3D Yazıcılar Eşliğinde Kişinin Sahip Olacağı Yeni Yüz Şeklinin Maskesini Çıkartıyoruz

3D Yazıcılar Eşliğinde Kişinin Sahip Olacağı Yeni Yüz Şeklinin Maskesini Çıkartıyoruz 3D Yazıcılar Eşliğinde Kişinin Sahip Olacağı Yeni Yüz Şeklinin Maskesini Çıkartıyoruz

Yrd. Doç. Dr. Ömer Faik Sağun, burun ameliyatları öncesinde yararlandığı teknolojinin hastalarına sağladığı konforu Klass’a anlattı...

 

Tıp dünyasının renkli yüzü olan estetik hekimlik son teknolojik gelişmelerle birlikte  başarılı ve hasta konforunu ön planda tutan sonuçlar ortaya çıkarıyor. 25 yıllık tecrübesinde binlerce burun operasyonuna girerek hastalarını doğal ve güzel sonuçla buluşturan Yrd. Doç. Dr. ömer Faik Sağun, teknolojinin kendisine sunduğu nimetlerden fazlasıyla yararlanan bir hekim. Bir çok konuda Türkiye’de ilklere de imza atan Dr. Sağun, hastalarına özellikle burun ameliyatları öncesinde üç ve dört boyutlu uygulamalar sayesinde elde edecekleri burunu önceden görme konforu sağlıyor. Sonuç olarak kişi bir sürprizle karşılaşmıyor ve gönül rahatlığıyla operasyona giriyor. Doç. Dr. ömer Faik Sağun ameliyatlarının başarısını ve yararlandığı teknolojiyi Klass okurları için anlattı.

 

 

 

ömer Bey, başarılı bir estetik cerrah olarak kendi mesleğinizle ilgili çok araştırıyor ve tecrübelerinizi teknoloji ile de bütünleştirip hastalarınıza sunuyorsunuz. özellikle burun ameliyatı gibi önemli bir ameliyatta yararlandığınız teknolojinin size ve hastalarınıza sunduğu yararları bizlerle paylaşır mısınız?  

 

Hastalar bize, ya başka birilerinin fotoğraflarıyla ya da “ben ameliyattan sonra nasıl görüneceğimin merakı içerisindeyim” şeklinde öneriler ve sorular eşliğinde geliyorlar. Biz de bu hastaların ameliyat sonrasında nasıl olacaklarını photoshop ile değil de onların kendilerini üç boyutlu görecek şekilde gösteriyoruz. Bununla ilgili özel bir program kullanıyorum. Bu programı Türkiye’de ilk kullanan hekim olduğumu dahi söyleyebilirim. önce hastamızın stüdyomuzda üç boyutlu fotoğraflarını alıyoruz. üç boyutlu çekimden sonra bu program bize kişinin gözlerinin, dudaklarının, burnunun kaç milim olduğunu, açısının ne kadar olduğunu ölçüyor ve yüzündeki altın oranı hesaplıyor ve diyor ki “burun böyle olmalı”. ön profilden eğriyse düz olacak, burun kanatları genişse dar olacak şekilde ayarlıyor. Ama yan görüntüyü ve kalkıklığı kişinin isteğine göre değiştiriyoruz. Yandan herkes kendi zevkine göre hafif kalkık isteyebilir. Dolayısıyla kişiler hem ameliyat sonrası karşılaşacakları görüntü hakkında bilgi sahibi oluyorlar hem de o ellerinde getirdikleri fotoğraftaki burnun kendilerine uymayacağını anlıyorlar. çünkü herkesin burnu kendine özeldir. Parmak izimiz nasıl ki kişiye özeldir aynı şekilde burnumuz da kişiye özeldir.

