Benim Yaptığım İş Bir Sanat Sayılır,İnsanlar da Bana Sanatçı Gibi Davranıyorlar

Benim Yaptığım İş Bir Sanat Sayılır,İnsanlar da Bana Sanatçı Gibi Davranıyorlar Benim Yaptığım İş Bir Sanat Sayılır,İnsanlar da Bana Sanatçı Gibi Davranıyorlar

Emsal Doğan Güzellik Merkezleri’nin Kurucusu Emsal Doğan verdikleri hizmetleri ve yurtdışına açılma hedeflerinin nasıl gerçek olduğunu Klass’a anlattı...

Emsal Doğan’ın kurucusu olduğu Emsal Doğan Güzellik Merkezleri, son dönemin en trend Kalıcı Makyaj Kaş kontörü yöntemi olan Microblading uygulaması ve protez tırnak başta olmak üzere kişilerin bakımlı ve güzel görünmelerini sağlayacak pek çok teknikle güzellik tutkunlarının vazgeçilmez adresleri arasında. İstanbul başta olmak üzere yurt genelinde açtığı şubelerle Türkiye’de 15 şubesi olan ve yurtdışına açılma hedeflerini gerçekleştirerek ilk şubesini Avusturya Viyana’da franchise olarak açan Emsal Doğan yurtdışı hedeflerini büyüttüğünü ve şu sıralar Londra ve Amsterdam ile görüşmelerinin sürdüğünü söylüyor. Adının bir dünya markası olması için hedefler koyan ve bu yolda emin adımlarla ilerleyen Emsal Doğan, güzellik merkezlerinde sunulan protez tırnak ve microblading uygulamasını, farklı hizmet anlayışını ve markası için hedeflerini Klass okurlarına anlattı.

 

“Yurtdışında bizi tanıyan ve Türkiye’ye gelen çok danışanımız var. Las Vegas’tan Avustralya’dan gelen danışanlarımız var. Artık bu gelişler o kadar yoğunlaştı ki yurtdışı müşterileri için bir yatırımcı gelip “Sizin isminizi Avrupa’ya taşımak istiyorum ve ilk Viyana’dan başlamak istiyorum” dedi. Ben de olabilir dedim ve franchise olarak verdim.”

 

“Paris, Londra, Berlin, Brüksel, Amsterdam gibi yerlerde şubelerim olsun istiyorum. En azından oradaki Türk vatandaşları buraya gelmek zorunda kalmasın.. Viyana’yı açıyoruz, şu an zaten Londra ve Amsterdam ile görüşüyoruz. New York da herkes gibi benim de hayalim.”

 

Emsal Hanım, son zamanlarda hem kendiniz hem de güzellik merkeziniz çok fazla popüler olmaya başladı. Şimdi ise Avusturya’da Emsal Doğan Güzellik ve Estetik Merkezi açıyorsunuz. Yurtdışına açılmanız nasıl oldu ve neden Viyana’yı tercih ettiniz?

Türkiye’de 15 şubemiz var; İstanbul genelinde hemen hemen önemli bölgelerin hepsinde varız. Bunun dışında İzmir’de iki, Ankara ve Adana’da da birer şubemiz bulunuyor. Yurtdışında bizi tanıyan ve yurtdışından Türkiye’ye gelen çok danışanımız var. Las Vegas’tan Avustralya’dan gelen danışanlarımız var. Artık bu gelişler o kadar yoğunlaştı ki yurtdışı müşterileri için bir yatırımcı gelip “Sizin isminizi Avrupa’ya taşımak istiyorum ve ilk Viyana’dan başlamak istiyorum” dedi. Ben de olabilir dedim ve franchise olarak verdim.

 

“BENİM YAPTIĞIM İŞ BİR SANAT SAYILIR. İNSANLAR DA BANA SANATçI GİBİ DAVRANIYORLAR”

Peki, Emsal Doğan’ın başarısının sırrı nedir?

