Çocuklarımızla Birlikte Firmamızı Başarıdan Başarıya Taşımaya Devam Ediyoruz

Çocuklarımızla Birlikte Firmamızı Başarıdan Başarıya Taşımaya Devam Ediyoruz Çocuklarımızla Birlikte Firmamızı Başarıdan Başarıya Taşımaya Devam Ediyoruz

Hakan&Ayhan Mobilya’nın sahipleri Hakan Ali Karahan ve Ayhan Doğan, oğullarıyla birlikte en özel babalık duygularını Klass’a anlattılar...

Hakan&Ayhan Mobilya, 2001 yılından bu yana mobilya sektöründe dekorasyon tutkunlarına başarılı bir şekilde hizmet veriyor. Bugün sektörün önde gelen firmalarından biri olan Hakan&Ayhan Mobilya, kurucuları Hakan Ali Karahan ve Ayhan Doğan’ın tecrübesi ve özverili çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Ayhan Doğan’ın oğulları Mert ve Mete’nin de kısa süre önce dahil olduğu firma dekorasyon tutkunlarının vazgeçemedikleri markaların başında geliyor. Ayhan Doğan her şeyden önce bir aile olduklarının altını çizerken ortağı Hakan Ali Karahan oğlu Berk’in de ileride bünyelerine katılmasıyla Mert, Mete ve Berk’in sayesinde markalarının başarıdan başarıya koşacağını belirtiyor. Hakan&Ayhan Mobilya’nın sahipleri Hakan Ali Karahan ve Ayhan Doğan çocuklarıyla birlikte Babalar Günü dolayısıyla iş ve özel yaşamlarındaki ilişkiyi Klass okurları için anlattı.

 

Ayhan Doğan: “Baba olmak çok güzel bir duygu. çocuklar ne kadar büyüseler de anne ve babalarının gözünde hep çocukturlar. Oğullarım Mert ve Mete de benim için öyleler. Onların mutluluğu için her şeyi yaparım.”

 

Ayhan Doğan: “Her şeyden önce biz bir aileyiz. Bu açıdan işimizin maddi boyutundan ziyade manevi tarafını ön planda tutuyoruz. Neticede burası bir işyeri. Kazanç amacıyla hareket etsek de sevgi ve saygıyı her şeyin üzerindedir. Sevgi ve saygıyı paylaşıyoruz.”

 

Hakan Ali Karahan: “Baba olunca çocuğunuzu koruma, onu yetiştirme ve geleceğe hazırlama gibi duygular ön plana çıkıyor. Hal böyle olunca kendinizden eksilterek çocuğunuzu fazlalaştırmak için çalışıyorsunuz.”

 

Hakan Ali Karahan: “çocuklarım ileride işin mutfağında başarılı bir şekilde çalışan ağabeylerine katılma kararı aldıklarında tahsilleri sayesinde firmamıza önemli katkılarda bulunabilirler. Bu açıdan gelecekte hepsi birlikte şirketimiz bünyesinde güzel çalışmalar yapacaklar diye düşünüyorum.”

 

Ayhan Bey, baba olduktan sonra hayata bakış açınızda nasıl bir değişim oldu ve neler hissettiniz?

Ayhan Doğan: Baba olduktan sonra sorumluluklarım arttı. Baba olmak çok güzel bir duygu. Allah isteyen herkese baba olmayı, çocuk sevgisini nasip etsin. çocuklar ne kadar büyüseler de anne ve babalarının gözünde hep çocukturlar. Oğullarım Mert ve Mete de benim için öyleler. Onların mutluluğu için her şeyi yaparım. 27 yaşındaki Mert ve Mete ikiz oldukları için doğduklarında biraz zorluk çektik. Ancak aile büyüklerimizin sayesinde bu zorluğun üstesinden geldik. Onları bu yaşa getirmek için her baba gibi çeşitli fedakârlıklarda bulundum.

 

çocuklarınızı yetiştirirken nelere dikkat ettiniz? Bu süreçte kendi babanızdan aldığınız tavsiyeler oldu mu?

A.D. : Her baba çocuğunun öncelikle okumasını ister. Ben de çocuklarımın okumasını istedim ancak çocuklarımın istekleri bu yönde olmadı. Mert ve Mete liseyi bitirdikten sonra üniversite sınavına girdi ancak başarılı olamayınca iş hayatına atılmaya karar verdiler. Benimle birlikte firmamız bünyesinde çalışarak tecrübelerimden yararlanmak istediler.

 

Peki, çocuklarınızı ileride sizinle çalışmaları için yönlendirmeleriniz oldu mu?

A.D. : çocuklarım kendi istekleri doğrultusunda benimle çalışmak istediler. Tabii ki her baba çocuklarının kendisiyle çalışmalarını arzu eder. Ancak oğullarım benimle çalışmayı kendileri istedikleri için böyle bir talepte bulunmama gerek kalmadı.

 

“çOCUKLARIMDAN İŞ VE öZEL HAYATLARINDA çOK MEMNUNUM”

Sizden çocuklarınızı anlatmanızı istersek bize neler söylersiniz? Hem evladınız hem de çalışanlarınız olan oğullarınızı sizden dinleyebilir miyiz?

