Avukat Yiğit Yıldız Klass Okurları İçin Nişantaşı’nı Yatırım Bazında Değerlendirdi

Avukat Yiğit Yıldız Klass Okurları İçin Nişantaşı’nı Yatırım Bazında Değerlendirdi Avukat Yiğit Yıldız Klass Okurları İçin Nişantaşı’nı Yatırım Bazında Değerlendirdi

Nişantaşı abdi ipekçi caddesi güçlü tarihi ve sosyolojik arka planı ile hiçbir zaman eskimeyecek bir markadır...

üstlendiği davaların yanı sıra yurt içi ve yurt dışında ticari ve yatırım konularında hukuk danışmanlığı yapan Neziroğlu Law Firm Kurucusu Avukat Yiğit Yıldız, İstanbul’un adeta yüzük taşı olan gözde semti Nişantaşı’nı yatırım bazında değerlendirdi. Nişantaşı’na yatırım yapan ve semte hayran olan Yiğit Yıldız’ın sahibi olduğu Neziroğlu Law Firm ise Nişantaşı-Abdi İpekçi Caddesi’nde hizmet veriyor. Semtin tarihinden geleceğine kadar önemli açıklamalarda bulunan Av. Yiğit Yıldız, Nişantaşı-Abdi İpekçi Caddesi’nin dünya çapındaki önemli yerini ve yatırım konusundaki elverişliliğini uluslararası araştırmaları baz alarak Klass okurları için anlattı.

 

“Tanzimat Dönemi ruhuyla Abdülmecit tarafından yaratılan Nişantaşı, bugün bile eski tarzdaki dar kaldırımlarıyla herkese kucak açmak konusunda ne Taksim ne de Bağdat Caddesi kadar gönüllüdür. Muhitin ilk sakinlerinin kendileriyle birlikte getirdikleri bu köklü kültür, bugün bile Nişantaşı’nı İstanbul şehrinin, piyasaların yarattığı dalgalanmalardan en az etkilenen caddesi durumuna kavuşturmaktadır.”

 

“Cushman&Wakefield’ın 2016’da yayınladığı listeye göre Abdi İpekçi Caddesi dünya listesinde metrekare başına en yüksek kira getirisi olan ilk 30 cadde içinde bulunmaktadır. Görüldüğü üzere Abdi İpekçi Caddesi yıllardır, piyasalardaki para dalgalanmalarına karşı dirençli, modern ekonomi piyasalarının olumsuz etkilerinden tarihi ve kültürel fonu sayesinde arî kılınmış, dünya ölçeğinin en nezih yatırım alanlarından biri olmaya devam etmektedir.”

 

 

Yiğit Bey, İstanbul çok değerli bir şehir. Ama İstanbul’un yüzük taşı gibi bir semti olan Nişantaşı dünya çapında ilgi gören bir semt. Yatırım bazından Nişantaşı’nı ele almadan önce semti bu kadar değerli kılan tarihine yolculuk yapalım mı? 

“Abdülmecit’in karşılıksız iyilikse­verliğinin eseri olan yeni Teşvikiye Mahallesi…” Padişah Abdülmecit’in Teşvikiye Camii’nde yer alan ‘Nişantaşı Anıtı’ üzerine yazdırdığı bu sözler, ‘Yeni Teşvikiye Mahallesi’ ile Batılı tarzda fakat Batılı buyurganlığından uzak ve özerk bir yaşam tarzı ile Osmanlı bürokratik geleneğinin en şık şekilde bir araya getirilişinin resmi ilanıydı. Tanzimat Dönemi ruhuyla Abdülmecit tarafından yaratılan Nişantaşı, bugün bile eski tarzdaki dar kaldırımlarıyla herkese kucak açmak konusunda ne Taksim ne de Bağdat Caddesi kadar gönüllüdür. Muhitin ilk sakinlerinin kendileriyle birlikte getirdikleri bu köklü kültür, bugün bile Nişantaşı’nı İstanbul şehrinin, piyasaların yarattığı dalgalanmalardan en az etkilenen caddesi durumuna kavuşturmaktadır.