Sosyal medyada yaptığımız işler çok fazla yayıldı ve patlama oldu. Türkiye’de de hiç aklımıza gelmeyecek yerlerden; Diyarbakır’dan, Mardin’den gelen danışanlarımız oluyor. Dikkat ederseniz bu sektörde genelde kadınlar çok sevilmez, bu işi yapanlar genelde erkeklerdir. Ama beni çok sevdiler. Bana karşı hem sempati hem de hayranlık olduğunu düşünüyorum. Gelip benimle fotoğraf çektiriyorlar, sokakta bile fotoğraf çektirmek isteyenler oluyor. Ben sadece kaş yapıyorum ama insanlar ünlü biriymişim gibi davranıyorlar. Nereye gitsem artık ismimle hitap ediyorlar. Benim yaptığım iş aslında bir sanat sayılır. İnsanlar da bana sanatçı gibi davranıyorlar. Doğru ve dürüst çalışmaktan hiç ödün vermedim. Tabi ki sempatiklik de önemli. Herkesle birebir kendim ilgileniyorum. Instagram’da bile elimden geldiğince her soruyu kendim yanıtlamaya çalışıyorum. Tabi ki bu da hem onları rahatlatıyor hem de beni ailelerinin içine sokacak kadar bir sevgi bağı oluşturuyor.

 

“KAŞ YAPIMINDA öNEMLİ OLAN MüŞTERİNİN İSTEĞİYLE HAREKET ETMEK DEĞİL, UZMAN OLARAK ONA DAHA İYİSİNİ SUNABİLMEKTİR”

Peki, insanlar neden Avrupa’dan Türkiye’ye Emsal Doğan için geliyorlar?

Avrupa ülkelerindeki işlemler bizim yaptıklarımız kadar iyi değil. Bizim el yeteneklerimiz onlara göre çok daha iyi. Düşünün sadece kaş yaptırmak için Türkiye’ye geliyorlar. Hatta 3-4 defa gelenler oluyor. Avrupa’nın dışında Dubai’den, Bakü’den, California’dan, Las Vegas’tan müşterilerim var. Bir de Avrupa ülkelerinde kalıcı makyajı derinin çok altından ve koyu yaptıkları için çok fazla tercih edilmiyor. Kalıcı makyaj sistemlerinde yanlış uygulamalar var. Derinin çok alt tabaksına indikleri için ömür boyu bir kaşa sabit kalıyorlar. Ve renk değiştirme oluyor. Ama bu da yine müşterinin isteğiyle yapılan bir şey. Kaş yapımında önemli olan müşterinin isteğiyle hareket etmek değil uzman olarak ona daha iyisini sunabilmektir. Ben diyorum ki bizim yaptığımız sistem maksimum 8 ay kalıyor. Ama 8 ay sonra sen bana tekrardan geliyorsun ben sana başka bir şekil, başka bir renk yapabiliyorum. Yani bir şekle ve bir renge sabitlenip kalmıyorsun. Beni tercih etmelerinin sebebi de bu. 8-12 ay sonra bir şeyin pişmanlığını yaşamıyorlar. öbür şekilde yaptıkları zaman bir yıl sonra üstünden geçilmesi gerekiyor. Ama bu sefer o rengi ve şekli değiştirilemiyor. Her seferinde daha koyu bir ton kullanmak zorundalar ki oluşan maviliği ya da kırmızılığı kapatabilsinler. Benim sistemim için ilk etapta neden kalıcı değil diye soruyorlar ama sonradan bunun daha iyi bir yöntem olduğunu anlıyorlar. Ve pişmanlık yaşamıyorlar. 9 ay sonra tekrardan gelip bu işlemi yaptırabiliyorlar. O zaman başka bir şekil ve renk yapabiliyoruz. çünkü kadın değişikliği sever. Saç rengi değişebilir, huyu değişebilir, ruh hali değişebilir…

 

“YüZE GöRE VE KİŞİNİN KENDİ KAŞ ŞEKLİNE GöRE KAŞ YAPILIR. TAMAMEN DOĞAL GöRüNTü OLMASINA DİKKAT EDİYORUM”

Kaş yapım tekniğinizde sizi diğerlerinden ayıran farklarınız nelerdir?

Doğal çalışıyorum, doğru çalışıyorum, olmayacak hiçbir şey yapmıyorum. Bir insana hayal satmıyorum. Bir kadın bana geldiğinde ona yapamayacağımız ve yakışmayacak şeyleri sırf para için ‘Olur, yaparız, siz nasıl isterseniz o olur’ gibi yaklaşımlarla hizmet sunmuyoruz. O an o kadına çok güzel olabileceği yalanını söylüyorlar. Ben onu söyleyemiyorum. Ben diyorum ki; öncelikle kendinizi kabul edeceksiniz, senin yüzün bu, senin kaşın bu, ben bunu biraz daha düzeltebilirim ama sana Adriana Lima’nın kaşını monte edemem. Etsem de sen Adriana Lima olmayacaksın diye bunu karşımdaki insana anlatıyorum ve insanlar da benim bu samimiyetime güveniyorlar. Yüze göre ve kişinin kendi kaş şekline göre kaş yapılır. Tamamen doğal görüntü olmasına dikkat ediyorum. Kaş çok basit bir şey olarak görünse de kaş yapımı Emsal Doğan’la önem kazandı. Her yerde salonlar açıldı, herkes kaş uzmanı oldu. Hatta benim yanımda eğittiğim çalışan kişiler bir yerlerde bu işi yapmaya başladılar.