A.D. : Mert ve Mete ikiz olmalarına karşın farklı karakterlere sahipler. Onları çok iyi tanıyorum. Her ikisinin de nelerden hoşlandığını, onları neleri mutlu, nelerin mutsuz edeceğini biliyorum. Hangi konularda nasıl tepkiler verebileceklerini kestirebiliyorum. Her iki evladımdan hem özel hem de iş hayatlarında çok memnunum. Mert ve Mete’nin iş alanında kendilerine has çizgileri var. Her ikisi de aralarında bir iş bölümü yaparak kendi kulvarlarında başarılı bir şekilde ilerliyor. Mert ve Mete çevrelerine çok sevgili ve saygılı çocuklar. Bu özellikleri onların her konuda başarılı olmalarını sağlıyor. Onlar da genç yaşta bizim yanımızda en iyi şekilde yer alarak çalışıyorlar.

 

çocuklarınız artık büyüdüler ve şirketiniz bünyesinde görev almaya başladılar. Peki, çalışmalarını nasıl buluyorsunuz?

A.D. : Mert daha çok firmamızın iç işleriyle ilgileniyor. İşin planlanması ve sevkiyatı Mert’in sorumluluğunda. Mete de tahsilatlar, firmanın bünyesine alınması gereken ürünlerin satın alınması gibi konularla ilgileniyor. Her ikisi de işini severek yapıyor. Onların özverili çalışmaları bizim yükümüzü hafifletti. Yaşımız itibariyle işlerimizde oluşan tıkanıklıkları onların sayesinde giderdik. çocuklarımızla birlikte firmamızı başarıdan başarıya taşımaya devam ediyoruz.

 

 

“HER ŞEYDEN öNCE BİZ BİR AİLEYİZ”

Ortak olarak çalışılan firmalarda dengeyi kurmak zordur. Peki, bu zoru nasıl başarıyorsunuz?

A.D. : Her şeyden önce biz bir aileyiz. Bu açıdan işimizin maddi boyutundan ziyade manevi tarafını ön planda tutuyoruz. Şu hayatta yaşayacağımız günler sayılı. Doğduğumuz günden öleceğimiz güne kadar kat edeceğimiz mesafe belli. Bu mesafeyi en iyi şekilde geçirmek için çalışıyoruz. Neticede burası bir işyeri. Kazanç amacıyla hareket etsek de sevgi ve saygıyı her şeyin üzerinde tutuyoruz. Sevgi ve saygıyı paylaşıyoruz.

 

Hakan Bey, peki siz baba olduktan sonra hayatınızda ne gibi değişimler yaşadınız? Babalık size neler kattı?

Hakan Ali Karahan: Bir kızım bir de oğlum var. Oğlum 17, kızım ise 10 yaşında. Baba olmak her şeyden önce bana büyük bir sorumluluk duygusu kattı. Baba olana kadar her şey tozpembeydi ve hayatım rutinde ilerliyordu. Ancak baba olduktan sonra omuzlarımın üzerinde çok büyük bir yük hissettim. Baba olunca çocuğunuzu koruma, onu yetiştirme ve geleceğe hazırlama gibi duygular ön plana çıkıyor. Hal böyle olunca kendinizden eksilterek çocuğunuzu fazlalaştırmak için çalışıyorsunuz.

 

“çOCUKLARIMIZIN ŞİRKETİMİZİ çOK DAHA İYİ YERLERE GETİRECEKLERİNE İNANIYORUZ”

çocuklarınızı yetiştirirken nelere dikkat ediyorsunuz?

H.A.K. : çocuklarımın eğitimlerini en iyi şekilde almalarını istiyorum. çocuklarımın ilgisi ve yeteneği doğrultusunda onları geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için eşim ve ortağımla beraber çalışıyoruz. çocuklarım ileride işin mutfağında başarılı bir şekilde çalışan ağabeylerine katılma kararı aldıklarında tahsilleri sayesinde firmamıza önemli katkılarda bulunabilirler. Ortağımın çocukları Mert ve Mete benim de evladım sayılır. Ayhan Bey de benim çocuklarım için aynı şeyi düşünüyor. Mert ve Mete çocuklarıma öz kardeşleri gibi davranıyor. Kızım ve oğlum da Mert ve Mete’yi ağabeyleri gibi görüyor. Bu açıdan gelecekte hepsi birlikte şirketimiz bünyesinde güzel çalışmalar yapacaklar diye düşünüyorum. Birbirlerine destek vererek şirketimizi çok daha iyi yerlere getireceklerine inanıyoruz. Bu, şu anda çocuklarım için biraz erken olsa da ileride tercihlerini bu yönde yaparlarsa onları her konuda olduğu gibi bu konuda da desteklerim.

 

çocuklarınızı anlatmanızı istersek bize neler söylersiniz?

