Çocukları Nerede Olursa Olsun Mutlu Etmek Bizim En Büyük Görevimiz

Çocukları Nerede Olursa Olsun Mutlu Etmek Bizim En Büyük Görevimiz Çocukları Nerede Olursa Olsun Mutlu Etmek Bizim En Büyük Görevimiz

Bakırköy Belediye başkan yardımcısı ve sosyal yardım işleri müdürü Emel Tığlı, çocukların yüzünü güldüren projelerini Klass’a anlattı...

Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı ve Sosyal Yardım İşleri Müdürü Emel Tığlı siyasi kariyerindeki başarılarının yanı sıra sosyal sorumluluk alanında gerçekleştirdiği çalışmalarla da örnek bir insan. Tığlı, Bakırköy Belediyesi bünyesinde hayata geçirdiği sayısız projeyle toplumdaki dezavantajlı gruplara yardım eli uzatıyor. “Sevgi Yumağı”, “7 Bölge 700 çocuk”, “Hayal Kutusu” gibi önemli projeleri hayata geçiren başarılı siyasetçi gönüllülerin desteğiyle miniklere kışlık kıyafet ve kırtasiye malzemesi götürerek yüzlerini güldürüyor. Bugüne kadar Tunceli’den Artvin’e, Şanlıurfa’dan Balıkesir’e, Tokat’tan Mardin’e kadar Türkiye’nin dört bir köşesindeki yardıma muhtaç çocuğa umut olan, miniklerin güler yüzlü iyilik meleği Emel Tığlı, Bakırköy Belediyesi olarak gerçekleştirdikleri projeleri ve önümüzdeki dönemde yapacakları çalışmaları Klass okurları için anlattı.

 

“ ‘7 Bölge 700 çocuk’ adlı projemizle okul çağındaki 7-14 yaş arası yardıma muhtaç çocuklarımızın kıyafet, bot, mont, ayakkabı, kırtasiye malzemesi gibi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. çocuklar bizim yarınlarımız. çocukları nerede olursa olsun mutlu etmek bizim en büyük görevimiz.”

 

“Büyükşehir ya da köy fark etmeksizin Türkiye’nin her köşesinde yardıma muhtaç çok fazla çocuk var. Bu açıdan herkesi gücünün yettiğince projelerimize destek vermeye çağırıyorum.”

 

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Bakırköy Kadın ve çocuk Tutukevi’ne giderek oradaki kadınlara ve çocuklara hediyeler götüreceğiz. Ayrıca Sabahat Akkiraz mini bir konser verecek.”

 

“Yetişkinler her istediğine bir şekilde ulaşabiliyor. Ancak çocukların bizlere ihtiyacı var. Sağlıklı bir toplumun yetişmesi için iyi bir nesil gerekiyor. Dolayısıyla bu neslin çocuklarına iyi bakmalıyız.”

 

Emel Hanım, uzun yıllar siyasetin içinde olan bir isimsiniz ve siyasi kariyerinizi şu an Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı olarak sürdürüyorsunuz. öncelikle Bakırköy Belediyesi ile yollarınızın nasıl kesiştiğinden bahseder misiniz?

Eşim Muhittin Tığlı ile evlendiğim zaman tabiri caizse siyaset dünyasına gelin gittim. çok eski bir siyasetçi ve sendikacı olan kayınpederim Sabri Tığlı iki dönem Kastamonu milletvekilliği yaptı. Siyasetin içinde büyümüş olan eşim de İstanbul İl Başkan Vekilliği ve İstanbul İl Genel Sekreterliği görevlerinde bulundu. Hem kayınpederimin hem de eşimin sayesinde siyaset kanıma işledi ve bir daha silinmedi. 2004-2008 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi Bakırköy Kadın Kolları Başkanlığı yaptım. Daha sonra yaklaşık 5 yıl ara verdim. 2014 yılındaki yerel seçimlerde Belediye Meclis üyeliğine aday oldum ve ön seçimle göreve geldim. Bu yıl da Bakırköy Belediye Başkan Yardımcısı olarak görevime devam ediyorum.

 

Peki, siyaset dünyasında faaliyet bölgenizi neden Bakırköy olarak belirlediniz? 2014 yerel seçimlerinin ardından geçen iki yıllık süreçte neler yaptınız?