 

“HAYATIMI DEĞİŞTİREN KİŞİLERDEN BİRİ EMEL YILDIRIM DİYEBİLİRİM.”

Türkiye’ye 10 sene önce geldiğinizde böyle bir şey bekliyor muydunuz?

Hiç hayal bile etmiyordum; günümü kurtarayım, Almanya’daki standartlarımda yaşayabileyim amacıyla bu işe başlamıştım. Bir masam, bir sedyem olsun, tırnak, kaş yapıp paramı kazanayım düşüncesindeydim. Emel Yıldırım’dan sonra her şey değişti. Bir şekilde bir insanın hayatına biri girer ve o size bir sürü kapılar açar. Bu da öyle oldu. Onun kaşını ve tırnaklarını yaptıktan sonra çok ünlü gelmeye başladı. Hayatımı değiştiren kişilerden biri Emel Yıldırım diyebilirim. Hala da çok iyi dostuz.

 

Almanya’da yaşayan çok fazla kadın sizin gibi Türkiye’ye gelip başarılı işler yapmak istiyor. Bu konudaki düşünceleriniz nelerdir?

Genelde hepsi beni arıyorlar, mutlaka benden destek alıyorlar. Elimden geldiği kadar yardımcı olmaya çalışıyorum ama tabi ki herkes bu duruma gelecek diye bir şey de yok. Benim doğru zamanda doğru yerde olup, doğru insanlarla karşılaşmam, doğru çalışmam ve bir yandan da şanslı olmam bu durumlara gelmeme sebep oldu. Bir de o dönemde bu sektörde bir boşluk vardı. O boşluğu ilk dolduranlardan biri oldum. İlk olunca da tabi ki böyle bir markalaşma oldu.

 

Peki, şimdi Avrupa’daki hedefiniz nedir?

Paris, Londra, Berlin, Brüksel, Amsterdam gibi yerlerde şubelerim olsun istiyorum. Şu an zaten Londra ve Amsterdam ile görüşüyoruz. New York herkes gibi benim de hayalim. Orada da şubem olmasını çok isterim. Olmayacak şey de değil. Ben çünkü ilk başta hayal bile edemeyeceğim bir şeyi yaşıyorum. Kendi emeğimle bu günlere geldim.

 

“ERKEKLER TARAFINDAN DA TANINMAK MUTLULUK VERİCİ”

Sadece kadınlara mı hizmet veriyorsunuz?

Erkeklere de hizmet veriyoruz. Saç simülasyonu yapıyoruz, erkeklerin kaşlarında da eksiklikler olduğu zaman onları yapıyoruz, kadınlar da eşlerini getiriyorlar. Yüzde 80 kadın müşterimiz varsa yüzde 20 erkek müşterimiz var. Bir gün bir kafede otururken bir bey yaklaştı bana ve eşinin beni sosyal medyadan takip ettiğini ve çok sevdiğini dile getirdi. Erkekler tarafından da tanınmak mutluluk verici.

 

“RONALDINHO BU MAKİNEYİ EVİNDE HER GüN KULLANIYORMUŞ. 3 DAKİKADA 1000 KALORİ YAKILABİLİYOR”

Son olarak, güzellik ve estetik alanında yeni çalışmalarınız var mı?

Yeni bir makine getiriyoruz. -200 derece etki veren bir buz kabini. Zayıflama ve sıkılaşmada etkili bir makine. Hatta futbolcuların kullandığı, evine aldığı bir alet. Almanya’dan getiriyoruz. -200 derecede komple tüm vücudun kaslarını sıkılaştırıyor. Spor öncesi ve sonrası sıkılaştığınızı hissettiren ve bağışıklık sistemi için de çok iyi olan bir sistem. Ronaldinho bu makineyi evinde her gün kullanıyormuş. 3 dakikada 1000 kalori yakılabiliyor. Soğuk ülkelerdeki insanlara bakın hepsi daha sağlıklı ve fittir. Donma hissi olmuyor. çıktığınızda pespembe bir vücut oluyor ve sıkılaşıyorsunuz. 10 seans girmenin faydası vardır. Ondan sonra da haftada bir kere korumak amaçlı girilebilir.