Dünyaya Bir Daha Gelsem Yine Anne Olmak İsterdim

Dünyaya Bir Daha Gelsem Yine Anne Olmak İsterdim Dünyaya Bir Daha Gelsem Yine Anne Olmak İsterdim

Ebru Destan, en özel annelik duygularını, oğullarıyla kurduğu mutlu dünyasını ve ‘Yalnız Değiliz’ adlı kitabıyla nasıl şifa dağıttığını Klass’a anlattı...

Bir dönem podyumların aranılan mankeni olan ardından kariyerine şarkıcı ve oyuncu olarak devam eden Ebru Destan, evlenip iki çocuk sahibi bir anne olduktan sonra ise ‘Yalnız Değiliz’ adlı bir kitap yazdı. Anne olduktan sonra bütün hayatının değiştiğini ve hayatta en çok evlatlarını sevdiğini söyleyen Ebru Destan, oğulları 4 yaşındaki Oktay ve 15 aylık Ali’nin üzerine titriyor. Onlara sahip olabilmek için çok zorlu dönemlerden geçtiğini ancak yaşlarının birbirine yakın olmasının onları izlerken kendisine apayrı bir keyif verdiğini söyleyen Ebru Destan, oğullarının sürekli ilgilenilmesi gereken yaşlarda olduğunu ve birlikte çok güzel vakit geçirdiklerini belirtiyor. Kendi yaşadıklarından da yola çıkarak hamile kalamayan kadınları ele aldığı ve şifa da bulabileceklerine inandığı ‘Yalnız Değiliz’ isimli bir kitap yazan ve uygulattığı yöntemlerle anne olmak isteyen kadınlara destek olan Ebru Destan, en özel annelik duygularını, oğullarıyla ilişkisini, onlar için yaptığı gelecek planlarını ve çeşitli sebeplerden hamile kalamayan kadınlara umut ışığı olan kitabı ‘Yalnız Değiliz’i Klass okurları için anlattı.    

 

“Türkiye’de her dört kadından bir tanesi artık kısırlık sorunu yaşıyor. Bunlarla ilgili kendi doktorumla birlikte yazdığım ‘Yalnız Değiliz’ adlı bir kitabım var. Bu kitabı okuduktan ve benim uygulattığım şeyleri yaptıktan sonra her gün bir hamile haberi paylaşır oldum Instagram sayfamda. Kitap sayesinde aldığım dualar bana yetiyor. O dualar sayesinde ayaktayım. Doktorumun yaptığı bitkisel kürleri kullanan kişiler hamile kaldı ve anne oldular. Kitabım şu an 4. baskıya gidiyor ve D&R’larda en çok satanlar arasında.”

 

“Oktay’a ilk başta çok anlattım karnımda kardeşinin olduğunu. İlk etapta biraz yadırgadı. çünkü evin tek çocuğu olmak başka bir konfor. Ali gelince ilgi bölündü. Ama sonradan o kadar çok bağlandı ki bir yere gittiğimizde anne ben Ali’yi almadan gitmem diyor. Ali de abisine düşkün. Bir de yaş farkları olmadığı için beraber büyüyecekler. Benim de istediğim buydu. Allah da nasip etti.”

 

Ebru Hanım, anne olduktan sonra hayatınızda neler değişti?

Bütün hayatım değişti. Artık her şeyi çocuklara göre planlıyoruz. Bakış açım da değişti. Şimdi bütün çocuklara hiç ayırmadan şefkatle bakıyorum.

 

Dünya tatlısı iki erkek çocuk annesisiniz. İkisiyle birden ilgilenirken ne gibi zorluklar yaşıyorsunuz?

Oktay 4 yaşında, Ali 15 aylık. Tek çocuk daha kolay, iki çocukla birlikte anlıyorsun çok daha fazla emek verdiğini ama ikisi arasında çok güzel bir bağ var. Onu görmek de çok farklı bir keyif veriyor. Onları izlerken iyi ki yapmışım diyorum. Hayatımda yaptığım en doğru şeyler olduğunu düşünüyorum. çünkü abisinin elini tutuşu, birbirlerine bakışı benim için bambaşka bir duygu.

 

Ali’nin doğumundan sonra Oktay’da nasıl bir değişim oldu?