Siyaset yaşanılan bölgede yapıldığı takdirde daha verimli bir sonuç elde edilir. Bu nedenle siyasi kariyerimi yaşadığım yer olan Bakırköy’de şekillendirmeyi uygun gördüm. 2015 yılının Eylül ayı itibariyle Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcılığı görevine getirildim. Aynı zamanda Bakırköy Belediyesi’nin Sosyal Yardım İşleri Müdürüyüm. Sosyal yardım işleri alanında kimlere yardım edilmesi gerektiğini düşündüğümde aklıma ilk olarak çocuklar geliyor. çocuklar için yapılan çalışmalara her zaman öncelik veriyorum. örneğin Kadın Kolları Başkanlığı yaptığım dönemde sokak çocukları yararına bir imza kampanyası başlatmış ve yaklaşık 15 bin imzayı meclise sunmuştum. Bunun yanı sıra ekibimle birlikte projeler hazırladık. Bu projelerden biri olan “Sevgi Yumağı” için Nako firmasıyla anlaşıp çocuklar için atkı ve bere ördürdük. Bu proje için kayınpederimin yakın dostları sponsor oldu. Atkı ve bereleri Bakırköy halkına dağıttık ve bu proje zaman içerisinde Bakırköy sınırlarını aştı. çukurova, İzmit, Beylikdüzü, Beşiktaş gibi İstanbul’un yanı sıra Türkiye’nin farklı noktalarından insanlar atkı ve bere örerek projemize katkıda bulundular. Halen devam eden proje kapsamında örülen atkı, bere, çocuk kıyafeti, hırka ve yeleklerle soğuk kış günlerinde çocuklarımızın ısınmalarına yardımcı olduk. Bunun dışında başlattığımız “7 Bölge 700 çocuk” adlı projemizle okul çağındaki 7-14 yaş arası yardıma muhtaç çocuklarımızın kıyafet, bot, mont, ayakkabı, kırtasiye malzemesi gibi ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Yardımlarımızın gerekli kişilere ulaşması için okulların idari birimlerinden yardıma muhtaç öğrencilerin isimlerini alıyorum. İsimlerini, beden ve ayakkabı numaralarını aldığım çocuklarımıza ihtiyaçlarını bulundukları şehirlere giderek tek tek teslim ediyorum. çocuklara sıfır ürünler veriyoruz. Bunların yanı sıra yeni yılı Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 60 çocuğumuzla birlikte karşıladık. Bakırköy Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü tarafından hazırlanan hediyeler ve değerli sanatçı Sabahat Akkiraz’ın “Happa Nine’nin Masalları” adlı kitabını çocuklara hediye ettik. çocuklar bizim yarınlarımız. çocukları nerede olursa olsun mutlu etmek bizim en büyük görevimiz.

 

“7 BöLGE 700 çOCUK PROJESİNİN HER AŞAMASINDA AKTİF OLARAK YER ALMAKTAN DOLAYI çOK MUTLUYUM”

Peki, “7 Bölge 700 çocuk” projesi kapsamında çocuklara verdiğiniz bot, ayakkabı ve mont gibi kışlık kıyafetleri nasıl temin ediyorsunuz?

Bakırköy Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’nün İstanbul dışında yürütülen projeler için bütçesi bulunmuyor. Bu nedenle “7 Bölge 700 çocuk” projemizi hayırseverlerle birlikte yürütüyoruz. Her ilimize bizzat giderek çocuklarımıza ihtiyaçları olan malzemeleri teslim ediyorum. Yardımlarının ulaşılabilirliğini gören Bakırköy halkı projemize daha çok destek veriyor. çünkü projenin başında Bakırköy halkının bazı tedirgin olduğu noktalar vardı. çoğu kişi “Daha önce de bu tarz projelere destek verdik, atkı ve bere ördük; ama yardımlarımızın yerine ulaşıp ulaşmadığını bilmiyoruz” dedi. Gerek belediyemizin internet sitesinde gerekse basında çıkan haberlerde yardımlarının yerine ulaştığını gören Bakırköy halkı projemize daha büyük destek olmaya başladılar. Bunun dışında illere yardımları bizzat götürmemiz de çocukların daha mutlu olmasını sağlıyor. Onların yüzünü güldürmek adına projenin her aşamasında aktif olarak yer almaktan dolayı çok mutluyum. çocuklara götürdüğümüz yardım malzemelerinin temini için alışverişe dahi çıkıyorum. Ayrıca diğer belediyelere İstanbul dışındaki yardıma muhtaç çocukların yüzünü güldürecek çalışmalara imza atmaları için ön ayak oluyoruz. örneğin “Sevgi Yumağı” projemiz çeşitli siyasi partiler ve belediyeler tarafından büyük ilgi gördü ve onlar da bu projeyi gerçekleştirdi. Geçenlerde “Sevgi Yumağı” projesinin Tekirdağ Belediyesi’nde hayata geçirildiğini öğrendim ve çok mutlu oldum.