 

“TüRKİYE’NİN EMLAK FİYATLARI VE KİRA ARTIŞLARINDAN EN AZ ETKİLENEN CADDESİ OLARAK NİŞANTAŞI ABDİ İPEKçİ CADDESİ GöSTERİLMEKTEDİR”

Nişantaşı’nın elit yapısı günümüzde yatırım yapmak için uygun bir arz yaratır mı? 

Gayrimenkul ve Finans alanında hizmet veren ve bu alanda dünyanın en saygın kuruluşlardan biri olarak kabul edilen JonesLangLaSalle’nin 2017 raporunda, Türkiye’nin emlak fiyatları ve kira artışlarından en az etkilenen caddesi olarak Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi gösterilmektedir. Raporun devamında, 2000’li yıllardan bu yana yayılan AVM kültürünün karşıt kavramı olarak “Cadde Perakendeciliği” kavramı dile getirilmekte ve alışveriş sektöründe cadde perakendeciliğinin daha farklı bir yaklaşım gerektirdiği vurgulanmaktadır. Nitekim AVM ekonomisi çevre kültürünü yok sayan tavrıyla, tüketicileri, AVM yönetimlerinden oluşan sınırlı bir çevrenin hangi dükkânların açılması gerektiği üzerine karar vermesi sonucu oluşturulan ve sanılanın aksine oldukça kısıtlı bir yelpazeye mahkûm etmektedir. Hal böyle olsa da, söz konusu alışveriş merkezlerinin daha örgütlü olmaları, arkalarında daha güvenilir yatırımcıların bulunması, yapının bir bütün olarak markasına değer biçiliyor olması ve daha da önemlisi hukuk ve finans alanlarından daha etkin faydalanıyor olmaları yatırımcıları bu alanda faaliyet göstermeye daha eğilimli kılmaktadır. Hatta buna, kimsesiz bırakıldıkları için cadde perakendeciliğinin emlak piyasalarında yaratılan spekülasyonlardan doğrudan etkileniyor olmaları da eklenmelidir.

 

“ABDİ İPEKçİ CADDESİ DüNYA LİSTESİNDE METREKARE BAŞINA EN YüKSEK KİRA GETİRİSİ OLAN İLK 30 CADDE İçİNDE BULUNMAKTADIR”

Günümüzde Nişantaşı ve özellikle Abdi İpekçi Caddesi’ne yapılan emlak yatırımlarının geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Bu durumda her türlü emlak yatırımında fiyatları etkileyen piyasaların göz ardı ettiği bir unsuru sürekli olarak hatırlamakta fayda vardır. Yatırım yapılacak emlak, piyasalardaki dalgalanmalara karşı gösterdiği direnci, ekonomi dışı parametrelerden almaktadır. Buna verilebilecek en güzel örneklerden biri, güçlü tarihi ve sosyolojik arka planı ile hiçbir zaman eskimeyecek bir marka olan Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’dir. Emlak sektöründe danışmanlık hizmeti veren dünyanın önde gelen şirketlerinden Cushman&Wakefield’ın 2016’da yayınladığı listeye göre Abdi İpekçi Caddesi dünya listesinde metrekare başına en yüksek kira getirisi olan ilk 30 cadde içinde bulunmaktadır. Görüldüğü üzere Abdi İpekçi Caddesi yıllardır, piyasalardaki para dalgalanmalarına karşı dirençli, modern ekonomi piyasalarının olumsuz etkilerinden tarihi ve kültürel fonu sayesinde arî kılınmış, dünya ölçeğinin en nezih yatırım alanlarından biri olmaya devam etmektedir.

 

Peki, Nişantaşı Abdi İpekçi Caddesi’ne yatırım yapmak isteyenlere neler önerirsiniz?  

Cadde yatırımcılarının yerel yönetim bazında etkin ve bilinçli örgütlenmeleri ve profesyonel hukuk danışmanlığı almak noktasında daha talepkâr olmaları sektördeki tıkanıklıkları çözmek ve emlak piyasasının spekülasyonlarını bertaraf etmek konusunda en etkili araç olarak gözükmektedir. Abdi İpekçi Caddesi’nin yatırımcılar için aslında ne ifade etmesi gerektiği noktasında son sözü Kirkegaard şu şekilde söylemektedir: “Hayat geriye bakarak anlaşı­lır, ancak ileriye bakarak yaşanır.”