Oktay’a ilk başta çok anlattım karnımda kardeşinin olduğunu. İlk etapta biraz yadırgadı. çünkü evin tek çocuğu olmak başka bir konfor. Ali gelince ilgi bölündü. Ama sonradan o kadar çok bağlandı ki bir yere gittiğimizde anne ben Ali’yi almadan gitmem diyor. Ali de abisine düşkün. Bir de yaş farkları olmadığı için beraber büyüyecekler. Benim de istediğim buydu. Allah da nasip etti.

 

“OKTAY DUYGUSAL BİR çOCUK, çABUK KIRILABİLİR. ALİ çOK GİRİŞKEN OLMAYACAK DAHA FAZLA DUVARLARI OLAN, İNATçI BİRİ GİBİ”

Peki, sizce Oktay’ın nasıl bir karakteri var?

Oktay duygusal bir çocuk, çabuk kırılabilir. Ama çok sosyal. O da benim gibi Terazi burcu. Ali oğlak burcu, kız kardeşimin burcundan; çok girişken olmayacak daha fazla duvarları olan, inatçı biri gibi. Biz özlem’le hep kapışırdık terazi burcu olduğumdan. Kendimle kardeşimin başka bir versiyonunu doğurdum diyebilirim.

 

Birlikte nasıl vakit geçirirsiniz, neler yapmaktan hoşlanırsınız?

çocuklarım sürekli ilgi isteyen ve ilgilenilmesi de gereken yaşta oldukları için aslında sürekli bir yerlere gidiyoruz. Oktay resim yapmaktan çok hoşlanıyor, fotoğraf makinelerine karşı çok fazla merakı var. Bir de bu aralar Oktay’ın dinozor tutkusu var. Ali de bebek olduğu için ihtiyaçlarını giderip ekstra olarak banyosunu yaptırdıktan sonra, abi-kardeş küvette çok güzel vakit geçiriyorlar.

 

Oktay’la Ali’yi ilerleyen yaşlarında nerelerde görmek istersiniz?

Anneler çocuklarının tahtını yaparmış bahtını değil. Ben ilk önce bahtları iyi olsun isterim. İyi eğitimleri olsun isterim, vicdanlı olsunlar, yeteneklerini iyi takip etmek istiyorum. Nelere eğilimleri varsa onlara göre yönlendirmek istiyorum.

 

Hamile kalamayan kadınlar için ‘Yalnız Değiliz’ adında çıkarttığınız kitap 4. baskıya gidiyor. Kitabınızdan biraz bahseder misiniz?

Kitap hamile kalamayan kadınları ele alıyor. çünkü Türkiye’de her dört kadından bir tanesi artık kısırlık sorunu yaşıyor. Neden hamile kalamıyorum sorusuna cevap bulabilecekleri ve şifa da bulabileceklerine inandığım bir kitap. ‘Yalnız Değiliz’i Türkiye’deki inandığım sayılı doktorlardan biri ve aynı zamanda kendi doktorum da olan Emre Karatekelioğlu ile birlikte yazdım. Bu kitabı okuduktan ve benim uygulattığım şeyleri yaptıktan sonra her gün bir hamile haberi paylaşır oldum Instagram sayfamda. Kimileri doğurdukları çocukları atıyorlar, kimileri ise çocuk sahibi olabilmek için servetini ve hayatının geri kalanını vermeye hazır. Bu kitap o yüzden çok farklı bir noktaya değiniyor. Kitap sayesinde aldığım dualar bana yetiyor. O dualar sayesinde ayaktayım. Dualar herkese iyi gelir. Doktorumun yaptığı bitkisel kürleri kullanan kişiler hamile kaldı ve anne oldular. Kitabım şu an 4. baskıya gidiyor ve D&R’larda en çok satanlar arasında. 5 bin ile başladık şu an 20 bine gidiyoruz. Baskıda iddialı bir rakam bu.

 

“HAMİLE KALINABİLMESİ İçİN İKİ TANE BİTKİSEL KüRüM VAR; BİRİ İçİLEN BİRİ BUHARLA YAPILABİLEN”

Kitabınızda bahsettiğiniz uygulattığınızı söylediğiniz yöntemler doktorunuzla birlikte önerdiğiniz tıbbi yöntemler dışında bitkisel yöntemler mi?