 

Bakırköy’de başlayıp Türkiye’nin dört bir köşesine yayılan “7 Bölge 700 çocuk” projesi kapsamında yaptığınız çalışmalardan kısaca bahseder misiniz? Bu proje sayesinde hangi bölgedeki çocukların yüzünü güldürdünüz?

“7 Bölge 700 çocuk” projesi kapsamında ilk durağımız Doğu Anadolu Bölgesi’nin Tunceli Hozat ilçesi oldu. Oradaki 100 öğrenciye kışlık kıyafet, atkı, bere, kırtasiye malzemesi götürdük. Gücümüz yettiğince belediyemize talepte bulunan her ile yardım elimizi uzatıyoruz. “7 Bölge 700 çocuk” projesiyle her bölgeye ulaşmayı hedefliyoruz. Projemiz için bugüne kadar birçok ili ziyaret ettik. Geçtiğimiz ay Balıkesir’in Sındırgı ilçesine ve Sinop’un birkaç dağ köyüne gittik. Sinop’un dağ köylerinde çocuklar okula terlikle gidiyor. İstanbul’da Şile’nin bir dağ köyüne gitmiştik. Karşılaştığımız manzara Anadolu’nun ücra bir köşesindeki köyle aynıydı. Köy öğretmeni çocukların büyük birçoğunun şehri görmediğini ve bir kısmını alışveriş merkezine götürdüğünde çocukların vitrinleri sevdiğini söyledi. Kısacası büyükşehir ya da köy fark etmeksizin Türkiye’nin her köşesinde yardıma muhtaç çok fazla çocuk var. Bu açıdan herkesi gücünün yettiğince projelerimize destek vermeye çağırıyorum.

 

“BİRLİK VE BERABERLİK İçİNDE KARDEŞçE YAŞAMAYI HAK EDİYORUZ”

Ziyaret ettiğiniz illerde çocuklarla bir araya geldiğinizde neler yaşadınız? Yaşadığınız bir anekdotu bizimle paylaşır mısınız?

Birkaç ay önce Ardahan’a bağlı Damal köyüne gitmiştim. Anadolu’nun bazı yerlerinde öyle yoksulluk var ki inanamazsınız. Beni gören çocukların sevincini size anlatamam. Hiç unutmam çocuklardan bir tanesi sevinçle “Anne! Bak bizim için gelmişler. Neler getirmişler?” diye bağırmıştı. Minikler kendileri için geldiğimizi ve getirdiğimiz hediyeleri gördüklerinde çok mutlu oldular. O an hepsini adeta yüreğime sokmak istedim. Hediyelerimizi sevinçle alan çocuklar hepimize tek tek teşekkür etmeyi ihmal etmediler. Bunun dışında “Kalbim Orada Kaldı” adlı projemiz için Tunceli’nin Hozat ilçesine gittim. İlçede bizi çok güzel insanlar karşıladı. Bölge insanı o kadar sıcakkanlı ki sanki kırk yıllık akrabam gibi benimle çok yakından ilgilendiler, evlerini açtılar. İstanbul’a döndükten sonra bölge halkıyla irtibatımızı koparmadık. Sık sık telefonla görüşüyoruz. Hozat’a tek başına bir kadın olarak geldiğimi gören bir muhabir “Bölgenin içinde bulunduğu karışık duruma rağmen buraya gelmeye korkmadınız mı?” diye sormuştu. Ben de “çocuklar için geldim. O yüzden bana bir şey olmaz” diye cevap verdim. Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki durumların karışık olmasına rağmen yardım eli uzatmamız iki kültürün kaynaşması açısından önemli bir adım oldu. Biz Anadolu’yuz. Birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamayı hak ediyoruz.

