gösterdiğimiz duyarlılığı sonrası için de gösterelim. Birlik beraberlik içinde hareket edelim. Hırslarımızın kurbanı olmayalım. Hırsların peşinde at gözlüğümüz ile koşarken ne kadar da kendimiz için yaşadığımızın farkına varalım. Sistemler gelir geçer ama birlik beraberlik her zaman bakidir.
Gelelim elinizde tuttuğunuz bu yıl dönümü sayımız olmayan Nisan sayımıza.:) İnanın bu sayı bizim unutulmazlarımızdan olacak. Ben ve ekibim bu sayıyı sizlere ulaştırmak için büyük stres yaşadık. Başta sizler için 800 sayfalık bir dergi hazırlamayı planlarken şu an elinizde 144 sayfalık bir Klass bulunuyor. Tıpkı ilk sayılarımız gibi. Klass’ın daha bebek olduğu, derin sularda çırpınıp mücadele verdiği sayılar gibi… O sayılar bizim için çok özeldir. Ama inanın bana elinizde tuttuğunuz bu sayıda çok özel ve anlamlı… çünkü çok büyük zorluklarla hazırlandı ve sizin elinize ulaştı.
Ben buradan siz değerli okuyucularımızın nezdinde reklam veren değerli firmalarımızın sahiplerine ve yöneticilerine de teşekkür etmek istiyorum. Şu sıralar hayat mücadelemiz her zamankinden zorlu. Durağan şartlarda psikolojik bir savaş veriyoruz. Ve bu savaşın üstesinden bu yazımda sürekli dediğim gibi birlik beraberlik ile geleceğiz. İşte tam da bu noktada reklam verenlerimizin geri çekilmeyişi bizler için çok kıymetli. Bizlerde onların bu bilinçli tutumlarına bir sonraki sayılarımızda çeşitli jestlerimiz ile karşılık vereceğiz. İyi ki varsınız, iyi ki varız demek istiyorum ve Klass’a nice mutlu seneler demek istiyorum.
Şu zor günlerde keyif alarak okumanız dileğiyle;
Klass Alın, Klass Okuyun, Klass Olun…
.JPG)
.jpg)
.JPG)
.JPG)
.jpg)
.JPG)