Benim uygulattığım bilgisel tedaviler babaannemin yıllar önce Makedonya’da çevresinden duyduğu, uyguladığı ve sorasında benim çok yakın arkadaşlarıma da uygulattığım ve sonuç aldığım formüller. Hamile kalınabilmesi için iki tane bitkisel kürüm var; biri içilen biri buharla yapılabilen. Yumurtalarında eksiklik olanlar, yumurtalıklarında kist olanlar, iltihap olanlar kullanabilir. Tamamen tüpler kapalıysa zaten yapılabilecek bir şey yok. Eğer tüpleri kapalıysa tüp bebek tedavisi görecekler. Ama onun dışında çok hafif bir tıkanıklık varsa da ona iyi gelecektir. İlaçlar da zaten bitkilerden yapılıyor. Dolayısıyla bunlar da vücuda zarar vermeyecek olan bitkiler. Bir de ben sadece bundan bahsetmedim terapiden bahsettim, sabırdan bahsettim, hamile kalmak için mücadele veren kadınlarla tanıştım, onların hamilelik sürecinde yanlarında oldum. O dönemi yaşadım ve bu kadar zorluklar yaşayıp en sonunda evlatlarını kucaklarına aldıklarını gördüm. Kitapta bunlardan da bahsettim.

 

“DOKTORUM HAMİLELİĞİN KELEBEK GİBİ OLDUĞUNU SöYLER, KOVALARSANIZ KAçAR. BIRAKIN O SİZE KONARSA KONSUN DER”

Peki sizce bu konuda sorun yaşayan kadınların hamile kalamamalarındaki en büyük etken nedir? Sıklıkla hangi soruna tanık oldunuz?

En büyük sorun stres. Dolayısıyla ufacık bir sorunu bile büyütüp stresten hamile kalamayan kadınlar anlattıklarımı okuduktan sonra bu kadar büyütecek bir şey olmadığını anlıyorlar. Stres bir hormon üretiyor ve bu da vücutta her şeye etki ediyor. Zaten ne zaman kafaya takılırsa o zaman hamile kalamıyorsun. Doktorum hamileliğin kelebek gibi olduğunu söyler, kovalarsanız kaçar. Bırakın o size konarsa konsun der. Benim sosyal medya hesaplarıma girildikten sonra benim uygulattığım bitkisel tedavilerden sonra hamile kalan kadınları her gün 4-5 kişiyi paylaşıyorum. Dolayısıyla binlerce kadından mesajlar almaya başladım.

 

“HER DöRT ERKEKTEN BİR TANESİNDE DE MAALESEF PROBLEM VAR. BUNLAR DA BESLENMEDEN, HAYATIN GETİRDİĞİ STRESTEN, BELKİ AHİR ZAMANDAN…”

Bu sorunu dünyanın her yerinde yaşayan sayısız kadın var. Peki, kitabınıza yurtdışından talep var mı?

Yurtdışından çok fazla talep var. Dolayısıyla yakın zamanda yurtdışında da basılacak. Bu durumu yaşamayan anlamaz. çok kolay şekilde hamile kalabilen kadınlar çok şanslı. Uzun süre hamile kalamamaya başladıktan sonra mekanizma kitleniyor ve korkular başlıyor. Her dört kadından bir tanesinde nedensiz infertilite var. Her dört erkekten bir tanesinde de maalesef problem var. Bunlar da beslenmeden, hayatın getirdiği stresten, belki ahir zamandan… Bilemiyorum doğallığımız bozuldu, genetiğimiz bozuldu ama Allah sonuçta yarattığı her şeyi bir amaca yönelik yaratmış. Doğru kullanılırsa gayet güzel şeyler ortaya çıkabiliyor.

 

“ERKEKTE SORUN VARSA TüP BEBEK DAHA GARANTİ OLUYOR”

Peki erkekler için önerebileceğiniz kürler yok mu?

Yaptığım kürler sadece kadınlara yönelik. Erkekte sorun varsa onun başka metotları oluyor. Genelde başka ilaçlar kullanıyorlar ve erkekte sorun varsa tüp bebek daha garanti oluyor.

 

“DüNYAYA BİR DAHA GELSEM YİNE ANNE OLMAK İSTERDİM. HAYATTA EN çOK EVLAT SEVİLİYORMUŞ”

Sizi hayatta en çok mutlu eden şeyler nelerdir?

Dünyaya bir daha gelsem yine anne olmak isterdim. Gençlik yıllarım da güzel bir dönemdi ama bu dönem çok daha güzel. En azından içsel hesaplaşmalarımı bitirdiğin kendimle çok fazla uğraşmadığım bir dönemdeyim. Anne olunca hep bir tarafını yetersiz hissedersin derler ya ben o duyguları da geçtim. çünkü hiç kimse 4*4’lük değil. Ama her şeye rağmen sevgi onları toparlar. çok sevmek lazım. Zaten hayatta da en çok evlat seviliyormuş.