 

“KENDİN İçİN ALIŞVERİŞ YAPARKEN BİR çOCUĞU SEVİNDİRMEYE NE DERSİN? SORUSUYLA BAŞLATILAN PROJEYE HALKIMIZ YOĞUN İLGİ GöSTERDİ”

Bakırköy Belediyesi olarak gerçekleştirdiğiniz projelerin bunlarla sınırlı olmadığını biliyoruz. Hem okuyucularımızı bilgilendirmek hem de daha geniş kitlelere ulaşmak adına hayata geçirdiğiniz diğer çalışmalardan da bahseder misiniz?

Geçtiğimiz ay “Hayal Kutusu” adlı başka bir projeyi daha hayata geçirdik. Yeşilköy çarşamba pazarındaki esnafla iş birliği yaptığımız bu projede tezgahların yanına yardım kutuları koyduk. “Kendin için alışveriş yaparken bir çocuğu sevindirmeye ne dersin?” sorusuyla başlatılan projeye halkımız ve pazar esnafı yoğun ilgi gösterdi. Pazardan alışveriş yapanlar yardıma muhtaç çocuklar için de mont, ayakkabı, kazak, bot gibi kışlık kıyafetler satın alarak bunları Hayal Kutusu’na koydular. Hayal Kutusu’nda kısa sürede çok sayıda kıyafet birikti. Tamamen çocukların yararına yapılan bir proje olduğu için çalışmalarımızı eğitim-öğretim dönemlerinde gerçekleştiriyoruz.

 

Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz projelerle hangi ilde çocuklara yardım götürdünüz?

Bugüne kadar Erzurum, Artvin, İstanbul, Gaziantep, Kastamonu, Sivas, Malatya, Tunceli, Rize, Manisa, Şanlıurfa, Erzincan, Tokat, Mardin, Balıkesir, Sinop ve Ardahan’daki 7-14 yaş arasındaki çocuklarımızın kışlık kıyafet, ayakkabı, kırtasiye malzemesi gibi ihtiyaçlarını karşıladık. Yakın zamanda ise Adıyaman, Diyarbakır, İzmit, Bolu, Ankara ve Konya’ya gideceğiz.

 

“YARDIM KAMPANYALARIMIZDA TOPLUMDAKİ DEZAVANTAJLI GRUPLARI GöZETİYORUZ”

Bu çalışmalarınızın dışında yakın zamanda gündeminizde yer alan diğer projelerinizden bahseder misiniz?

Bakırköy Belediyesi olarak kadınlarla ve çocuklarla ilgili çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yardım kampanyalarımızda toplumdaki dezavantajlı grupları gözetiyoruz. Şubat ayında kütüphanemizde çok özel bir projeyi hayata geçirdik. Proje kapsamında öncelikle güven ortamı oluşturup eğitim seviyesi düşük kadınların kendilerini tanımalarını sağladık. Ardından kadınlara psikolojik destek ile haklarını bilmeleri için hukuksal destek verdik. Kadınlar arasında birlik, beraberlik ve bütünlük sağlandığı için çok güzel sonuçlar aldık. Bu projeyi zaman içerisinde meslek edindirme kursuna döndürmeyi düşünüyoruz. Bunun dışında bu ay çocuk Hakları ile ilgili bir projeyi hayata geçirdik. üzerinde titizlikle çalıştığımız ve geniş kapsamlı olan bu projeye devletin merkezi yönetim organlarının ve çocuklarla ilgili pek çok derneğin yer aldığı proje kapsamında Bakırköy’de bir çocuk Masası kuruldu. çocuk Hakları Zirvesi ve Kalkınma Derneği ile ortak çalıştığımız projemizi Kaymakamlık, Valilik, Bakırköy Belediyesi ve çok sayıda milletvekili destekliyor. Yerel olarak başlattığımız bu projemizin de tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak istiyoruz. Bu projeyle çocukların gerek aile içinde gerekse dışarıda yaşadıkları birçok olumsuz faktörü oluşturulan güven ortamında dile getirmesini ve onları ilgili kuruma yönlendirmeyi sağlıyoruz. 