H.A.K. : Oğlum Berk ergenlik çağında olduğu için her evde yaşanan bazı ufak tefek sorunları biz de yaşıyoruz. Ancak çevreme baktığımda Berk’in pek çok çocuktan çok daha olgun ve ağırbaşlı olduğunu görebiliyorum. Kızım da henüz küçük olmasına rağmen çevresine karşı sevgili ve saygılı bir çocuk.  

 

Onlarla bir aradayken neler yapmaktan keyif alırsınız?

H.A.K. : Hem kendi çocuklarımla hem de ortağımın çocukları Mert ve Mete ile vakit geçirmekten çok hoşlanıyorum. Aynı şekilde çocuklar da birbirleriyle bir şeyler paylaşmayı, dışarı çıkıp gezmeyi çok seviyor. Oğlum ve kızım zaman zaman Ayhan Bey’in evinde kalarak Mert ve Mete ağabeyleriyle keyifli saatler geçiriyorlar. Bazen de ben ikizleri alır yemeğe çıkarırım. Birlikte geç saatlere dek eğleniriz. Onları evimde ağırlarım.

 

“BABALARIMIZ MOBİLYA SEKTöRüNüN EN SEçKİN USTALARIDIR”

Sizlerden hem babanızı hem baba yarısı gibi gördüğünüz ortağını dinlersek neler söylersiniz? Hakan Ali Karahan ve Ayhan Doğan nasıl bir baba ve patrondur?

Mete Doğan: Hem babam hem de Ayhan amcam çok iyi birer baba ve patrondur. İkisi de çok duygusaldır. Her baba ve patronun olduğu gibi yeri geldiğinde sinirlenirler; ancak ikisi de kalp kırmaktan imtina eden insanlar olduğu için sinirleri çabuk geçer. Babam çok iyi bir insandır. Evde ve işte bize aynı şekilde davranır. Babamla arkadaş gibiyiz. Bu açıdan kendisiyle çok güzel bir iletişimimiz var.

Mert Doğan: Babam ve Hakan amcam mobilya sektörünün en seçkin ustalarıdır. Onların mobilya sektöründeki başarısı çok eski yıllara dayanıyor. İş ve özel yaşamımızda her ikisini de kendimize örnek alıyoruz. Kardeşimin belirttiği gibi babamla olan iletişimimiz evde de işyerinde de aynıdır. Bize bilgi birikimini aktararak bu işte başarılı olmamız için her konuda destek verir.

Berk Karahan: Babamla arkadaş gibiyiz. Ondan her yeni gün farklı konularda bir şeyler öğreniyorum. Babam beni her konuda destekler. Onun her zaman arkamda olduğunu bilmek bana güven veriyor. Hafta sonları derslerimden arta kalan zamanlarda babamla ve ağabeylerimle birlikte çalışıyorum. Babam, Ayhan amcam, Mert ve Mete ağabey bana bu konuda çok yardımcı oluyorlar. Mobilya ve dekorasyon alanında eğitim aldıktan sonra firmamızın bünyesinde yer alarak şirketimize fayda sağlayacak şekilde çalışmalar yapmak istiyorum. Babam şimdiden bu yöndeki hayallerimi destekliyor.

 

Babalarınızdan  iş hayatıyla ilgili ne gibi tavsiyeler alıyorsunuz?

Mete Doğan: Her ikisi de hem iş hem de özel hayatlarımız için bizlere örnek teşkil ediyor. çıraklıktan beri bu işi başarıyla yapıyorlar ve ikisi de mobilya sektöründe çok önemli tecrübelere sahipler. Onların tecrübelerinden her fırsatta yararlanıyoruz.

 

Peki, babanızla birlikteyken neler yapmaktan keyif alırsınız?

Mert Doğan: İş dışındaki zamanlarda hep birlikte yemeğe çıkarız. Sinemaya gideriz. çeşitli davetlere birlikte katılırız. Kendisiyle arkadaş gibi olduğumuz için birlikteyken çok eğleniriz.

B.K. : Babamla sohbet etmekten, spor yapmaktan büyük keyif alıyorum. Ayrıca boş zamanlarımızda baba-oğul maça gidiyoruz ve çok eğleniyoruz.

 

“BABAMIZA HER ZAMAN SEVGİSİNİ VE SAYGISINI GöSTEREN çOCUKLAR OLDUĞUMUZDAN DOLAYI HER GüNü BABALAR GüNü TADINDA YAŞIYORUZ”

Babalar Günü ailenizde nasıl geçer?

Mete Doğan: Babalar Günü’nde hep birlikte ailece kahvaltı keyfi yaparız. O günü hep birlikte geçiririz. Babamıza her zaman sevgisini ve saygısını gösteren çocuklar olduğumuzdan dolayı her günü Babalar Günü tadında yaşıyoruz. Tabii Babalar Günü’nde bir arada olmaya ayrıca özen gösteriyoruz.

B.K.: Bizde Babalar Günü’nü güzel bir kahvaltıyla başlar. Daha sonra annem, babam ve kız kardeşimle dışarı çıkarız. Akşam yemeğini dışarıda yeriz. Günü ailecek keyifli bir şekilde geçiririz.