 

 

 

Hastalarınıza üç boyutlu görüntüyü VR gözlükler halinde de sunmanız güzel bir ayrıcalık…

 

Biz her ne kadar fotoğrafı üç boyutlu olarak çeksek de sonuç itibariyle iki boyutlu ekrandan gösterdiğiniz de yine de tatminkar olmayacaktır. Ben bu yüzden hastalarıma bu görüntüyü üç boyutlu gözlükler eşliğinde gösteriyorum. Böylelikle sahip olacakları görüntüyü önceden daha net bir şekilde anlayabiliyorlar. Eğer kişiler yine tatmin olmuyorlarsa bu seferde 3D yazıcılar eşliğinde kişinin sahip olacağı yeni yüz şeklinin maskesini çıkarttırıyoruz. Böylelikle kişi dokunarak ve hissederek yani dört boyutlu bir şekilde yeni burnunu tanımış oluyor.

 

 

 

“DOMUZ BURNU GİBİ KALKIK BİR BURUN, YANDAN KAYDIRAK GİBİ KAVİSLİ BİR BURUN, öNDEN DE MANDALLA SIKIŞTIRILMIŞ GİBİ BURUN YAPMIYORUM”

 

Ameliyat sonrası hastalarınıza baktığımızda çok doğal sonuçlar ortaya çıktığını görüyoruz.  Estetikle bu doğal görüntüyü yakalamak zor olsa gerek…

 

Ameliyatlardaki en büyük hedefim hastanın doğal bir buruna sahip olması. Asla üç burnu yapmıyorum; 1 domuz burnu gibi kalkık bir burun, 2 yandan kaydırak gibi kavisli bir burun, 3 önden de mandalla sıkıştırılmış gibi burun yapmıyorum. Hastamız ile ameliyat öncesinde bu saydığım üç burun tipinin dışındaki doğal sonucu kararlaştırıyoruz. Sonra bu üç boyutlu programla belirlediğimiz yeni burunu hastaya üç boyutlu gözlüklerle gösteriyoruz. önce hasta televizyonda iki boyutlu olarak gördüğü üç boyutlu çizimi, üç boyutlu gözlüklerle gerçek olarak görüyor ve böylece ameliyat sonrası nasıl olacağını daha canlı daha net olarak görebiliyor. Böylece ameliyat öncesi kararını verebiliyor.

 

 

 

Genelde hastalarınız üç boyutlu görüntü ile çıkacak olan sonuçtan tatmin oluyor mu? Yoksa illa ki maske görünümünü de istiyorlar mı?

 

Ağırlıklı olarak üç boyutlu gözlükle gördükten sonra karar verme aşamasına geliyorlar. Ama bazı hastalarım dört boyutlu yani maske aşamasını da görmek istiyorlar. Bu bir ekstra maliyet olacağı için kendilerine beyaz maske halini tercih etmelerini öneriyorum. çünkü sonrasında isterlerse evlerinde de aksesuar olarak bu maskeyi kullanabilirler…

 

 

 

Belli ki teknoloji size çok yardımcı oluyor, ama burada sizin de el maharetiniz devreye giriyor, özellikle burun da uzmanlaştığınızı söyleyebilir miyiz?

 

Tecrübe çok çok önemli. 25 yıllık deneyimimle birlikte bugün geldiğimiz noktada ameliyat sırasında burundaki kemikleri kırmıyorum. Kırma olayı yok. Herhangi bir törpüleme de yapmıyoruz. Ultrasonik aletimiz var, hiç kemiği kırmadan kemiği törpülemeden kalemle çizer gibi bu bahsettiğimiz şekli hastaya ameliyat sonrasında vermiş oluyoruz. Böylece ameliyat sırasında şişme ve morarmalar olmuyor. Hasta bir hafta sonra şişme morarma olmadan normal hayatına dönebiliyor. Sonuçta tecrübeyle cihazlar bir arada olduğu zaman sonuçlar daha iyi olmuş oluyor. 25 yıldır burun estetiğim yapıyorum, her bir ameliyatta yeni bir şey öğreniyoruz aslında. Hiçbir zaman ameliyatta aynı burun görmüyoruz. Binlerce kez operasyona girdim, hayatımda iki tane aynı burun görmedim. Hiçbir hastaya aynı burnu yapmıyorum, her hastaya kendi burun içerisinde ne olması gerekiyorsa onu yapıyorum.