 

Bu ay 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü barındırmasından dolayı özel bir zaman dilimi. Bu ayda kadınlarla ilgili yapılan çalışmalar kamuoyunda daha çok yer buluyor. Dolayısıyla Bakırköy Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü olarak kadınlarla ilgili yürüttüğünüz projenin detaylarından bahseder misiniz?

Kadınların kişisel ve sosyal açıdan gelişimlerine katkı sağlayacak projemizi gönüllülerle ve Lions Vakfı ile birlikte yürütüyoruz. Kurumun eğitim ayağını Türk Lions Beceri Kazandırma Vakfı (TüLBEK) sürdürüyor. Projemize TüLBEK’ten uzmanlar destek veriyor. Bunun yanı sıra 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Bakırköy Kadın ve çocuk Tutukevi’ne giderek oradaki kadınlara ve çocuklara hediyeler götüreceğiz. Ayrıca Sabahat Akkiraz mini bir konser verecek. Aynı günün akşamı ise Bakırköy Belediyesi Leyla Gencer Opera ve Sanat Merkezi’nde tüm halkımızın davetli olduğu bir konserimiz var.

 

“MİNİKLERİN YüZüNDEKİ SICACIK GüLüMSEMEYİ GöRMEK DüNYAYA BEDEL”

çocuklar ve kadınlarla ilgili projeleri hayata geçiriyor ve bu çalışmalarda aktif olarak yer alıyorsunuz. Uzattığınız yardım eliyle çocukları ve kadınları mutlu ediyorsunuz. Peki, sizi hayatta neler mutlu eder? Hayata karşı bakış açışınızı bizimle paylaşır mısınız?

Beni bu hayatta çocuklara ulaşıp onlara yardım eli uzatmak mutlu ediyor. çocuk denilince benim için akan sular durur. Miniklerin yüzündeki sıcacık gülümsemeyi görmek dünyaya bedel. Yetişkinler her istediğine bir şekilde ulaşabiliyor. Ancak çocukların bizlere ihtiyacı var. Sağlıklı bir toplumun yetişmesi için iyi bir nesil gerekiyor. Dolayısıyla bu neslin çocuklarına iyi bakmalıyız. Bunun için onların keyifli zamanlar geçirebilecekleri aktivitelere çok önem veriyoruz. örneğin 20 Kasım çocuk Hakları Günü dolayısıyla Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğümüz’ün içerisinde bulunduğu Beşir Göğüş Parkı’nda çocuklarla birlikte çok güzel bir aktivite gerçekleştirdik. Bakırköy İncirli Caddesi üzerinde bulunan Beşir Göğüş Parkı'ndaki yaklaşık 35 ağacı rengarenk örgülerle süsledik. çocuklar renktir ve emek ister. Bu açıdan çocukların renkli dünyalarını yansıtması için her bir ağaçla üç saat uğraştık. Ayrıca 20 Kasım haftasında aileleriyle parka gelen çocuklarımıza özgürce oynayabilecekleri bir atmosferde kutu kutu pense, yağ satarım bal satarım, aç kapıyı bezirgan başı, misket, ip atlama, top oynama, sek sek gibi unutulmaya yüz tutan oyunlarımızı oynattık. Bu aktivitelerimize Bakırköy Belediye Başkanımız Bülent Kerimoğlu da katıldı. Zaten onun desteği olmasa projelerimizde bu kadar başarılı olmazdık. Başkanımızın sayesinde Eylül 2015’ten itibaren çoğu İstanbul dışında pek çok proje gerçekleştirdik. “7 Bölge 700 çocuk” adlı projemizden önce zaten çok sayıda ile ihtiyaç malzemesi gönderiyorduk. 700 çocukla başlayan ve binlerce çocuğu hedefleyen projemize destek veren Bakırköy Belediye Başkanımız Bülent Kerimoğlu başta olmak üzere herkese çok teşekkür ederim.

 

Fotoğraflar: Yavuz Kaynar